Geri Dön
Can Sungur: KalkGel, buluşma isteğimizin sonucu

Can Sungur: KalkGel, buluşma isteğimizin sonucu

Uzun zamandır iki tane etkinliğe tatlı tatlı yükseliyorum. Bunlardan biri #KalkGel diğeri ise GeekYapar’ın Dedeler Sofrası. Aşağıda Can Sungur’un sorularımı yanıtladığı çay üstadı Tuna Akşen’in yurt dışı seyahati nedeniyle katılamadığı #KalkGel röportajını okuyacaksınız. Dedeler Sofrası ise pek yakında…

Sercan Gökpınar
Sercan Gökpınar

#Kalkgel fikri nasıl, ne zaman ortaya çıktı?

Haberin Devamı

Can Sungur: Yayın yaptığımız Facebook, YouTube, Twitch gibi canlı yayın platformlarında biz, diğer etki sahiplerinin aksine doğrudan etkileşimli, ödeme sistemleri entegre platformlar içerisindeyiz. O mecralarda böyle bir şans şu an için yok. #KalkGel’i başlatan ikili olan PintiPanda ”Tuna Akşen” ve benim takipçilerimiz, biraz daha yaşı yüksek, beyaz yaka sektörde çalışan, iş hayatında tutunan insanlar. Oyun yayınlarını sohbet muhabbet için dinleyen biraz daha rahatlama amaçlı takip eden bir tayfa, sevdikleri insanları desteklemekten korkmuyorlar. Biz fark ettik ki bizi takip eden tabiri caizse nezih ve alım gücü yüksek bir kitle var. İzlenmemizin nedeni çok iyi oyuncu olmamız, rekabetçi olmamızdan gelmiyor; sevdiği insanlarla vakit geçirme arzusundan geliyor. Bu açıdan event bir gereklilik haline geliyor. Dijitalde oluşan vakit geçirme arzusunu fiziksel etkinliklerde de var edebiliriz. Yayınımıza misafir oldukları gibi, chatten sohbet ettikleri gibi etkinliğimizde de misafir oluyorlar; takipçiler, aboneler birbirleriyle tanışıyorlar, sohbet ediyorlar.

Haberin Devamı

Daha önce GeekYapar ile bir etkinlik düzenlemiştin. Sanırım GeekYapar’dan önce de Wizard of İstanbul adında başka bir event çalışman olmuştu. Event Marketing’e ilgi duyuyor musun, bu alanı seviyor musun, #KalkGel bu deneyimler üzerine inşaa edildi diyebilir miyiz?

Can Sungur: Bu işe mikro - event yapalım diye düşünerek başlamadık. Böyle olunca event samimi olmuyor, başarısız oluyor. Aslında event çok zor bir iş ve yapana çok saygı duyuyorum. “Etkinlikçi” olmak istemem bu hayatta onu da söyleyeyim, gerçekten zor bir iş çok fazla şeyle uğraşman gerekiyor. Operasyonu bir dert, öncesinde teorik ortamda oluşturmak bir dert... Bugüne kadar bir event yaptıysam bir fayda gördüğüm için yaptım. #KalkGel için az önce söylediğim gibi kitlemizle olan iletişimimizin fiziki buluşmayı da gerektirdiğini, böyle bir kolun oluştuğunu fark ettiğimiz için yaptık. Her şey doğal yollarla ilerlemeli yoksa çok samimiyetsiz oluyor. Herkes bir festival yapmaya çalışıyor, hemen bir etkinlik oluşturalım diyor ancak başarısız oluyor. Sebebi doğal olmaması, kazanç odaklı yapılıyor olması. Wizards of İstanbul ihtiyaçtan doğdu mesela. O zamanlar rol yapma oyunlarına yine şimdiki gibi meraklıydık, 3 ayrı arkadaş grubu sürekli rol yapma oyunu oynuyorduk. Vakit geçirdiğimiz forumlarda başkalarının da oynadığını fark ettik. Abi hadi siz de gelin beraber olsun tanışmak isteyenler de tanışsın diye çıktık yola, sonra düzenli bir aylık etkinliğe dönüştü. İletişim, fiziki buluşma noktasına gelince böyle bir ihtiyaç oluşunca oldu yine.

