Sıkma kendini!
Sıkma kendini!
|
Doğan Kitap'ın yayınladığı ve Gerard Hargreaves'in yazdığı "Stresle Baş Etmek" adlı kitap, stresi yönetenlerin başarılı olabileceğini vurguluyor.
Strese ilişkin yazılmamış tek satır, çizilmemiş tek karikatür kalmadı. Sonuçta strese akıl yoran herkes belli başlı noktalarda uzlaştı. Örneğin stresin karmaşıklaşan kent yaşamıyla ilişkisi, strese kimlerde daha çok rastlandığı gibi başlıklarda, ortak verilere ulaşıldı.
Doğan Kitap'tan çıkan "Stresle Baş Etmek" adlı kitap ise "Daha iyi düşünüp daha verimli çalışabilmek" anlamında "kılavuz" olmayı amaçladığı için bu konuya değinen benzer yapıtlardan ayrılıyor denebilir.
Gerard Hargreaves'in yazdığı; Ali Cevat Akkoyunlu'nun çevirdiği kitap, her ne kadar "stressiz bir toplum nasıl yaratılır" sorusunu ihmal ederek nihai bir çözüm sunmuyorsa da, gündelik yaşama ilişkin - ve bireyci olmak zorunda kalan - önerileri içeriyor.
Bu yargıyı, kitabın ilk satırlarına bakarak kanıtlamak olası. "Stres gündelik hayatın olağan bir parçasıdır. İyi yönetildiğinde daha verimli çalışmanız için olumlu etki yaratabilir," diyen Hargreaves, artık bu çağda stressiz toplumun olamayacağı ve stresle barışık yaşamanın daha kestirme bir çözüm içerdiği ön kabulünden hareket ediyor.
Bu önkabul, stres gerçeğinin toplumsallıktan soyutlanarak incelendiği satırları da beraberinde getiriyor. İlerleyen sayfalarda, "Stresin (iş yaşamına) maliyeti", "İnsanın verimlilik eğrisi" gibi alt başlıklar var. "Vücudunuz ve stres" başlıklı bölümde stresi daha somuta indirgeyen yazar, "Kalp çarpıntısı, soğuk ve terli eller, sürekli baş ağrıları, soluksuz kalma duygusu, mide rahatsızlığı, bulantı, bağırsak sancıları, unutkanlık, gerginlik, ağlama, kas ağrıları" gibi belirtilerin stresten kaynaklanabileceğini söylüyor.
Kitabın ikinci bölümü, "Yaşam biçimi ve stres" başlığını taşıyor. Bu noktada yazar Hargreaves; iki ABD'li kalp uzmanının teorisinden hareketle insanları A ve B grubu olarak ikiye ayırıyor. A tipinin strese daha yakın, B tipinin ise daha uzak olduğu gibi kaba bir genellemeye giden kitapta, okuyucunun da A ya da B grubu olduğunu anlaması için bir test var.
Bu satırların ardından yeniden iş yaşamı ile stres ilişkisini merkez alan yazar, "Diş hekimliği, gazetecilik, ambulans şoförlüğü, öğretmenlik" gibi meslekleri "en stresli" olarak nitelerken; "Gökbilimcilik, seracılık, kütüphanecilik, göz doktorluğu" gibi alanları "en stressiz" olarak gösteriyor. Kitabın üçüncü bölümü, daha çok stresin kaynağına inip de savaşım vermekle ilgili. Önceki bölümde "A Tipi" olarak nitelenen insanların üç temel noktadan kaçınması gerektiği de bu bölümde ayrıntılı inceleniyor. Bu noktalar: "Zaman darlığı, saldırgan tutum, rekabet."
Kitabın dördüncü bölümünde insanlar arası ilişkiler ile stres arasındaki bağlantı inceleniyor. Bu bölümde "zaman yönetimine" önemli yer ayrıldığı gözleniyor. "İnsanlar başarısızlığı planlamaz, planlamakta başarısız olurlar" spotundan hareket eden yazar, planlı yaşamın önemine değiniyor.
