SKORER
PEMBENAR
CADDE
YAZARLAR

Tek Kanatla Aydınlık Geleceğe Uçulamaz

“Nüfusun yarısından fazlasını oluşturan kadınların ekonomik, sosyal hayatta ve siyasette daha fazla katkısı olmalı. Aksi takdirde tek kanatla ülkeyi aydınlık bir geleceğe uçuramayız.”

|

Engin Uğur Ağır- Işınsu Kestelli Türk iş dünyasının çok yakından tanıdığı bir isim... 30 yıla yakın süredir yönetiminde olduğu İzmir Ticaret Borsası’nın (İTB) 2009’dan bu yana Yönetim Kurulu Başkanı. Kestelli, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB) bağlı 365 oda ve borsa içinde iki kadın başkandan biri. İşi ise erkek egemen bir sektör olan tarım alanında. Agritrade’i 2001’de, kardeş firması Agrilink’i ise 2008 yılında kurdu. Her iki firma da bitkisel yağ sektöründe faaliyet gösteriyor ve Türkiye’de dökme palm yağı ticaretinde öncü bir konumda. Işınsu Kestelli ile iş dünyasında kadınların karşılaştığı zorlukları ve çözüm yollarını konuştuk...

+Kadının iş dünyasındaki rolü hakkında düşünceleriniz nelerdir?

-Maalesef kadın istihdamı alanında halen ciddi sorunlar var. Avrupa Birliği üye ülkelerinin ortalama kadın istihdam oranı yüzde 60’ın üzerindeyken Türkiye’de bu oran pandemiyle birlikte ciddi bir düşüş yaşayarak yüzde 30 sınırına kadar geriledi. Ülke olarak güçlü bir ekonomi için daha üst düzey bir üretim ve ticaret yapısına ihtiyacımız var. Bunun için atılması gereken temel adımların başında, kadınlarımızın çalışma hayatının içinde daha çok yer alması geliyor. Toplumsal yapımızdan kaynaklanan genetik kodlarımızda “kadının yeri evidir” anlayışı hâkim hâlâ. İstatistikler, okuma yazma oranından, aynı eğitim düzeyinde düşük ücret alınmasına, kayıt dışı çalıştırılma oranından, ücretsiz olarak yüklenen işlere kadar kadınların hep mağdur olduğunu gösteriyor. Bir de işin duygusal boyutu var... Çocuğundan sınırlı bir zaman için de olsa ayrı kalma zorunluluğuna teslim olabiliyor bazen anneler. Hatta ekonomik bir zorunluluk yoksa zaman zaman bu kadınların da tercihi olabiliyor. Ama gerçekten gelişmiş ülke olmak istiyorsak kadınların da en az erkekler kadar hayatın her alanında yer almasını sağlamak zorundayız. Nüfusun yarısından fazlasını oluşturan kadınların ekonomik, sosyal hayatta ve siyasette daha fazla katkısı olmalı. Aksi takdirde tek kanatla ülkeyi aydınlık bir geleceğe uçuramayız. Kadının iş gücüne katılımının sağlandığı ve becerilerinden yararlanıldığı takdirde toplumun geliştiğini, huzurunun arttığını, ekonomik büyümenin hızlandığını ve sürdürebilir kalkınmanın gerçekleştiğini görebileceğiz. Biliyoruz ki bir toplumda kadın ne kadar etkin ve üretkense toplum o kadar gelişmiştir. Kadınsız toplum yarınsız toplumdur. Yarınlarımız için hayatın her alanında kadını yüreklendirmeliyiz.

+Kadın yönetici olarak İzmir Ticaret Borsası’nın başında bulunuyorsunuz, erkek yöneticilerinizle aranızda görüş ayrılığı yaşanıyor mu?

-Kadın - erkek fark etmeksizin çalışma arkadaşlarımla fikir ayrılıklarımız tabii ki oluyor. Ama ben bu duruma erkek ya da kadın olarak bakmıyorum. Ben hayatın her alanında kadınla erkeğin eşit olması gerektiğini savunan ve birlikte mücadele ederek içinde yaşadıkları toplumu daha müreffeh bir geleceğe taşıyacaklarına inanan bir insanım. Borsada olan da tam olarak bu. İyi anlaştığım, uyumla çalıştığım kadın-erkek tüm üyelerin desteği ve takdiri ile başkan oldum. Yani ben Türkiye’nin ilk ve halen tek kadın oda-borsa yönetim kurulu başkanıysam. Bunu İzmir Ticaret Borsası üyeleri olarak hep birlikte başardık.

