4. Filistin meselesine ilişkin son durum ele alınmış; İsrail’in ısrarla tatbik ettiği soykırım, istila ve işgal politikalarına son vererek bir an evvel ateşkes rejimine geri dönmesi ile insani yardımların engelsiz ve yeterli şekilde bölgeye ulaştırılması gerektiğine dikkat çekilmiş; Gazze halkının öz vatanlarında güven, huzur ve refah içerisinde özgürce yaşayabilmesi için atılacak meşru adımların ve harap edilen Gazze’nin yeniden ayağa kaldırılması gayretlerinin sürdürüleceği belirtilmiştir.
5. Rusya-Ukrayna Savaşı’nda müzakerelere ve diplomatik çabalara öncelik veren bir sürece girilmesinden memnuniyet duyulduğu vurgulanmış; ülkemizin, müteakip dönemde de sürecin adil ve onurlu bir anlaşma ile neticelenmesi ve kalıcı barışın tesisi için inisiyatif üstlenmeye devam edeceği ifade edilmiştir.
6. Bosna Hersek’in egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik sarsılmaz desteğimiz bir kez daha teyit edilmiş; Türkiye’nin, Balkanlar’daki huzur ortamına menfi tesir edebilecek tüm gelişmeleri yakından izleyerek bölgedeki barış ve istikrarın muhafazası için kuşatıcı ve kucaklayıcı bir anlayışla gayret sarf etmeyi sürdüreceği kaydedilmiştir.
7. Türkiye’nin; jeopolitik konumunun sunduğu imkânlar ile üstün askerî gücü ve yeteneklerine ilaveten gelişmiş ve üretken savunma sanayisinden istifadeyle içinde bulunduğu ittifaklara yaptığı katkıların yanı sıra güvenlik ve istikrar alanında iş birliği imkânı bulunan diğer ortaklarına da benzer katkılar sunarak tüm bölgemizin refah, barış ve huzuruna hizmet edeceği belirtilmiştir.
Bu süreçte, bilhassa Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin genelindeki canlanmaya ve Avrupa’nın güvenliğine yönelik planlamalarda Türkiye’nin vazgeçilmez rolüne işaret edilmiştir.