Far var, ruj yok!

Peçeli yüzleri ve kıvrak dansları ile ilgi çeken Mezdeke Grubu'nun elemanları 14 yaşından beri birlikte dans ediyorlar. İlk kez Tolgahan Dans Grubu'nda dans etmeye başlayan Mezdeke Grubu'nun üyeleri uzun bir dönem modern dans yapmışlar. Bir süre sonra birlikte bir grup kurmaya karar veren Nadya, Dilek ve Aynur (soyadlarını kesinlikle vermiyorlar) 5 yıl önce de Mezdeke Grubu'nun temellerini atmışlar. Mezdeke'nin anlamı ise Mısır'da kına gecelerinde kadınların peçe takarak oynadıkları oyunun adıymış. Mezdeke diye kaset ve şarkıların bulunduğunu söyleyen grup elemanları bu isimde dans eden kişi veya grup adı duymadıklarını söylüyorlar. Bu arada herhalde her gün dans ettiklerinden dolayı vücutlarında tek bir pürüz yok. Yüzleri mi? Evet, gördüm!

* Sürekli birlikte görünüyorsunuz. Alışverişlerinizi de birlikte mi yapıyorsunuz?
Günlük kıyafetlerimizde hayır. Ancak turnelere veya yurtdışına çıktığımızda üçümüz birlikte büyük bir zevkle alışverişe çıkarız.
* Günlük kıyafetleriniz sahne kıyafetlerinize göre ne gibi farklılıklar gösteriyor?
Dilek: Spor, salaş giyinmeyi çok seviyorum. Bir kot çekeyim üstüme, saçlarımı toplayayım yeter. Geceleri makyajlı olduğumuz için gündüzleri cildimi korumak için makyaj yapmamaya çalışıyorum.
Nadya: Ben de son derece rahat giyiniyorum. Eşofman, blue jean... Frapan olmamayı tercih ediyorum. Gündüzleri hiç makyaj yapmam. Toplantılara veya kokteyllere giderken biraz daha şık şeyler giyiyorum tabii.
Aynur: Her zaman her yerde spor giyiyorum. Sahnede kıyafetinle, makyajınla, saçınla dişisin, bakımlı olman lazım. O yüzden günlük yaşantımızda daha spor olmayı tercih ediyoruz.
* Peki hangi markaları tercih ediyorsunuz?
Aynur: Bu aralar Aqua Verdi'nin kotlarına takmış durumdayım. Zaten kot meraklısıyımdır. Marka ayırt etmem ama en çok Ralph Lauren'den alırım.
Nadya: Marka takıntım yok. Ne yakışırsa onu giyiyorum. Zaten aradığım şeyleri spor mağazalarında buluyorum. Kumaş alıp terziye diktirmekten hiç hoşlanmıyorum.
Dilek: Çok beğendiğim şeyleri terziye diktiriyorum. Aradığım kıyafetler de çok da bulunmayacak şeyler değil.
* Vücudunuzla para kazanıyorsunuz. Herhalde diğer insanlara göre vücudunuza daha bir önem veriyorsunuzdur? Özel bakımlarınız var mı?
Nadya: Dans bizim için zaten bir spor. Provalarımız oluyor. Eğer provalarımız yoksa. Mutlaka yürüyüş, fitness veya aletli jimnastik yapıyoruz. Bir tek Aynur çok fazla spor yapmıyor. O yüzden cezalı, daha fazla prova yapıyor. Vücudumuz için özel kremlerimiz yok ama nemlendirici kullanıyoruz.
* Televizyona çıkanlar içinde en şanslı sizsiniz herhalde. Çünkü sadece bir göz makyajı yapmanız yeterli oluyordur...
Aslında doğru söylüyorsunuz ama bütün olduğu zaman bizim de gözümüze hoş geliyor. Bazen sadece göz makyajı yeterli gelmiyor. Dans ederken terlediğimiz için mutlaka pudra sürüyoruz. Ama ruj hiç sürmüyoruz.
* Göz makyajı için özel şeyler yapıyor musunuz?
Giydiğimiz kostüme göre göz makyajımızın rengi değişiyor. Ama oldukça belirgin ve vurgulu oluyor. Tüm ifadeyi gözlerimizle veriyoruz. Markamız Christian Dior.
