Geri Dön
'Kırmızı Oda'ya Alya'nın çocukluk travması damga vurdu

'Kırmızı Oda'ya Alya'nın çocukluk travması damga vurdu

'Kırmızı Oda'nın son bölümünde Alya, Garip ve Melek'in hikâyelerini izledik. Özellikle Alya'nın çocukluk travması bölüme damga vurdu diyebiliriz. Bölümün sonunda karşımıza çıkan Selvi Akdoğan karakteri ise 11'inci bölümü merak ettirdi...

Mayk Şişman
Mayk Şişman

Doktor Hanım, Melek'e nasıl yön gösterecek?

'Kırmızı Oda'nın yeni bölümünün en can alıcı kısımlarından biri Melek, ya da artık yeni adıyla Hayat'tı. 9'uncu bölümün finalinde bizi şoke eden Melek, annesi Meliha'nın hayatını kaybettiğini söyledi ve Doktor Hanım'dan "Bana annemi anlatın" ricasında bulundu. Bu kısım önemliydi. Çünkü doktor-danışan ilişkisi gizlilik üzerine kuruludur. Dizide Doktor Hanım'ın "Anlatamam" demesi önemli bir detaydı. Melek o yangın anını anlattı, kafamızdaki soru işaretleri bir bir kayboldu. Ancak Melek'in başına gelenlerde hâlâ annesi Meliha'yı suçladığını fark etmemiz de önemli bir andı. Melek bariz bir şekilde Meliha'yı suçluyor. Bu suçlamayı Doktor Hanım elbette en doğru şekilde yerine oturtacak. Çünkü Melek, annesinin yıllarca canını yakan o yangını 'özgürlük' etiketiyle bir fırsata çevirerek özellikle Meliha'ya neler yaşattığının henüz farkında değil. Doktor Hanım'ın hasta-danışan gizliliğine dikkat ederek Melek'e neler diyecek, nasıl bir yön gösterecek şimdiden meraktayım bu kısmı...

Garip'le vedalaştık, Selvi'yle tanıştık

Bu bölümde Garip'le de vedalaştık... Onun hayatını bir anda altüst eden Menekşe'nin yaşadıklarını öğrendik bu bölümde. Meğer Menekşe istemeden neler yaşamış, nelere göğüs germek zorunda kalmış. Menekşe'nin hayatını kaybetmesi sadece Garip'i değil hepimizi üzdü. İyi ki Doktor Hanım'ın kapısını çalmış Garip. Bunu kendi de fark etti. Sandığından çıkan terk edilme korkusuyla yüzleşti, Menekşe'yle yolunun kesişmesini asla tesadüfi bulmadığını fark etti... Garip'in vedası kadar Selvi karakterinin diziye dahil olması da çok etkileyiciydi. Bölümün sonunda oğluyla karşımıza çıkan Selvi Akdoğan şimdiden merakta bırakta hepimizi. Özellikle Selvi'nin "Oğlum..." diyerek ağlaması benim içimi cız etti. Sema Keçik şahane bir performans ortaya koymuş, eminim devamında da bizi etkileyecek. Evden dışarı adım atamayan yani ciddi bir agorafobisi olan Selvi'nin online terapisi nasıl gerçekleşecek, bunu merak etmemek elde değil. Özellikle de Koronavirüs yüzünden dışarıya çıkmaktan korku duyduğumuz bugünlerde agorafobinin dizide işlenmesi çok doğru bir hareket. Dizide terapilerin farklı biçimlerle ele alınması ise 'Kırmızı Oda'nın farkını ortaya koyuyor elbette...

Alya en büyük travmasını anlattı

Ve tabii ki Alya... Melisa Sözen'in ne kadar büyük bir aktris olduğunu Alya ile hepimiz bir kez daha fark etmiş durumdayız. Arjantin'in simgelerinden Eva Peron'un hikâyesiyle girizgahı yapılan bu geçmişe yolculukta karşımıza çıkan Alya'nın çocukluk travması bu bölümde hepimizi derinden sarstı. Özellikle annesi rolündeki Cemre Melis Çınar'ın performansı çok ama çok iyiydi. Alya'nın duyguları çocuklukta sıkışmış. Bunun nedenini 10'uncu bölümde net bir şekilde anladık. Ciddi bir psikolojik rahatsızlığı bulunan annesinin ona "Sen, ben olacaksın!" demesi Alya'nın hayatını şekillendirmiş. Annesinin saçları, annesinin elbiseleri... Annesinin ona yaşattıkları yüzünden kendisini koruma refleksi pek gelişmeyen Alya her ne kadar kendini güçsüz görse de aslında çok güçlü bir karakter. Annesi onu "Sen, ben olacaksın" diyerek psikolojik şiddet uygulamış ve duygularını manipüle etmiş. Hasta bir insanın sözlerinden etkilenen ve bu sözleri yüzünden bir tarafı çocuk kalan Alya, zehrini akıttıkça dili de çözülmeye başladı gibi. Alya'nın hikâyesinde en dip noktayı gördük gibi. Şimdi muhtemelen yavaştan Alya geçmişi geçmişte bırakacak ve anı yakalamaya başlayacak. Alya gibi zeki bir karakterin yüz güldüren, pozitif hallerini de görmeyi hak etti 'Kırmızı Oda' izleyicisi diye düşünüyorum...

twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr

Benzer İçerikler