MimarlıkMimar Ayşegül Güner: Sanatsal dokunuşlarla ayrışan mekanlar tasarlıyoruz

Mimar Ayşegül Güner: Sanatsal dokunuşlarla ayrışan mekanlar tasarlıyoruz

26.12.2022 - 01:00 | Son Güncellenme:

AAD Architects çatısı altında mimarlık, iç mimarlık ve kentsel tasarım konularında yurt içinde ve uluslararası platformlarda proje, danışmanlık ve uygulama hizmeti veren Mimar Ayşegül Güner, her projesinin merkezine “insan”ı koyarak sanatla biçimlenen tasarımlara imza atıyor.

Mimar Ayşegül Güner: Sanatsal dokunuşlarla ayrışan mekanlar tasarlıyoruz

Projelerinizi hayata geçirirken nasıl bir süreçle ilerliyorsunuz?

Haberin Devamı

Öncelikle her projemizde işverenin beklentilerini dinliyoruz. Hatta dinlemek de yeterli olmuyor; onlara kendilerini daha fazla sorgulatacak, beklentilerini iyice su yüzüne çıkartacak sunumlar hazırlıyoruz. Bu sunumlar sonrası alınan notlar bir araya geliyor ve yapının fonksiyonu ile birleşerek bir tasarım yolculuğu başlatıyor. İşte bu yolculuğa çıkarken hikayemiz başlamış oluyor.

Tasarladığınız mekanlar, uyguladığınız sanatsal dokunuşlarla biçimleniyor...

Mekanlar mimarlar tarafından insanlar için tasarlanır. İnsana dair olan ve hikayesi başlamış olan projemiz, kendi sanatsal özgün varlığını oluşturmaya başlıyor. Projede bütün sanatsal öğeler bir bütün halde birbirine gönülden bağlı ilerliyor. Birçok sanatçı ile birlikte çalışıyoruz işin bu gelişim safhasında. Böylece proje bittiğinde oluşturduğu hissiyat da aslında “Her şey birbirini tamamlıyor” dedirtiyor işverenlerimize ve misafirlerimize. Biz de "Bu aslında sizin hikayeniz" diyoruz.

Haberin Devamı

Mimar Ayşegül Güner: Sanatsal dokunuşlarla ayrışan mekanlar tasarlıyoruz

Mimarlığın metaverse ile ilişkisi hakkındaki düşünceleriniz neler?

Metaverse bizim yaklaşık bir yıldır yoğun şekilde üzerinde çalıştığımız bir platform. Şu sıralar “mix-used” yüzeyler, yani insanların girdiklerinde birçok hizmet alabilecekleri bir proje üzerinde çalışıyoruz. Bizim için mimarinin geleceği Metaverse. İnsanlığın önümüzdeki yüzyılda bu platformdaki mekanları kullanacaklarını düşünüyorum. Mimarlar da artık sanal ortamda insanlar için adı mekan olmayan kullanım alanları tasarlayacaklar bence.

Proje portföyünüzde önemli bir yer kaplayan estetik klinikleri tasarımları hakkında neler söylersiniz?

Tasarladığımız estetik kliniklerinde insana yapılan mucizevi estetik dokunuşu hikayelendirerek mimariye aktarıyoruz. Örneğin, Doctor B Estetik Hastaneleri’nde bu devrimsel değişimin parçası olan insanların hastaneden ayrılırlarken yaşadıkları özgüveni ve mutluluğu artıracak bir hikaye oluşturduk. Doctor B için tasarladığımız bir diğer proje olan Quasar İstanbul’daki Aesthetic International’da sanatın yarattığı manevi zenginliği, bilimin gerçekçi bakış açısı ile bütünleştiren ve yeniden doğan insana açtığı ufuklara odaklandık. Oluşturulan böyle bir mekanda bu hikayeyi yaşayan insanların deneyimlerine şahit olmak bence mimarlık mesleğinin en büyük ödülü. İnsanlara hem manevi hem de fonksiyonel anlamda hizmet edebilen bir mekan tasarlamanın önemi çok büyük.

Haberin Devamı

Üretkenliğinizi ve yaratıcılığınızı nasıl besliyorsunuz?

Sürekli üretken kalmayı aslında seyahatlerime, araştırmalarıma, insanlara olan merakıma ve tasarıma olan aşkıma bağlıyorum. Mimarlık sadece yapı tasarımı değil benim için. İnsana direk temas eden çok önemli bir tasarım mesleği. Hayat tasarıma olan aşk ile çok güzel işte. Bu sebeple içimdeki bu heyecan her gün artıyor. Her yeni gün benim için yeni bir proje ve yeni bir tasarım heyecanı barındırıyor.