Ağzımıza yeni tat geldi

23 Mayıs 1998
Dilek SANCILI

En eski sıvı yağ markalarından Olin, piyasaya "Yeni Olin"i sundu. Olin Yönetim Kurulu Başkanı Edip Ağaoğulları bu ürünün ayırt edici özelliklerini anlattı.

--> Türkiye'de sıvı yağ deyince akla gelen en eski firmalardan biri Olin. 26 yıldır faaliyette olan Olin, Edirne'nin eski ve köklü iki ailesi tarafından ortaklaşa kurulmuş. Ham yağ, rafine yağ ve yem fabrikası olarak üç tesisi bulunuyor. Ham yağ ünitelerinde günde 300 ton ayçiçeği kırmaya uygun kapasiteleri var.
Olin Yönetim Kurulu Başkanı Edip Ağaoğulları, "Bulabildiğimiz kadar yerli mahsul ayçiçeği işliyoruz," diyor. "Ancak yağ bitkileri üretimi bakımından Türkiye kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Bu nedenle biz de hasat sezonundan sonraki dönemlerde hammadde ihtiyacımızı ithal ayçiçeği veya ham yağ ile karşılaşıyoruz. Öte yandan rafine tesisimiz saatte 10 ton veya günde 240 ton rafine yağ üretecek kapasitededir. Bu kapasite Türkiye'de sıvı yağ için oldukça büyük bir kapasite sayılır."
Olin'in Türkiye'deki ilk ayçiçek markalarından biri olarak bilindiğini gururla vurguluyor Edip Ağaoğulları. Nitekim geçtiğimiz aylarda bağımsız pazar araştırma firması Zet - Nielsen tarafından yapılan bir araştırmada sıvı yağlarda en çok hatırlanan marka sıralamasında ikinci olmuş. Bunun değerlendirmesi Edip Bey şöyle yapıyor: "Olin markasının yıllardır aşınmadan taşıdığı imajı, kalitedir. Öyle ki marka ile kalite özdeşleşmiştir. Uzunca bir dönem piyasaya her yeni giren firma üretimde Olin kalitesini hedef almış ve malının Olin kalitesinde olması ile övünmüştür."
Ayçiçeği yanında mısırözü yağı da üreten Olin, bunu da ayçiçek kalitesinde yaptığı için "Mısır Kralı" diye anılıyor. Ürünlerini yurtdışına da satan Olin'in bu yılki ihracatı 8 milyon litreyi aşıyor. Bunun karşılığında sağlanan döviz girdisi ise 7 milyon dolar.
Bu sıralar Olin yağlarının etiketlerinde "Yeni Olin" damgasını görüyoruz. Yeni Olin'in Olin'den farkı ne? Ağaoğulları bu soruya şöyle cevap veriyor: "Yeni Olin tamamen yeni bir teknolojinin ürünü. Yaklaşık üç yıl süren yatırımlar zincirinin sonunda elde edilen ürün olarak tanımlayabiliriz. Özellikle, yağların kalitesini belirleyen faktörlerden en zoru olan koku alma 'Deodorizasyon' prosesi, Alfa - Laval firmasının geliştirip kurduğu 'Soft Column' tesisi ile gerçekleştirilmektedir. Bitkisel yağların, elde edildikleri bitkilerinden gelen ve ağızda bu bitkiyi anımsatacak hiçbir koku içermemesi gerekir. Ancak bu işlem yapılırken kokunun yanında yağın doğasında bulunan bazı vitamin ve mineraller de kaybolur veya azalır. Bizim kullandığımız Soft Column teknolojisi ile bu olumsuzluk büyük ölçüde önlenmiş oluyor. Yeni Olin'in en büyük özelliğinin de ihtiva ettiği E vitamini olduğu söylenebilir."
Bu özellik bekleme sırasında yağın tadında oluşan acılaşmayı önlüyor ve yağın ömrünü uzatarak kalitesini uzun süre koruyabilmesini de sağlıyormuş. Peki piyasada bu kadar çok yağ markası varken aralarından iyi bir seçimi nasıl yapmalıyız? "Bu konuda uzman değilim; o nedenle fazla bir şey söylemek istemem," diyor Ağaoğulları. "Ancak herkesin kabul ettiği bir gerçek var; o da daima bitkisel yağların tercih edilmesidir. Elbette hepsinin yapısından gelen artı ve eksileri var. Bana göre bu konuda verilecek en iyi tavsiye şu: Yaşanan ülke veya mahallede en kaliteli hangi sıvı yağ bulunuyorsa o tercih edilmelidir. Gerçekten iyi ayçiçek yağ bulunabiliyorsa başka yağı tercih etmek gereksizdir."