Haberin Devamı

GeekYapar’ın yaptığı eventlere çok dahil değildim. Bir tanesine arkadaş ricası ile gittim. O event’i düzenleyen marka ve event’in yapısı çok benim tercih ettiğim bir şey değil. Pub Story’di sanırım, bir grup insan bir uygulama üzerinden buluşup, tanışıyorlar falan. Ben bu çöpçatanlık dünyasına meze olmak istemedim. Marka olarak da burada bulunmak istemem. Bu iş modelini, yapılan işi eleştirmiyorum, ben neden yer almadığımı ifade ediyorum.

Haberin Devamı

Netleştireyim, ben, Pelin, Tuna, Mete ve afişimizde ismi yazılmış herkes binlerce saat oyun içeriği ürettik, üretmeye de devam ediyoruz. Bir noktadan sonra takipçilerimiz işlerini yapmaya devam ederken bizi dinler hale geliyorlar yani biraz podcast gibi. Bir de bakıyor ki PintiPanda(Tuna) kulağına 3000 saat bir şeyler üflemiş. Bu noktadan sonra bir görüşeyim, çay içeyim arzusu gelişiyor. #KalkGel bu isteğin sonucudur.

Sadakat kavramı en yüksek mecra Twitch, platformunun influencer’ları bu etkiyi yarattığı için #KalkGel gibi bir etkinlik yapılabiliyor diyebiliriz değil mi?

Can Sungur: Birebir bu sebepten. Ancak sadakat Twitch’e değil, canlı yayıncının gücü. Kısa süre önce ekibimizden Mete, Tuna ve ben canlı yayınlarımızı YouTube ve Facebook’a taşıdık. Aynı kitle yine bizimle, hatta yayın kalitesi daha iyi diyorlar. Podcast ile çok yakın bir insight var burada. Tabii, her canlı yayıncı için böyle söyleyemeyiz. YouTuber deyince abuk sabuk işler yapan da var, Barış Özcan da var. Twitch için de böyle. Herkesi bir görürsen, marka olarak da izleyici olarak da hata yaparsın aslında. Canlı yayıncı ile senin mahalledeki muhabbetine çok benzeme durumu var, seninle aynı oyunları oynuyor. Kültürüne çok yakın. Tabii ki, bir çok sosyo kültüler sınıf var, demografi var. Ayrım da böyle oluşuyor. Mesela, bir yerde seyirci bu oyun İngilizce bunu oynamayalım diyor, başka bir oyuncunun seyircisi de diyor ki “çevirme Allah aşkına ingilizcemiz var çok şükür...” Canlı yayın platformlarında A, B, C grubunun tamamı bulunuyor fakat hepsi farklı yayıncılarda. Bu platformda insanlar kendi mahallelerinin takipçilerini seçip takip etmeye başladıkları için sadakatlari de yüksek oluyor. Bunu bence Türkiye’nin politik arenasında da çok görüyoruz. Adamın yaptığından ziyade “bizden mi, değil mi?” şeklinde yaklaşılıyor.

Haberin Devamı

#KalkGel’e ne tür eleştiriler geliyor?

Can Sungur: Negatif eleştiri bu güne kadar tek bir şey için geldi. Dediler ki: “Büyük salon samimi değil abi, burada yapmayın.” İlginç bir şekilde büyük sahne beğenilmedi. Herkes söylediğim sebeplerden yakın olmak istiyor sanırım. Tanışmak, daha samimi ortamda eğlenmek istiyor. Bir yandan da sıkışıyorlar, rahat oturamıyorlar. Büyük salona alınması gereken insan sayısıyla daha küçük bir salonda etkinlik yapıyoruz sonuçta. Türkiye’nin en büyük ve en güzel sahnelerinden birinde olmak istemedi kitlemiz. En azından bu fırsatı sunmuş olduk.

18 yaş altını almadığımız için az da olsa yasaklı yaş grubundan izleyicilerimiz biraz tepki gösteriyor. İyi tarafından bakalım; Türkiye’de insanlar oyuncu kitlesini 18 yaş altında, bağırarak koşan tipler olarak biliyordu. Biz, #KalkGel ile bu algıyı da yıkınca biraz ayarlar bozulmuş olabilir. Türkiye’nin en önemli merkezlerinden biri PSM’de alanın en büyük salonunda bu etkinliği yapıyorsunuz. 18 yaş sınırı getiriyorsunuz ve yüksek katılım oluyor. Bunun yanında küresel bazı markalar da sizi destekliyor... Hayal edilen şeyler değildi.

