Klinik belirtilerinin yanı sıra hastalığa özgü laboratuvar yöntemleri ile yapılan inceleme sonucunda tanı konulur.
Hastaların kolera belirtileri göstermeleri durumunda özellikle çocuk, yaşlı ve hamilelerin sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekmektedir. Sağlık kuruluşlarında hastalığa özgü tedaviler uygulanmaktadır.
İçme sularının, yiyecek hazırlamada ve banyo yapmada kullanılan suların temiz olması önemlidir. İçme ve kullanma suyu olarak klorlanmış şebeke suyu tercih edilmeli, kaynağı bilinmeyen ve klorlanmamış suları tüketmemeli, ancak zorunlu durumlarda 10 dakika kaynattıktan sonra kullanılmalıdır. Kişisel hijyen kurallarına uyulmalı. Yemekten önce ve sonra tuvaletten önce ve sonra yemek hazırlamadan önce ve sonra bebeklerin altını değiştirmeden önce ve sonra bebekleri beslemeden önce ve sonra eller mutlaka bol temiz su ve sabunla yıkanmalıdır. Toplu yaşam alanlarında tuvalet temizliği ve hijyeni, kapı kolları ve musluk temizliği çamaşır suyu ile sulandırılmış su kullanarak yapılmalıdır. Kolera bulunan bölgelere seyahat edecek kişilerin kaynağını bilmedikleri su ve açıkta satılan gıdaları tüketmemeye özen göstermelilerdir. Kolera olan bölgede özellikle çiğ deniz ürünlerinin yenmemesi gerekir. Kolera hastasının dışkısı, kusmuğu ile kirlenen yüzeyler ve hastaların kullandığı eşyalar dezenfekte edilmelidir. Karasinek gibi hastalığın yayılmasında önemli rol oynayan vektör ve haşerelerle mücadele edilmelidir. Koleradan tam koruyan bir aşı bulunmamaktadır.
Hastalıktan en çok kişisel temizlik kurallarına dikkat etmeyen, el yıkama alışkanlığı olmayan, yiyecekleri tüketmeden önce iyi yıkamayan ve yeterince pişirmeden yiyen, güvenli içme ve kullanma suyuna ulaşımın olmadığı toplum ve kişiler etkilenmektedir. Hastaların Kolera belirtileri göstermeleri durumunda özellikle çocuk, yaşlı ve hamilelerin sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekmektedir.