Geri Dön
'Kırmızı Oda'da Sadi'nin başına neler gelecek?

'Kırmızı Oda'da Sadi'nin başına neler gelecek?

'Kırmızı Oda'da bu hafta Nazlı, Sadi ve Kumru'nun hikâyelerini dinledik. Nazlı anne ve babasının ayrılığını, Kumru babaannesi ile anılarını paylaşırken bölümün sonunda Sadi'nin başına gelenler hepimizi şoke etmeyi başardı...

Mayk Şişman
Mayk Şişman

Annesine hem acıyor hem de onu suçluyor

'Kırmızı Oda'nın yeni bölümünde ilk olarak Nazlı'yı dinledik. Rüyalarında 3 farklı Recai'yi görüyor. Bir türlü oturtamıyor Recai'nin değişimini. Para kazandıktan sonraki değişimini görmek istemiyor. Recai havalanıyor, zamanla Nazlı'yı beğenmez olmuş. "Yanıma yakışman lazım" diyerek aslında Nazlı'ya psikolojik şiddet uygulamış. Sadece baş başa değil arkadaş ortamında bile "Sen ne bilirsin" diye aşağılamış. Nazlı bunları sineye çekmiş. Nasıl olur da bu aşağılamalara karşı sessiz kaldığı ise enteresan. Rüyasında annesinin çocukluğunu görmesi ise enteresan. Meğer babası o henüz 8 yaşındayken annesini terk etmiş. Babası kendine yeni bir yuva kurmuş. Annesini suçluyor hep. "Annem eğer babamı bu kadar çok sevmeseydi kıskanmazdı, babam da gitmezdi" diye annesinde buluyor kabahati. Nazlı da terk edilmek istemiyor işte bu yüzden. Recai'nin her lafını kabullenerek kendince bir çözüm bulmuş. "Annem gibi olmazsam terk edilmem" diye kendince bir çözüm bulmuş ama sıkıntısını da büyük bir şekilde yaşıyor. Annesine hem acıyor hem de kızıyor Nazlı. Tam da bu sırada Doktor Hanım müthiş bir nokta atışında bulunuyor: "Recai senin bu haline değil eski haline aşıkmış." Bakalım Nazlı öz eleştirisini ne zaman yapabilecek...

Babaannesinin evinde kendini bulmuş

'Kumru' daha ferahlamış bir şekilde geliyor bu sefer 'Kırmızı Oda'ya. Bir önceki seansta anlattıklarından sonra rahatlamış bir şekilde karşımıza çıkıyor. Babaannesinin evinde en mutlu günlerini geçirdiğini paylaşıyor Doktor Hanım'la. Bir nevi terapi gibi olmuş o günler Kumru için. Babaanesinin yanında kendine ait yeri bulmuş. Aidiyet problemi ortadan kalkınca özgüveni yerine gelmiş. Yavaş yavaş unutmuş annesinin evinde yaşadıklarını. Derken babaannesinin hastalığı ortaya çıkmış. Babaannesi "Benden sonra ne yapar Kumru" diye torununu evlendirmek istemiş. Belli ki evlendiği dönemde de bir acısı var Kumru'nun. Acaba kocasından Yavuz'a geçen o hikâyede can alıcı olay neydi diye merakta bırakıyor bizleri Kumru yine bu hafta da...

Tam bir "Oh" çekmişken...

Ve 'Sadi'... Yine deli dolu halleriyle dalıyor 'Kırmızı Oda'ya. Ama bu kez belinde silah yok şükürler olsun. Başlıyor anlatmaya. Memleketten İstanbul'a gelmişler, kendilerini gecekonduya atmışlar. Soğuk, açlık, yoksulluk... Meğer babasının bir eşi daha varmış hem de nikahlı. Annesiyle birbirlerine sığınmışlar. Annesi elinden geleni yapmış ama babası sert, geçimsiz bir adammış. Annesine ve ona eziyet çektirmiş. Kapatmış onu dışarıdaki tuvalete. Kapatıldığı yeri anlatırken çarpıntısı başlıyor. Tuvalete kapatılmışken yaşadığı korkuları dile getirdiğinde, düşündüğünde bile panik oluyor. Orada büyük bir korkusu var Sadi'nin. Doktor Hanım, panik atak durumunu çok güzel tarif ediyor bu esnada: "Ortada korkutan bir şey yokken korkma durumu yaşadığın" diye. Öldürmüyor ama süründürüyor panik atak. Mesele nasıl başa çıkacağımızla ilgili. Biraz sakinleşince Doktor Hanım ona "İyi güzel de anlattıklarında hep bir çatı var, sen nasıl düştün sokağa?" diyor. O da başlıyor anlatmaya. Meğer annesini babası öldürmüş. Sadi'nin gözlerinin önünde hem de... Annesi mezara, babası hapishaneye, o da sokağa düşmüş... Bölümün sonuna doğru tam Sadi panik atak durumuyla başa çıkmayı öğrendi derken, bir "Oh" çekmişken başına silah dayanması ise hepimizi şoke etti. Bakalım 'Delikanlı Sadi' o zor durumdan nasıl çıkacak...

twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr

Benzer İçerikler