Halikarnas Balıkçısı: 'Sanki geçmişle gelecek karşı karşıya oturuyoruz'

Oxford Üniversitesi'nde eğitim aldı

Asıl adı Cevat Şakir Kabaağaçlı olan Halikarnas Balıkçısı, 1890'da Girit'te doğdu ve yazılarında, çok sevdiği Bodrum'un antik çağlardaki ismi olan Halikarnasos'tan esinlenerek Halikarnas Balıkçısı takma adını kullandı. Osmanlı Padişahı Abdülhamit döneminin devlet adamlarından tarihçi Şakir Paşa'nın oğlu olan usta yazar, çocukluğu babasının görevi nedeniyle Atina'da geçti. İlköğrenimini ise Büyükada Mahalle Mektebi'nde, ortaöğrenimini Robert Kolej'inde tamamladı. Daha sonra İngiltere'ye giden Halikarnas Balıkçısı, Oxford Üniversitesi'nde dört yıl Yakın Çağlar Tarihi okudu ve üniversiteyi orada bitirdi.

Bodrum'a ilk kez sürgün olarak gitti

İstanbul'a dönünce Diken, Resimli Gazete, Resimli Ay, İnci gibi dergilerde yazılar yazdı, kapak resimleri ve süslemeler yaptı, karikatürler çizdi. Çizgi romanlar yaptı. İlk öyküleri 1920'li yılardan başlayarak yayınlandı. Cumhuriyet'in ilanından sonra asker kaçaklarıyla ilgili bir yazısı yüzünden 3 yıl kalebentliğe mahkum edildi ve Bodrum'a sürüldü.

Birçok eserini Bodrum'da kaleme aldı

İstanbulda sürgün cezasını tamamlayan Halikarnas Balıkçısı, tutkunu olduğu denize de yakın olacağı ve doğasına, insanına büyük bir sevgi beslediği Bodruma yerleşti. Burada oldukça farklı bir yaşam sürmeye başlayan Kabaağaçlı, balıkçılık gibi muhtelif işlerde çalışmaya başladı. Bir yandan da kalemini kullanan usta yazar, birçok önemli eserini burada kaleme aldı. 25 yıl boyunca Bodrum’da yaşayan yazar, üç evlilik yaptı. Söz konusu evliliklerinden olan çocuklarının eğitimi için Bodrumdan ayrılmak zorunda kalan aile, İzmir’e taşındı. Cevat Şakir Kabaağaçlı, burada bir yandan kalemini kullanmaya bir yandan da turist rehberliği yaparak geçimini sağladı. Usta yazar, İzmir’de yaşadığı günler sırasında 13 Ekim 1973 tarihinde yakalandığı kemik kanserinden dolayı hayatını kaybetti. Denize olan tutkusu ve Bodruma olan hayranlığı ile Halikarnas Balıkçısı, Bodrum’un antik çağdaki adı olan Halikarnas’ı kendisine mahlas olarak seçti ve mezarının burada olmasını istedi ve usta yazarın bu arzusu Bodrum’da bir tepeye gömülerek yerine getirildi.