* Sahne kıyafetlerinizi kim hazırlıyor?
Öncelikle nasıl olması gerektiği hakkında üçümüz de fikir alışverişinde bulunuyoruz. Sahne kıyafetlerimizi ise Bella yapıyor.
* Sahne kıyafetinizde en çok ilgiyi peçeler çekiyor. İnsanlar bu peçelerden bulmak isteseler nereden alabilirler?
Kendileri oturup dikecekler. Sahnede dans ederken bazen erkekler peçeteyi yüzlerine peçe yapıp eşlik ediyorlar. Bir gün de Kıbrıs'da program yapıyoruz. Program bittikten sonra yemek istedik. Garsonlar bize peçe takıp yemek servisi yaptılar.
* Aksesuvar seviyorsunuz galiba...
Nadya: Filin uğuruna inandığım için hiç çıkarmadan takıyorum. Son dönemlerde gümüş favorim. Ama pırlantayı da çok severim.
Dilek: Altın ve pırlanta severim.
Aynur: Yazın hal hal takmayı seviyorum. Yaz bitince çıkarıyorum. Yerine göre takmayı seviyorum.
* Oryantalist takılar takar mısınız?
Sahnede hızma falan kullanıyoruz.
* Sahne kıyafetlerinizde hangi renkleri kullanırsınız? Mavi, pembe, yeşil ve ilk kez beyaz kullandık. Ama bizce bize en çok mavi yakışıyor. Bir de mavinin uğurlu geldiğine inanıyoruz.
* Yüksek topuklularla dans edebildiğinize göre günlük hayatınızda da topuklu ayakkabılarla rahat mısınız? Nadya: Aynur pek giymez. Dilek ve ben topuklu ayakkabı giyiyoruz. Günlük hayatta da 13 - 14 puntoluk ayakkabılar giyiyorum. Ben kadına topuklu ayakkabının yakıştığına inanıyorum. Çünkü bacakları daha uzun gösteriyor.
* Peki alışveriş takıntılarınız var mıdır? Dilek: Şu sıralar kazağa takmış durumdayım.
Nadya: Yok.
Aynur: Kot almayı çok seviyorum. Bir de alışverişteki en büyük takıntım Elle'den başka hiçbir yerden ayakkabı alamam.
* Sahnede kullandığınız müzik oryantal ve Arap ezgileri taşıyor. Peki günlük hayatınızda ne dinlersiniz?
Nadya: Her türlü müzik dinlerim.
Dilek: Oryantal müzik dinlemeyi sevmiyorum. Ancak son günlerde sadece Sezen Aksu dinliyorum.
Aynur: Türk pop müziği seviyorum. Yabancı şarkılar dinlemiyorum.
* İş dışında da birlikte çok zaman geçirir misiniz?
Özel hayatımızda hiç birlikte olmuyoruz. Çünkü gündüz provalarda birlikteyiz, akşam da sahnede. Bir tek yatmadan yatmaya eve gidiyoruz. Çalışmadığımız birbirimizi görmediğimiz zamanlarda da tek başımıza yapacağımız şeyleri yapıyoruz. Ama 15 gün görüşmeyeceksek de mutlaka telefonlaşırız.
* Aslında birbirinize çok fazla benzemiyorsunuz. Peki sizi bir arada tutan ne?
İşimiz. Ama zaten üç ayrı insanın birbirine benzemesi de olanaksız. Ayrıca senelerin verdiği bir alışkanlık var. Dolayısıyla birbirimizi tanıyor ve ona göre davranıyoruz.

ALIŞVERİŞ NOTLARI:
Dilek: Kullandığı parfüm: Calvin Klein "Contradiction"
Kullandığı bakım ürünü: Dermalogica
Son seyrettiği film: Joe Black
Arabasının markası: Opel Corsa

Nadya:
Kullandığı parfüm: Estee Lauder
Kullandığı bakım ürünü: Issey Miyake
Son seyrettiği film: Maskeli Kahraman Zorro
Arabasının markası: Honda

Aynur:
Kullandığı parfüm: Estee Lauder
Bakım ürünü: Shiseido
Son seyrettiği film: Herşey Çok Güzel Olacak
Arabasının markası: Alfa Romeo