Geri Dön
Omaima Nelson: Kocasının ellerini ve kafasını kızartan kadın

Omaima Nelson: Kocasının ellerini ve kafasını kızartan kadın

Tarih birçok cinayete tanıklık ediyor. Ancak Omaima'nın hikayesi biraz farklı. Kocasının ölmüş bedeninin ellerini ve kafasını kızartmadan önce kırmızılar kuşanan ve şık giyinen Omaima'nın hikayesine gelin hep birlikte Molatik olalım...

Fazilet Şenol
Fazilet Şenol

Omaima Nelson, 1968'de Mısır'da doğdu ve Kahire'de büyüdü. Çocukluğu birçok zorlukla geçti. Tacize ve kadın sünnetine maruz kalmıştı. 20'li yaşlarına geldiğinde ABD'de bir dadı ve model olarak iş buldu ve oraya göç etti. 1991 yılında ise hayatının mahvedecek olan Bill Nelson ile tanıştı. Bill 1984'te esrar kaçakçılığı yapmaktan tutuklanıncaya kadar pilotluk yapıyordu. Kaçakçılıktan dolayı dört yıl federal bir cezaevinde yattıktan sonra şartlı tahliye ile serbest bırakıldı.

Haberin Devamı

Cinsel istismara ve şiddete maruz kaldı

İlişkileri oldukça hızlı ilerleyen çift, birbirlerini çok kısıtlı bir vakit tanıdıktan sonra evlenmişlerdi. Bill ile Oamima arasında tam 33 yaş vardı. Söylenenlere göre çift, Bill'in kardeşinin çiftliğinde balayı yapmıştı. Evlilikleri de ilişkileri gibi çok hızlı bir şekilde yön değiştirdi. Çünkü evlendikten sonra Bill, Omaima'ya şiddette ve cinsel istismarda bulunuyordu. Öyle ki 1991'in Şükran Günü'nde Omaima'nın söylediklerine göre kocası kendisine tecavüz etmeye kalkışacaktı. Bu olayın Omaima'nın hayatını kökünden değiştireceğini kim bilebilirdi.

1991 Şükran Günü Bill her zamanki tavrını takınmıştı. Sinirli ve öfkeliydi, her zaman yaptığı gibi Omaima'ya şiddet uygulamaya başladı. Ancak bugünkü öfkesi daha da farklıyı kendi karısı Omaima'ya tecavüz etmeye ve onu boğarak öldürmeye kalktı. O anda işler rayından çıkmıştı. Omaima kendini savunmak için kocası Bill'i bir makasla bıçaklamadan önce Bill'i lambanın üzerine itti ve onu öldürdü. Ama Omaima'nın işi orada bitmedi. Kocasından hıncını almak istiyordu. Omaima, kocasının cesedini rahat bırakmayacaktı. Önce ölen kocasını kesti, daha sonra başını ve ellerini pişirdi. Üstelik kocasını hadım da etmişti.

Haberin Devamı

Cesedi o kadar parçalandı ki kimliği tespit edilemedi

Üstelik Nelson, kocasını kesip pişirmeden önce kırmızı ayakkabılar, kırmızı bir şapka giyip üzerine kırmızı ruj sürmüştü. Şükran Günü'nden sonraki Pazar Omaima Nelson, kocasının kalıntılarını artık Şükran Günü hindisiyle karıştırdı. Kalan organları ve vücut parçalarını gazeteye sarıp çöp poşetlerine koymadan önce, elinden geleni çöp öğütücüsüne attı. Sonra bir arkadaşının evine gitti ve ona Bill’in arabasının arkasına doldurduğu çöp torbalarını gösterdi. İddiaya göre arkadaşına onu atmasına yardım etmesi için 75 bin dolar teklif etti. Arkadaşı hemen polisi aradı ve soruşturma başladı. Nelson sessizce bakarken yetkililer çantayı arabadan aldı. Ceset çok parçalanmış olduğu için, polis kalıntıları hemen tespit edemedi. Omaima kocasının vücudunu o kadar parçalamıştı ki adamın ölüm nedeni bile anlaşılamamıştı. Polis, Omaima'yı sorgulamak için gözaltına aldı. Polis, Nelson'ların dairesini arama emri çıkardı. İçeri girdikten sonra, içinde vücut parçaları olan daha fazla çöp torbası buldular. 'Kızartma makinesinde Nelson’ın elleri duruyordu ve buzdolabını açtıklarında Nelson’un başı bıçak yaralarıyla doluydu.' Ancak Nelson'ın vücudunun çoğu hâlâ kayıptı.

Haberin Devamı

'Onu parçaladığım için üzgünüm'

Nelson, yetkililere kocasının fiziksel ve cinsel tacizde bulunduğu için şiddetli stres altında olduğunu söylemişti. İfade veren psikiyatrist, Nelson'ın başlangıçta ona kocasının kaburgalarını yediğini söylediğini ancak daha sonra reddettiğini söyledi.
Savcılık ise Nelson'ın başka nedenleri olduğunu söyledi. Kocasından bir şeyler çalmayı planladığına ve cinselliğini, yaşlı erkekleri ona uyuşturucu ve para gibi şeyler vermeye ikna etmek için kullanma geçmişine sahip olduğuna inanıyorlardı. Ocak 1993'te Omaima Nelson, ikinci derece cinayetten suçlu bulundu ve Chowchilla'daki Central California Women tesislerinde 28 yıl ömür boyu hapse mahkum edildi.

Haberin Devamı

Nelson'ın ağzından ise şu cümleler çıkmıştı:

"Hayatımı savunmasaydım, ölmüş olurdum. Olduğu için üzgünüm, ama yaşadığıma sevindim. Onu parçaladığım için üzgünüm."

Benzer İçerikler