Renkten renge giriyorlar

17 Ekim 1998
Vitamin Grubu'nun iki elemanı olan Emrah Anıl ve Selçuk Aksoy spor giyimden hoşlanıyor. İkisinin de kıyafetlerinde kullandığı en ağırlıklı renk, mavi

Dilek Sancılı

* Alışverişlerinizde vitrin sizi ne kadar etkiler?
Emrah: Çok dikkatimi çeker. Vitrinin satışta büyük rol oynadığına inanıyorum. Selçuk: Aynen.
* Ne tür şeyler giymekten hoşlanırsınız?
Emrah: Spor şeyler giymeyi seviyorum. Daha rahat ediyorum. Ama klasik giyimin de bir yeri olduğuna inanıyorum. Selçuk: Ben de spor giyinmeyi seviyorum. Bazen ciddi de giyiniyorum.
* Ciddi nasıl oluyor?
Selçuk: Takım elbise değil de ceket ve gömlek.
* Ağırlıklı olarak hangi renkleri kullanırsınız?
Selçuk: Maviyi çok severim. Emrah: Ben de mavi ve yeşili çok severim.
* Nerelerden alışveriş yapmak hoşunuza gider?
Selçuk: Güzel olan her yerden giyinirim. Mc Clayn ve Pepe Jeans'ten giyinirim. Hem spor hem klasik olarak da Beymen Club'ı seviyorum. Emrah: Chevignon ve David People'da aradığım şeyleri bulabiliyorum. Jean'de kalıp olarak 501'i seviyorum. Amerikan giyinmeyi sevmem. Özellikle Amerikan yazılı şeyler almamaya dikkat ederim. Onun dışında Mavi Jeans'in kotlarını seviyorum.
* Alışverişe özel bir gün ayırır mısınız?
Emrah: Cebimizde para varsa, gidip alışveriş yaparız. Selçuk: Altın günümüz var. Ondan sonra parayı toparlayıp alışverişe gideriz. Emrah: Bir Akmerkez kitlesi vardır. Onlar her öğlen düzenli olarak gidip alışveriş yaparlar. Her gün de bir şey bulup alırlar. Biz birlikte de değil, gezerken yolumuz bir alışveriş merkezine düştüyse, orada bir şey görüp beğendiysek alırız.
* Peki kendinizi yenilemekten hoşlanır mısınız?
Emrah: Saçlarımı uzatmaya İtalya'da karar vermiştim. Ancak Gökhan rahmetli olduktan sonra saçlarımı kat kat kestirdim. Çünkü bir değişiklik yapmak zorundaydım. Bir gün Gökhan'la arabada gidiyorduk, saçlarımı kestireceğimden bahsettim. O da aniden dönüp "Abi lütfen kestirme. Uzun saç sana çok yakışıyor," dedi. O yüzden de uzatıyorum. Selçuk: Ben saçımı uzatmak istedim ama uzamıyor. Sepet havası gibi oluyor. Ben de kıyafetlerimle değişiklik yapıyorum.
* Evde ne tür eşyalar görmek hoşunuza gider?
Selçuk: Abartılı oymalı şeyleri sevmiyorum. Dolmabahçe Sarayı gibi geliyor. Daha modernize edilmiş evde kalabalıklık yaratmayan şeyleri seviyorum. Emrah: Ben neo klasik seviyorum. Bitpazarından mutlaka bir şeylerin olması gerekiyor. Yerden yükselen lambalardan hoşlanırım.
* Yemek alışverişi yapar mısınız?
Selçuk: Hayatta yapmam. Annemle pazara bile çıkmam. Ama ne olsa yerim. Emrah: Ben sadece annemi pazara, markete götürürüm. Ama İtalya'ya gittiğimde yemek alışverişini seviyordum. Çünkü çok fazla peynir çeşidi vardı. Onları seçmek, tatmak hoşuma gidiyordu.
* Akşamları çıktığınızda yemek ve eğlence için gittiğiniz mekanlar var mı?
Emrah: Mesela ben hayatımda Pasha'yı görmedim. O tür yerlerden zevk almıyorum, piyasa yeri olduğunu düşünüyorum. Pasha'da insanların omuz omuza gece geçirdiklerini bilyorum. She'ye çok giderdim. Tek keyif aldığım yer Shipahoy. Kemancı'ya gidiyorum. Orada istediğim gibi deşarj olabiliyorum. Yemek için de Çin ve İtalyan mutfaklarını sevdiğim için onları yiyebileceğim yerlere gidiyorum. Bunun dışında Cafe Keyif'e gidiyorum. Selçuk: Yüksek volümlü yerleri sevmiyorum. Müziğin hafif olduğu, kendimi dinleyebileceğim yerlere gidiyorum. Yemek olarak da Osmanlı yemeklerini severim.
* Sinema ve tiyatroya vakit var mı?
Selçuk: İkisine de vakit ayırıyorum. Emrah: Ben ağırlıklı olarak sinemaya gidiyorum. Zeki Alasya ve Metin Akpınar'ı bekliyorum hala. Onların bir şeyler yapması gerektiğine inanıyorum. Ferhan Şensoy'un oyunlarını çok seviyorum.
* Müzik ve kitap alışverişi yapar mısınız?
Emrah: Çok fazla müzik dinliyorum, elimden geldiğince de kitap okuyorum. Gerçek yaşanmış şeyleri severim. Amerikan best sellerlerini okumam. Türk yazarlarını okurum. Ayrıca şiir tutkunu bir adamımdır. Selçuk: Müzik yaşamımızın bir parçası. Pop, pop - caz, hip hop dinlerim. Emrah: Serdar Ortaç ve Doğuş dinler. Selçuk: Kesinlikle dinlemediğimiz iki adam. Genellikle de doğa üstü ve korku romanlarını okumayı seviyorum.