SKORER
PEMBENAR
CADDE
YAZARLAR

BU HAFTA

BU HAFTA

|


Bu hafta bunları mutlaka yapın...


FİLM

       Canavar boksörlerin hayatı değişiyor
       İspanyol yakışıklısı Antonio Banderas ve bir cinnet klasiği olan Katil Doğanlar’ın yıldızı Woody Harrelson’un başrollerini paylaştığı Ölene Kadar (Play It To The Bone) dün gösterime girdi. Filmde kankalıkları yıllardır devam eden Cesar (Banderas) ve Vince (Harrelson) adlı iki boksörün maceralarını izliyoruz. Kadınlar, iş ve para yüzünden her zaman biraraya gelen ikili hayatları boyunca bir numara olmayı hedefledikleri ringlerde ömür tüketmeyi seçmişlerdir. Her boksörün hayali olan ‘o büyük maç’tan artık ümitlerini kesmeye başlayan ikiliye kader sonunda güler. Uzun zamandır beklenen Mike Tyson (hani şu kadınları yumruklayan adam) dövüşü maç sabahı iptal edilir. Panik içerisinde iki profesyonel boksörü o akşam ringe çıkarmak için aranan organizatör Joe Domino (Hank Goody), ikiliyi karşılıklı dövüşmeleri için Las Vegas’a çağırır. İkilinin Las Vegas’a varmaları için en çabuk yol Vince’in eski ve Cesar’ın yeni sevgilisi Grace’in (Lolita Davidovich) arabasıyla gitmektir. Bu Grace için de harika bir fırsattır. Çünkü Las Vegas gibi zenginlerin cirit attığı bir şehirde garip keşiflerine sponsor aramak istemektedir. Ancak, yol iki kanka artı bir sevgiliyi etkiler. Ne demişler? Arkadaşını ya beraber yaşadığında ya da seyahette tanırsın. Onları bekleyen dövüş, artık onlar için çok farklı anlamlar taşımaktadır. Antonio Banderas ve Woody Harrelson resimden anlayabileceğiniz gibi iki sıkı adam. Yine de Lolita Davidovich’in fiziğini de unutmayalım.

KONSER

       Teoman
       Özellikle hanım kızlarımızın gönlünde fırtınalar koparan Teoman, pazartesi ve salı günleri Rumeli Hisarı’nda konser veriyor. Konserin bilet fiyatlarının 25, 12 ve 7.5 milyon lira arasında değiştiğini bilmenin ne yazık ki sizin için bir faydası yok. Konserin bütün numaralı biletleri çoktan tükendi. Eğer Teoman için çimler ve taşların üzerinde konser izleme zahmetine katlanırım diyorsanız, o zaman bir ümit var. Konserin verileceği her akşam saat 19:00’dan itibaren numarasız biletler Hisar Gişe’de 5 milyon liradan satışa çıkarılacak. Bu durumda, bilet satış saatinden çok daha erken bir saatte orada olmanız gerektiğini söylemeye gerek yok. Ben, Nilüfer konserini çimlerin üzerinde oturarak izlemiştim. Eğer etrafınızdaki herkes oturarak izlerse bir sorun yaşamazsınız. Heyecanlanıp ayağa kalkanları kibarca oturmaları konusunda uyarın.

       Mustafa Sandal
       Son albümü ‘Akışına Bıraktım’ ile çıkış yaptığını söyleyemeyeceğimiz Mustafa Sandal, Rumeli Hisarı konserlerinin sonuncusunu çarşamba ve perşembe günleri verecek. Teoman’daki bilet krizi şu an için Mustafa Sandal’da yaşanmasa da aldığımız bilgiye göre biletler tükenme yolunda emin adımlarla ilerliyormuş. Yani konser günü 5 milyon liralık bilet için Hisar Gişe’nin yolunu tutma ihtimaliniz var. Yine de acele edip konseri koltuklardan rahat rahat izlemek isteyenler için gerekli tüyoları verelim. Biletleri Akmerkez, Capitol, Galeria, Mayadrome ve The Marmara Oteli’ndeki Mydonose Call Center gişelerinden alabilirsiniz. En hızlı yol ise 335 9 335 nolu Mydonose Call Center telefonu. Fiyatlarsa 25, 12 ve 7.5 milyon lira arasında değişiyor.

ALBÜM

       Öz hakiki Kodo geldi
       Geleneksel Japon davullarını kullanarak, Japon ritimlerini Afrika, Kore, klasik müzik ve jazz ile birleştiren Kodo’yu daha önce remix albümleri Sai - So ile tanıtmıştık. Remix parça hiçbir zaman orjinal parçanın yerini tutmuyor. Kodo’nun sizi “öteki tarafa" sürükleyen gerçek havasını yeni albümleri Tsutsumi ile yakalayabilirsiniz. Yedi parçanın bulunduğu albümde jazz ve ambient tarzı biraraya getirilmiş. Verilen bilgilere bakılırsa Kodo bu sıralar tam gaz üretime geçmiş durumda. Grubun Waranebe adlı bir başka albümü de eylül ayında piyasaya çıkacak. Şimdi albümle ilgili biraz daha farklı bir konuya geçmek istiyorum. Albümü beraber dinlediğim bir arkadaşımın davulların derinden çaldığı iki parça için yaptığı yorumu aktaracağım: “17 Ağustos depremi sırasında Çınarcık’tayken benzeri sesler duydum. Bu depremin sesi." Ben deprem sırasında çok ama çok uzaklarda olduğum için bu yoruma bir katkıda bulunamayacağım. Sadece herkesin bu konuda çok hassas oluduğunu düşünerek bu görüşe yer vermek istedim. Karar sizin.

KİTAP

Hallac - ı Mansur
       Yurt Yayınevi, Mezapotamya tarihinin çeşitli kesitlerinden karakterlere yer veren kitaplarıyla dikkat çekiyor. Daha önce Aşk Tanrıçası İnanna ile Fırat ve Dicle nehirleri arasında kalan coğrafyanın mitolojik yanını okuyuculara tanıtan yayınevi, şimdi de İslami dönemden Hallac - ı Mansur’un öyküsünü sunuyor. Wolfgang Günter Lerch’in yazdığı Hallac - ı Mansur, 922 yılında Bağdat’ta dinsizlikle suçlanan Hallac - ı Mansur’un yaşamını roman diliyle anlatıyor. Tanrı’yla olan özel ilişkisini insanlara açıklamakla suçlanan Mansur, bazıları tarafından da Şiiler, Hindular ve Manihistler gibi “güvenilmez unsurlarla" ilişki kurduğu için devlet düşmanı ilan edilir. Mansur, sonunda mollaların verdiği fetvayla çarmıha gerilir. Hallac - ı Mansur kimliği hakkında daha fazla fikir sahibi olabilmeniz için Osmanlı tarihinden bir benzetme yapabiliriz. Şeyh Bedrettin’in kim olduğunu biliyorsanız, Hallac - ı Mansur isminin taşıdığı önemi anlayabilirsiniz.



       Kaynak: D&R



       Kaynak: D&R



       Kaynak: D&R



       Kaynak: D&R

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.