Hayaletli Olduğuna İnanılan Bir Bina: Hindistan Ulusal Kütüphanesi

Hindistan'ın dördüncü büyük eyaleti olan Batı Bengal'in Kalküta şehrinde bulunan Hindistan Ulusal Kütüphanesi, her yıl yüz binlerce Hintli tarafından kullanılmakta ve yine binlerce turist tarafından da ziyaret edilmektedir. Bu ciddi ilginin sebebi Hindistan'ın en büyük kütüphanesi olmasının yanında sahip olduğu iki milyon iki yüz bin dolayındaki kitap koleksiyonu ile de dünyanın en büyük on dördüncü kütüphanesi olmasında saklıdır.

Asya'nın orta yerinde bir Batı'nın izleri

Hindistan'da görmeye alıştığımız ya da görmeyi beklediğimiz Tac Mahal gibi Doğu medeniyetlerinden ya da İslamiyet'ten izler taşıyan yapıların aksine National Library, Atina'da yer alan Parthenon tapınağı gibi Antik Yunan tapınaklarından aşina olduğumuz ve buradan batı medeniyetine taşınmış sütunlu yapı ve Batı saraylarında yer alan havuzlu iç bahçe gibi özelliklere sahiptir. Bu yönüyle Batı medeniyetinin Asya'daki bir izi olarak tanımlayabileceğimiz bina, Avrupa'dan Buckingham ve Versailles saraylarına ülkemizden ise Çırağan ve Beylerbeyi saraylarına benzetilebilir. Kütüphane binası 1836 yılında inşa edilmişse de bu tarihten 1948 yılında Hindistan bağımsız bir ülke oluncaya kadar Birleşik Krallık tarafından atanan Bengal valilerinin resmi konutu olarak hizmet vermekte idi. Hindistan'ın 1948 senesinde bağımsızlığını kazanmasının ardından bu tarihi ve estetik bina kütüphane olarak değerlendirilmiş ve gerekli dönüşümlerin yapılmasının ardından açıldığı 1953 senesinden beri kütüphane olarak hizmet vermektedir.

Hindistan Ulusal Kütüphanesi'nin perileri

2010 yılında yapılan bir restorasyon çalışmasında arkeologlar tarafından binanın zemininde tuğla örülü yaklaşık 90 metrekarelik bir oda bulunmuştur. Arkeologlar bu odanın Hintli isyancıların üzerine örülerek onların canlı canlı gömüldüğü rivayet edilen oda olduğunu düşünmüş ancak herhangi bir kalıntı bulunamadığından rivayet edilen oda olduğu kanıtlanamamıştır. Binanın inşa edildiği 1840'lı yıllardan beri resmi konut çalışanları askerler ve gardiyanlar tarafından birçok hayalet raporlamasında bulunulmuştur. Gerek resmi konut zamanında olsun gerek ulusal kütüphane zamanında, birçok insan bina içerisinde izlendiğini ve huzursuzluk hissettiğini belirtmiştir. Hayalet gördüğünü raporlayanların ortak noktası 1800'lü yıllardan kalma kıyafetlerle benzer bir kadını tarif etmeleridir. Bu tariften ötürü Hint halkı arasında hayaletin eski bir valinin karısının huzursuz ruhu olduğu söylentiler dolanmaktadır. Binanın kütüphaneye dönüştürüldüğü 1953 yılında bir hayli artan söyletilerle Hindistan'ın en perili binası olarak görülen Ulusal Kütüphane' nin bu ünü günümüzde azalsa da devam etmektedir. Popüler bir seyahat öneri sitesi olan Tripadvisor'da Kalküta şehrinde yapılacak 240 aktivitenin 43. sırasında Hindistan Ulusal Kütüphanesi'nin ziyaret edilmesi tavsiye edilmektedir.