
Münir Özkul öldü, peki biz ondan yıllarca ne istedik?
Münir Özkul öldü denildiğinde artık çoğu zaman 'Öyle bir şey olamaz, yalandır' dedik. Aylardır, yıllardır hep aynı şeyler oldu. Münir Özkul öldü denildiğinde artık öyle bir kanıksamış hale gelmiştik ki kimse inanmıyordu. Ve bugün tarih 5 Ocak, 1925 doğumlu Münir Özkul aramızdan ayrıldı. 'Nihayet' diyenler elbette var. Herkes istediğini diyebilir ama geldiğimiz nokta biraz fazla abuk bir yer değil mi?
Münir Özkul size hiçbir anlam ifade etmeyebilir, hiçbir filmini beğenmemiş sevmemiş olabilirsiniz.
Kimse kimsenin zevkini, keyfini sorgulayamaz.
Ama hayatını kaybeden ve yıllardır 'öldü' denilen, ve bu kez gerçekten ölen bir adam Yeşilçam denilince, Hababam Sınıfı denilince akla gelen ilk isimlerden.
Münir Özkul üzerinden kimse bana "Efsane oyuncuydu, çok üzüldük" demesin.
Yani elbette üzüldük, elbette koca bir ağaçtan bahsediyoruz.
Ama internetteki geyiklerden ötürü hepimiz zaten buna hazırlıklıydık.
Muhabirler yıllarca kızını aradı, dediler ki doğru mu.
Kızı açıklama yaptı, artık yeter dedi vs.
Saçmasapan bir dönemdi.
Ve hepimiz gayet bu dönemi tecrübe ettik.
"Münir Özkul öldü ama bizim insanlığımız çoktan ölmüştü" klişesine, eski usullüğüne girmek istemiyorum.
Ama yıllarca Münir Özkul öldü geyiklerine hizmet edenlerin, ve ne yazık ki buna hepimiz dahiliz, bu geyiğin devamında kayıtsız bile kalınsa en ufak bir katkısı olan herkesin suçu var.
Ruhsuz, cıvık, laubali insanlarız.
Vicdanımız sızım sızım sızlasın demiyoruz.
Ama "Münir Özkul öldü öldü dedik bak sonunda öldü" diye tweet atıp sonra da "Acaba kaç retweet alırım" hesabındayız, kitabındayız.
Kimse kimseyi kandırmasın.
Türkiye'nin en değerli oyuncularından Münir Özkul'u unutmayacağız.
Ama ondan daha da önemlisi "Münir Özkul öldü" cümlesini düzenli aralıklarla kurmamızı ve onu rutin olarak neredeyse 2-3 ayda bir 'öldürmemizi'!
Peki soruyorum,
Biz Münir Özkul'dan ne istedik?
Onunla alıp veremediğimiz neydi?
Neden uğraştık bu kadar?