#KalkGel’de Playstation, Monster, ASUS Türkiye, İTOPYA gibi önemli markaları görüyoruz. Yeni sponsorluk çalışmaları da var mı, markaların etkinliğe bakışı nasıl?

Can Sungur: #KalkGel kendini bir yandan influencer ajansı olarak da konumlandıran, bireysel ve toplu markalarla çalışma arzusunda olan bir ekip. Bir araya gelerek gücümüzü odaklamış olduk. Zaten yayıncılık yaklaşımımızda belli bir kalitenin üzerinde olma arzusu var. Biz ailenin yaramaz oğlundan daha öteye gitmek istemiyoruz. Burası Online ortam; adam vuruluyor, roket atılıyor, zor oyunlarda insan sinir oluyor yeri geliyor “hay ben böyle işin!” diyorsun ama argo kelimelerin ağzından çıkmasını engelliyorsun; yaramaz çocuktan kastım o. Bizim genç seyircimiz çok fazla onlara örnek olmamız gerekiyor. Şu an içeride olan markalar oyun sektörünün nereye gittiğinin farkında olan, güç dengelerini anlamış markalar. Az önce de söylediğim gibi her yayıncının kitlesi farklı. Bazı yayıncının izleyicisi 5 TL, 10TL harcayabilir bazısı da 5000 TL. O yüzden sattığın ürüne göre kendini konunlandırmalısın, markana göre influencer seçmen gerekiyor. Markalarımız bizi bu yüzden seçti. Markaların sayısı tüm işlerde zamanla artacaktır. Gaming konusu insanların kucağına yeni düşmüş bir konu. Mesela, e-spor balonuna çok düşüyor markalar, ağızları yanıyor ilk sene. Ya sektörden kaçıyorlar ya da sonraki sene ne yaparız konsept bir şeyler yapalım diyorlar. “Gaming sektörü bir yere gitmiyor”. Gitmiyor derken kastım şu: 10 sene sonra da çalışmalar devam ediyor olacak. Herkes ders alarak ileriyor şu an sektörde.

Markalar #KalkGel’e oyuncu kitlesi için mi gelmeli yoksa burada entelektüel seviyesi, sadakati yüksek bir kitle var onlarla iletişime geçmeliyim diye mi gelmeli?

Can Sungur: Bizim için fark eden bir şey olmaz çünkü markalar geldiğinde işi bizim ve onlar için doğru olan rotaya sokuyoruz. Kimisine diyoruz ki siz yayınlara entegre olsanız daha iyi olur; siz dijitalsiniz, dijital tarafta tutmak daha mantıklı olur. Marka bir ekran kartı üreticisiyle sizi sahneye konuk etsek aslında iyi olabilir. Bizim salondaki çocuklar teknolojinin güzel taraflarını duymayı, yeni şeyler öğrenmeyi sever. Biz markanın dünyasına göre yönlendirmelerde bulunuyoruz.

Birgün Twitch’i bir bırakıp yalnızca #KalkGel olarak devam etme düşünceniz var mı, dijitalden kopmayı düşünüyor musunuz?

Can Sungur: Hayır, biz #KalkGel’i dijital varlığımızın fiziksel uzantısı olarak görüyoruz. Dolayısıyla dijital varlığımızı sonlandırmamız mümkün değil. “Takip ettiğin yayıncılarla buluş!” diyoruz. Etkinliğe böyle çağrıyoruz insanları. Buradaki insanlar, yayıncılığı bırakınca nasıl çağıracağız, ne anlamı kalıyor? Balon etkinlik yapmak istemiyoruz. Bu, sevdiğim bir şey değil.

#KalkGel Türkiye turnesine çıkacak mı, ilgi var mı?

Can Sungur: Var ancak biraz markalara bağlı bir durum bu. #KalkGel şu anda işten kazanç sağladıkça işe yatırım yapıyor. Örneğin, şehir dışından gelen arkadaşlarımızı finanse etmeye başladık bu aydan itibaren. “Farklı kentte etkinlik yapacağız.” Kararı operasyon olarak kolay değil. Sahne dışı operasyonunun dış kaynak tarafından organize edilmesi gerekiyor. Bu operasyon şu anda bizim yapabileceğimiz bir şey değil.

Benzer İçerikler