Kişinin kendisini sorgulamasını anlatan 5. bölümün ardından son bölümde, stres ile diyet, sigara ve egzersizin ilişkisi inceleniyor.
Doğan Kitap'tan çıkan "Stresle Baş Etmek" adlı kitap ise "Daha iyi düşünüp daha verimli çalışabilmek" anlamında "kılavuz" olmayı amaçladığı için bu konuya değinen benzer yapıtlardan ayrılıyor denebilir.
Gerard Hargreaves'in yazdığı; Ali Cevat Akkoyunlu'nun çevirdiği kitap, her ne kadar "stressiz bir toplum nasıl yaratılır" sorusunu ihmal ederek nihai bir çözüm sunmuyorsa da, gündelik yaşama ilişkin - ve bireyci olmak zorunda kalan - önerileri içeriyor.
Bu yargıyı, kitabın ilk satırlarına bakarak kanıtlamak olası. "Stres gündelik hayatın olağan bir parçasıdır. İyi yönetildiğinde daha verimli çalışmanız için olumlu etki yaratabilir," diyen Hargreaves, artık bu çağda stressiz toplumun olamayacağı ve stresle barışık yaşamanın daha kestirme bir çözüm içerdiği ön kabulünden hareket ediyor.
Bu önkabul, stres gerçeğinin toplumsallıktan soyutlanarak incelendiği satırları da beraberinde getiriyor. İlerleyen sayfalarda, "Stresin (iş yaşamına) maliyeti", "İnsanın verimlilik eğrisi" gibi alt başlıklar var. "Vücudunuz ve stres" başlıklı bölümde stresi daha somuta indirgeyen yazar, "Kalp çarpıntısı, soğuk ve terli eller, sürekli baş ağrıları, soluksuz kalma duygusu, mide rahatsızlığı, bulantı, bağırsak sancıları, unutkanlık, gerginlik, ağlama, kas ağrıları" gibi belirtilerin stresten kaynaklanabileceğini söylüyor.
Kitabın ikinci bölümü, "Yaşam biçimi ve stres" başlığını taşıyor. Bu noktada yazar Hargreaves; iki ABD'li kalp uzmanının teorisinden hareketle insanları A ve B grubu olarak ikiye ayırıyor. A tipinin strese daha yakın, B tipinin ise daha uzak olduğu gibi kaba bir genellemeye giden kitapta, okuyucunun da A ya da B grubu olduğunu anlaması için bir test var.
Bu satırların ardından yeniden iş yaşamı ile stres ilişkisini merkez alan yazar, "Diş hekimliği, gazetecilik, ambulans şoförlüğü, öğretmenlik" gibi meslekleri "en stresli" olarak nitelerken; "Gökbilimcilik, seracılık, kütüphanecilik, göz doktorluğu" gibi alanları "en stressiz" olarak gösteriyor. Kitabın üçüncü bölümü, daha çok stresin kaynağına inip de savaşım vermekle ilgili. Önceki bölümde "A Tipi" olarak nitelenen insanların üç temel noktadan kaçınması gerektiği de bu bölümde ayrıntılı inceleniyor. Bu noktalar: "Zaman darlığı, saldırgan tutum, rekabet."
Kitabın dördüncü bölümünde insanlar arası ilişkiler ile stres arasındaki bağlantı inceleniyor. Bu bölümde "zaman yönetimine" önemli yer ayrıldığı gözleniyor. "İnsanlar başarısızlığı planlamaz, planlamakta başarısız olurlar" spotundan hareket eden yazar, planlı yaşamın önemine değiniyor.
Kişinin kendisini sorgulamasını anlatan 5. bölümün ardından son bölümde, stres ile diyet, sigara ve egzersizin ilişkisi inceleniyor.