Sayın Bakanımız sürecin başından beri mayıs ve haziran ayından beri bizlerin görüşlerini alıyor. Sadece TİSK değil başka kuruluşların da görüşlerini aldı. İşçi temsilcilerinin de görüşlerini almaya devam ediyor. Biz TİSK olarak beklentilerimizi çözüm önerileriyle sunmayı seven bir teşkilatız. EYT kapsamında benzer bir yaklaşımımız var. Kapsamlı bir çalışmayı sayın Bakanımıza sunduk.
3 maddede size özet anlatmak istiyorum. Dünya örnekleriyle Türkiye örnekleriyle onlarca önerisi olan bir paket. 3 tane ana çatı altında özetleyebilirim.
Bir tanesi emekli olup çalışmaya devam edecek arkadaşlarımızın SGK primleri ve işveren maliyeti artıyor. TİSK bir anket yaptı. Yüzde 80’in üzerinde EYT kapsamındaki çalışma arkadaşımız iş hayatına devam etmek istiyor.
İşverenlere sorduğumuzda işverenlerimiz devam ettirmek istiyor. Burada bir uyum görüyoruz. Bu uyumun da kaybolmamasını istiyoruz. SGK’da bir maliyet artışı söz konusu bu istihdamın devamı ve işverenler için risk. Sayın Bakanımız müjdeli haberi geçtiğimiz haftalarda vermişti. Yine teyidini alarak paylaşıyorum. Emeklilerle emekli olmayan çalışanlar arasında SGK prim farkı giderilecek. Bu konu sadece işverenler için değil emekli olup çalışma hayatına devam edecekler için kıymetlidir.
İkinci konumuz emekli olacak çalışanların aynı anda emekli olması durumunda işverenler için finansman problemi doğmasıdır. Aynı gün kıdem tazminatının alınması durumunda işverenin mağdur olması durumu var. Bakanımız müjdeyi verdi. Hazine ve Maliye Bakanımızın destekçi olduğunu ifade ettik. KGF’den uygun kredi ile işverenin yalnız bırakılmayacağı müjdesini aldık. Uygun kredi faiziyle işverenlere destek olunacak. Kıdem tazminatları da çalışanlara gidecek.
Üçüncü konu bazı şirketlerde yüzlerce kişinin emekli olması durumunda üretimi etkileyecek durumlar olabiliyor. Biz çalışma arkadaşlarımızı mağdur etmeden bir planlama dahilinde emeklilikleri organize ediyor olmamız gerekiyor. Bu üç başlık dışında ilave önerilerimiz oldu bunları sayın Bakanımıza aktardık. Şu anda süreç olumlu gidiyor. Bizlerde konunun resmileşmesini bekliyoruz.
Ben son asgari ücretteki üçlü imza sürecini önemsediğimi ifade etmek istiyorum. Türk İş, devletin, işverenlerimizin imzasıyla ortak bir mutabakatla hayata geçirmiştik bu ortak mutabakatın çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu ortak mutabakatın ülkemizin ihtiyacı olduğu bir husus olduğunu biliyoruz. Bu dönemde biz işverenler olarak üçlü imza için elimizi taşın altına koymaya devam edeceğiz. Burada işverenlerimizin razı olduğu işçi tarafının memnun olduğu aynı zamanda işletmelerimizi koruyan, dengeli bir rakam için biz de elimizi taşın altına koyacağız. Hem EYT hem asgari ücret sürecinin ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum."