SKORER
PEMBENAR
CADDE
YAZARLAR

COP26 sonrası, nükleerin rolü daha da büyüyecek

COP26’nın getirdiği değişikliklerle birlikte bence nükleerin çok önemli bir rolü olacak. Nükleerin salınımları olmadığı için, karbon azaltma konusunda çok büyük bir rolü var ve bence bu rol gitgide büyüyecek. Türkiye mevcut nükleer stratejisinde devam ederse, bence bu Türkiye için bir avantaj olur.

|

Murat LeCompte, Enerji Uzmanı

İklim Konferansı sonrasında enerji dünyasını ne bekliyor?

Enerji dünyasını bir takım büyük değişimler bekliyor. Biri, kömürle ilgili elbette. İklim Konferansı’nda önemli bir karar alındı ve kömür kullanımı tamamen ortadan kalkmasa da uzun bir süre içerisinde azaltılacak. Bu haliyle alternatif kaynakların çok daha hızlı yaygınlaşmasını öngören bir karar. Ama maalesef yenilenebilir enerji kaynakları inanılmaz şekilde büyüyor olsa da şu anda dünyada elektrik talebinin büyümesine yetişemiyor. Dolayısıyla dünya ekonomilerinin gerektirdiği bu itici gücü yani elektriği başka bir yerden sağlamak zorundasınız. Bu da bizi doğalgaz konusuna getiriyor. Doğalgaz petrolden daha az karbon salan bir kaynak olduğu için bir geçiş dönemi yakıtı olarak görülüyor, dönüşüm dönemi için. Bu da demektir ki, hem doğalgaz hem de diğer alternatif enerjiler gitgide yaygınlaşacak kömür kullanımının da azalmasıyla. Ama o da enerji sistemine büyük bir rol getiriyor, yanı sıra enerji arz güvenliği açısından da birtakım sıkıntılar doğuruyor. Çünkü doğalgazı bulmanız, sahayı geliştirmeniz ve çıkarmanız gerekiyor ve bunlar ciddi yatırımlar demek. Son birkaç senedir de maalesef bu yatırımlar azaldı. Dünyada doğalgaz fiyatları fırlamış durumda, bu kış bu yüzden biraz zor geçecek. Bu açılardan, COP26’nın enerji sektörüne en büyük etkilerinden birinin, yenilenebilir enerjilerin daha da artmasıyla ilgili yatırımlar; bir de geçiş dönemi yakıtı olarak da doğalgazın artması için gereken yatırımlar olacağını düşünüyorum.

Yeni nesil çözümlerden biri de hidrojen, sizce yatırımlar buraya kayar mı?

Bence kayacak, bu konuda bazı ülkeler adım attıklarını zaten açıkladılar. Mesela Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, her biri “biz bu konuda dünya lideri olmak istiyoruz” dedi. Onlar hidrojeni daha kolay ve daha az maliyetle üretebileceklerini düşünüyorlar ve buradan bir rekabet avantajı sağlamak istiyorlar. Dolayısıyla hidrojenin yaygınlaşacağını düşünüyorum ama mavi ve yeşil hidrojenin yanında bir de gri hidrojen var. Kimisi tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarından üretiliyor, kimisi de hala kullandığımız, kirli yakıt dediğimiz fosil yakıtlar kullanıyor. Dolayısıyla yeşil hidrojenin gerçekten yaygınlaşmasına bence epey bir yıl var.

Kömürden çıkış ek maliyet getirebilir

COP26 sonuçlarını değerlendirdiğinizde Türkiye enerji sektörünün durumu nasıl sizce?

Bence Türkiye’nin bu konuda hem bir avantajı hem de dezavantajı var. Avantajı şu, yenilenebilir enerji çok iyi gidiyor. Hem rüzgar hem güneşte ciddi yatırımlar yapıldı. Öte yandan Türkiye’nin iki dezavantajı olduğunu düşünüyorum. Biri fosil yakıt enerjisini Türkiye ithal etmek zorunda. Karadeniz’deki büyük doğalgaz kaynağı devreye girene kadar, ki o devreye girdiğinde bile toplam tüketimin belli bir yüzdesini ancak karşılayacak, Türkiye fiyatlar açısından dezavantajlı konumda. İkincisi de kömür. Türkiye COP26’da alınan kömür kararıyla ilgili bir adım atmak zorunda. Belli bir süreye kadar kömürle ilgili planlarının ne olduğunu beyan etmek zorunda. Kömürden çıkış ya yenilenebilirle karşılanacak bir kısmı ya da doğalgazla karşılanacak. Kömürden çıkış hızımıza bağlı olarak da ek bir maliyet gelebilir. Ayrıca hidrojen konusunda da bence Türkiye’nin ciddi avantajı var, çünkü yenilenebilir enerjide iyiyiz. Hidrojenin teknolojisi ve Ar-Ge’siyle ilgili devlet teşvikiyle örneğin bir yatırım yapılırsa, Türkiye ileride hidrojen ihraç eden bir ülke olabilir.

Nükleer, Türkiye için bir avantaj

Bütün bu COP26 zirvesi devam ederken, pek kimse nükleer konusuna girmedi aslında. Genellikle yenilenebilir ve fosil yakıtlara, kömüre odaklandılar. Ama bu arada dünyada aşağı yukarı 30 ülke yeni nükleer tesisler üzerinde çalışıyor, Türkiye de bunlardan bir tanesi. Nükleerin salınımları olmadığı için, karbon azaltma konusunda nükleerin çok büyük bir rolü var ve bence bu rol gitgide büyüyecek. Türkiye nükleer yatırımlarına devam ederse bence o da bir avantaj olur. COP26’nın getirdiği değişikliklerle birlikte bence nükleerin çok önemli bir rolü olacak.

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.