03.08.2021 - 17:14 | Son Güncellenme:
Yasemin Şener yaseminsener@prchitect.com
Birleşik Krallık’ta yer alan İngiliz Kraliyet Mimarları Enstitüsü tarafından iki yılda bir dünyanın farklı ülkelerinden nitelikli mimarlık ürünlerine verilen RIBA Uluslararası Mükemmellik Ödülleri’nin bu seneki kazananları açıklandı
Bu sene dünyanın farklı ülkelerinden mimari mükemmeliğe sahip ve sosyal anlamda etkili 16 yapının onurlandırıldığı ödüllerde jüri heyeti yerel topluluklara fayda sağlamak, var olan çevre sorunlarına çözüm arayışında olmak ve tarihi dokuya saygılı olmak gibi kriterler arıyor.
2021 yılının ödüllü işleri arasında Şangay’da bir modern sanat müzesi ve yürüyüş yolları projesinden Kopenhag’ın kalbindeki zarif yaya ve bisiklet köprüsüne, Sri Lanka’da bir sanatçı evinden Bogato’daki yeni nesil bir hastane yapısına çok farklı fonksiyonlarda çağdaş yapılar bulunuyor. Ödül alan yapılardan ilham verici nitelikteki 5 tanesini sizler için derledim...
Lille Langebro Kopenhag, Danimarka
WilkinsonEyre tasarımı olan Lille Langebro, belediye binasının bulunduğu kıyı şeridini Langebrogade Rıhtımı üzerinden Christianshavn bölgesine bağlayan bir köprü. 5,4 metre yüksekliği teknelerin geçişine uygun olarak tasarlanan köprünün genişliğinin 3 metresi yayalara, 4metresi ise çift şeritli olarak bisikletlilere ayrılmış. Tasarım, üç temel fikir etrafında şekillenmiş: İlk aşamada Christianshavn kıyı şeridi ile bütünleşebilmesi için köprüde zarif bir viraj oluşturuldu. Ardından strüktürün iki yanındaki kanatlarla gün ışığına kontrast oluşturacak gölgeli yüzeyler yaratılarak köprünün çeperleri vurgulanmış. Üçüncü aşamada ise deniz trafiği düşünülmüş ve köprünün kıvrımlı profili, köprü ayaklarını merkez alarak dönebilen iki ayrı platforma ayrılmış. Çelik iskeletin beyaza boyandığı köprüde, yol boyunca yayaları ve bisiklet sürücülerine akşam karanlığında yardımcı olarak bir aydınlatma sistemi de oluşturulmuş.
Artists’ Retreat Pittugala, Sri Lanka
Lanka’nın Pittugala kentinde tasarlanan konut projesi, doğal çevreyle yakın ilişki içinde ve sade bir yaşam tarzı arzu eden sanatçı bir çift için planlanmış. Eğimli bir araziye oturan iki katlı yapının zemin katında çiftin stüdyoları, iç bahçeler, çeltik tarlalarına bakan galeri alanları, yemek, mutfak ve garaj fonksiyonları yer alıyor. Pencere veya kapı olmaksızın tamamen açık alanlar olarak tanımlanan zemin katın aksine daha içe dönük olarak tasarlanan üst katta ise ailenin yatak odaları ve bir çatı havuzu bulunuyor.
Tamamen pasif havalandırma sisteminin kullanıldığı evin inşaatı yerel ustalarla ve bölgeden temin edilen geri dönüştürülmüş malzemelerle tamamlanmış.
Alila Yangshuo Guangxi, Çin
Pekin merkezli mimarlık ofisi Vector Architects, Çin’in dağlık Yangshuo bölgesinde 1960’larda inşa edilen ve uzun bir süredir atıl durumda olan bir şeker fabrikasını mevcut endüstri mimarisini tamamlayıcı nitelikte yapılan eklemelerle bir otel yapısına dönüştürmüş. Alila Yangshuo Oteli, iki karstik dağ arasında yer alan bir vadide, Guangxi bölgesinin pitoresk manzarasını seyretmek isteyen turistler için popüler bir destinasyon haline gelmiş. Göletin ve yapı kompleksinin merkezinde, alt kotta yer alan meydanın çevresine dizilmiş özgün yapılar, resepsiyon, kafeterya, bar, çok amaçlı salon, galeri ve kütüphane gibi işlevleri içeriyor. Eski fabrikanın yanında, mevcut mimari özellikler referans alınarak tasarlanan çeşitli odaları ve konuk dairelerini barındıran yeni yapılar bulunuyor. Delikli beton bloklar kullanılarak tasarlanan, kulübe formunu anımsatan bu yapılar kümesi, özgün fabrikayı inşa etmek için kullanılan yöntemlerin hafif ve modern yorumunu sunuyor.
Kohan Ceram Merkez Ofis Binası Tahran, İran
Tahran’daki Kohan Ceram Merkez Ofis Binası mevcut beton bir yapının Hooba Design tarafından tarafından tasarlanan özel bir tuğla ile kaplanarak dönüştürülmesiyle elde edilmiş. Binanın tekil nesnelerinin biçimsel ifadesini en aza indirgeyerek kentsel manzaradaki görsel rahatsızlığı azaltmayı hedefleyen yapı duvarlar, pencereler ve kapılar dahil olmak üzere farklı unsurları birleştirerek ve yapı malzemelerin çeşitliliğini azaltarak bir bütün halinde kenti vurguluyor. Kullanılan özel tuğla, basit rolünün ötesine geçip karmaşık bir binaya yönelik algıları değiştiriyor. Özel olarak tasarlanan “spectacled brick” (gözlüklü tuğla), sağlam ve şeffaf yapısıyla şehrin görünümünü içeri taşıyor. Sıradan duvarların ve pencerelerin yerini alan bu modüller, kaplama ve yalıtım işlevlerinin yanı sıra iç mekanlara doğru genişleyerek doğal ışıktan ve havalandırmadan yararlanılan modüler yeşil boşluklar meydana getiriyor. Tahran’ın kuru ve kirli havası, çiçek kutularındaki bitki örtüsü tarafından filtrelenip nemlenerek mekanların yaşam kalitesini arttırıyor.
Amorepacific Headquarters Seul, Güney Kore
Dünyanın en büyük kozmetik firmalarından biri olan Amorepacific’in Seul’deki genel merkezinin tasarımı David Chipperfield Architects imzasını taşıyor. 30 kattan oluşan küp şeklindeki yapı, Yongsan-gu bölgesindeki büyük kamusal park ile yüksek kulelerden oluşan iş merkezinin arasında konumlanıyor. Brüt tabanı 216 bin metrekare olan alanda kozmetik firmasının merkez yapısı dışında müze, oditoryum, kütüphane ve restoran gibi kamusal mekanlar da yer alıyor. Yapının merkezinde bir avlusu ve cephesinde üç büyük açıklığı bulunuyor. Her bir açıklığında yer alarak kompakt formu kıran bahçeler ise yapıya gün ışığı geçişini ve hava akışını sağlıyor. Cephede kullanılan hafif alüminyum şeritler, yapının sürdürülebilirlik performansına katkıda bulunurken katı formunu da hafifleştiriyor. Firmanın yeni merkezinin tasarımında, Korelilerin iklim, kaynak kullanımı ve işçilik konularında geliştirdikleri yerel yöntemlerden esinlenilmiş.