Niyet etmek orucun şartlarındandır. Niyetsiz oruç sahih değildir. Kalben niyet etmek yeterli ise de niyeti dil ile ifade etmek menduptur. Oruç için sahura kalkılması da niyet sayılır.
Ramazan orucu, belli günlerde tutulmak üzere Manisan oruçlar ile nâfile oruçlar için niyet etme vakti, güneşin batması ile ertesi gün tepe noktasına gelmesi öncesine (10 dk.) kadarki süredir ancak imsaktan sonra yapılacak niyetin geçerli olması için bu vakitten itibaren bir şey yenilip içilmemiş, oruca aykırı bir iş yapılmamış olması gerekir. Aksi takdirde gündüz niyet caiz olmaz (Kâsânî, Bedâî’, 2/85). Bu oruçlar için “yarınki orucu tutmaya” şeklinde mutlak niyet yeterlidir. Bununla birlikte geceden niyet edilmesi ve “yarınki Ramazan orucuna” şeklinde orucun belirlenmesi daha faziletlidir. Ramazan’ın her günü için ayrı niyet edilmesi gerekir (Mevsılî, el-İhtiyâr, 1/126-127).
Oruç, ibadet niyetiyle tan yerinin ağarmasından, güneş batıncaya kadar, yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak demektir.
Oruçlunun söz konusu yasak fiillerden uzak durması anlamındaki “imsak”ın ihlal edilmesiyle oruç bozulur.
Başlanan Ramazan orucunun aşağıdaki fiiller sebebiyle bozulmasından dolayı hem kaza hem de kefâret gerekir:
a) Cinsel ilişkide bulunmak. Oruçlu iken cinsel ilişkide bulunmak her iki taraf için de kaza ve kefâreti gerektirir.
b) Meşru bir mazeret bulunmaksızın, gıda veya gıda hükmünde olan ya da yenilip içilmesi mutat bir şeyi bilerek yemek ve içmek Hanefîler'e göre kaza ve kefâreti gerektirir.