+İzmir iş dünyasında kadın yöneticilerin ağırlığıyla ilgili neler söyleyeceksiniz?

-Hangi seviyede? Biz İzmir gibi eğitim düzeyi yüksek, ülke geneline oranla daha modern bir kentte büyümemizin ve hayat sürmemizin şansını yaşıyoruz. İzmir’de iş hayatında da sosyal hayatta da kadınla erkek arasındaki ayrım o kadar keskin değil. Türkiye’de en fazla kadın yöneticinin görev yaptığı kurumlardan biri olan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde yönetici kadrolarının yarıya yakınının kadınlardan oluştuğunu biliyorum. Borsamızda da kadın çalışan oranı yüzde 50’nin üzerinde. Hem çalışma hayatını sürdüren kadınların hem de yönetici pozisyonundaki kadın çalışan oranının Türkiye genelinin üzerinde seyrettiğini söyleyebilirim. Ülkemizde ise kadın yönetici oranı halen istenilen seviyede değil. Dünyada yapılan araştırmalar, kadın yöneticilerin çok olduğu şirketlerin kârlılık oranının çok daha yüksek olduğunu gösteriyor. Bazı Avrupa ülkelerinde gerçekleştiği üzere yönetim katında kadın kotası uygulaması bizde de ciddi şekilde düşünülebilir. Bu uygulamalar esasen bir cinsiyet eşitsizliğini gidermekten çok daha ileri bir verimlilik amacı taşıyor. Yönetim kurullarında çeşitliliğin güçlenmesi, daha geniş bir yetenek havuzundan yararlanmayı getiriyor ve performansı artırıyor.

+Kadınlar için pozitif ayrımcılık hakkında görüşünüzü alabilir miyiz?

-Burada esas bakmamız gereken taraf ne yazık ki hâlâ bu pozitif ayrımcılığı yapmak ya da beklemek durumunda kaldığımız bir süreçte olmamız. Kadının konumunun güçlendirilmesi için mücadele etmek gerektiğinin altını özellikle çizmek istiyorum. Buna gerçekten ihtiyacımız var. Dünya Ekonomik Forumu Cinsiyet Eşitliği 2021 raporuna göre Türkiye 156 ülke arasında 133’üncü sırada. Dünyada kadınlar erkeklere göre yüzde 25 daha düşük maaş alıyor. Türkiye’de her 100 erkek işverene karşılık sadece 1 kadın işveren var. Kamu kurumları, yerel yönetimler, özel sektör, STK’lar kendi içlerinde ne kadar bu konuda projeler üretip uygulasa da devlet kurumlarının katkısı olmadan arzu edilen sonuç alınamıyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğini önceleyen politikalar geliştirilmeli ve bu politikalar harfiyen uygulanmalı. Hayatın her alanında kadın erkek eşitliğini sağlamak için pek çok somut projen eş güdüm içerisinde yürütülmeli.

İhracatı artırmak için çalışıyorlar

+İzmir Ticaret Borsası’ndaki göreviniz dışında yaptığınız işi anlatır mısınız?

Çok uzun yıllardır bitkisel yağ sektöründe çalışmaktayım. 20 yıl önce, çalıştığım şirketten ayrılarak kendi firmamı kurdum. Yurtdışındaki ortaklarımız ve ekibimle birlikte, bitkisel yağ ticaretine devam ediyoruz. Bunun dışında, toplumsal cinsiyet eşitliğinin tesis edilmesi için çalışan Turuncu Dernek kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanıyım. Ülkemizde az sayıdaki sosyal kooperatiften biri olan İzmir Sosyal Kalkınma ve İşletme Kooperatifi - SKOOP’un da kurucu Yönetim Kurulu Üyesiyim.

+İTB’nin dışsatımı hakkında neler söyleyeceksiniz?

-Ticaret borsaları mevzuat gereği kotasyonunda bulunan ürünlerin yurtiçi satışları konusunda faaliyet göstermektedir. Ancak, birçok üyemizin ihracatçı olduğunu söyleyebiliriz. Başta kuru üzüm ve kuru incir olmak üzere, zeytinzeytinyağı, tıbbi aromatik bitkiler üye firmalarımızın en yoğun ihracat yaptığı ürünlerin başında yer alıyor. Bunların dışında da üye firmalarımız tarafından ihracatı yapılan birçok ürün bulunuyor. Bu nedenle üyelerimizin ihracatı ile ilgilendiği ürünlerle de yakından ilgileniyoruz.

 

 

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.