SKORER
PEMBENAR
CADDE
YAZARLAR

Sadece o 'sadece'

Sadece o 'sadece'

|
Sadece o 'sadece'
Emre AKÖZ Bundan birkaç hafta önce tıraş bıçağı firması Gillette'in son ürünü Mach 3'ü çok beğendiğimi belirten bir yazı yazmıştım. Bunu okuyan kayınpederim Hadi Bey "Oo iyi reklam yapmışsın," demişti. Bunun üzerine ona da heyecanla nasıl memnun olduğumu, beğenimin nedenlerini anlatmıştım, şaşırmıştı. Belli ki şimdiye kadar tanıdığı hiç kimse böyle "sıradan" bir şeyi göklere çıkarmamıştı.
Yazmadığım bir şey daha vardı. Bu "kansız tıraş" vaziyetini heyecanla işyerindeki arkadaşlarıma anlatırken birisi "Aman Emre Bey," demişti. "Reklamlardaki ünlüler gibisiniz." Ben de, haklısınız, demiştim; böyle içten bir anı hangi reklamcı yakalamak istemez.
Tüm bunları aklıma getiren şey gazeteci Murat Birsel'in bir bankanın reklamlarına çıkışı oldu. İnternetten bulduğu fıkraları ve IQ testlerini köşesinde yayınlayarak diğer yazarlara fark atan Birsel, bankanın on line (interaktif telefon ve internet) hizmetlerinin ne kadar da çok olduğunu izleyicilere ve okurlara anlatıyordu.
Biliyorsunuz, "ünlüler" kategorisine son zamanlarda medyacılar da katıldı. Yeni bir alanda daha "ünlüler" yetiştiğini farkeden reklamcılar da bu olayın üstüne atladılar. Gelmiş geçmiş en önemli Amerikan reklamcılarından biri olan George Lois, 1960'lı ve 70'li yıllarda Amerika'nın ünlü kişilerini yaptığı çarpıcı reklamlarda kullanmıştı: Film yıldızları, basketbolcular, beyzbolcular... Ama benim bildiğim kadarıyla onların arasında medya erbabı yoktu.
Neyse, özetle reklamda ünlü kişileri kullanmak yeni bir olgu değil. Bana kalırsa Birsel doğru bir seçim. Ne var ki, onu doğru olmayan bazı sloganlarla birlikte bize sunuyorlar. Birsel de biz de biliyoruz ki reklam spotunda geçen ve özetle "bu hizmetler sadece bizim bankada var" sözü hiç de doğru değil. Ben burada özellikle sadece kelimesine takmış durumdayım. Başka bankalar da aynı benim İş Bankası gibi söz konusu bankanın verdiği on line hizmetlerinin aynısını veriyor. Bilgisayardan ve internetten gayet iyi anlayan Birsel de bunu çok iyi bilir. O halde "samimi" olmayan bir reklamla karşı karşıyayız. "En kalitelisiyiz", "En iyisiyiz", "Biz number one'ız" türünden laflar abartmalı da olsa hoş görülür. Ama "sadece" dediğiniz anda ortaya ölçülebilir bir durum çıkar. İşte sadece o minicik "sadece" kelimesi yüzünden bizimle Birsel'in arasına kara kedi giriyor. Hani Ferhan Şensoy'un tanıttığı bankada hesabı yokmuş, reklam için adına alelacele bir iki milyonluk hesap açılmış ve bu da basına yansımıştı... Aynen öyle.
Bana öyle geliyor ki, reklam için sadece ünlü bir kişiyi bulmak yetmez, o ünlünün inandırıcı da olması gerekir.
***
Dikkat ederseniz yazının başından beri "ünlü" kelimesini kullanıyorum. Neden mesela "star" değil de "ünlü"? Sanırım cevabı basit: Birsel ya da Şensoy birer ünlü kişi ama star değil. Eğer star olsalardı bu reklamları sorgulayamazdım bile. Çünkü bildiğiniz gibi, "Starların ayrıcalığı artık açıklama yapmak zorunluluğunda olmamalarıdır." (Seguela)

e-mail:eakoz@milliyet.com.tr
faks: 0212 5056431

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.