PMS ile başa çıkmak için dört adım

29 Mayıs 2024

İştah artışı veya karbonhidrata olan düşkünlük, tatlı isteği, peşinizi bırakmayan huzursuzluk veya stres, bir de üzerine şişkinlik... Regl dönemi size de büyük sinyaller ile geliyor olabilir. Eğer siz de bu belirtileri yaşıyorsanız yalnız değilsiniz. Yapılan araştırmalar, Dünya genelinde kadınların yüzde 80-90’ının PMS’den muzdarip olduğunu, yüzde 3-8’inin ise şiddetli semptomlar yaşadığını belirtiyor. Premenstrüel sendrom (PMS), adet döneminden 1-2 hafta önce başlayan, şişkinlik, baş ağrısı, ruh hali değişiklikleri gibi fiziksel ve duygusal semptomların eşlik ettiği bir süreç olarak tanımlanabilir. Sizlere iyi bir haberim var, bazı yaşam tarzı değişiklikleriniz ile PMS semptomlarınız için olumlu bir adım atabilirsiniz. 

1- Kalsiyum ve D vitamini ikilisi 

Vitamin ve minerallerin PMS döneminde ayrı bir önemi olduğundan bahsetmek mümkün. Kalsiyum ve D vitamini ikilisi de bunlardan biri. British Dietetic Association, diyetle yeterli kalsiyum ve D vitamini alınmasının, bu dönemde yaşanan semptomların azalmasına katkı sağlayabileceğini

Yazının Devamı

Stres göbeğinden kurtulun

26 Mayıs 2024

Karın bölgenizde yağlanma varsa stres kaynaklı olabilir. Kortizol göbeği dediğimiz bu durum, beslenmeyle yakından ilişkili. Peki, ne yapabiliriz? Önce stres seviyemizi düşürmenin yollarına, sonra da nasıl beslenmemiz gerektiğine bakıyoruz

Karın bölgenizdeki yağlardan kurtulmak için her yolu denemiş olabilirsiniz. Peki, bel çevrenizdeki bu yağlanmanın stres kaynaklı olabileceğini söylesem? Kortizol veya stres göbeği terimi ile tanışın. Kortizol göbeği (cortisole belly fat) olarak tanımlanan bu durum, yüksek düzeyde kortizole kronik maruz kalmanın neden olduğu bel çevresi yağlanmasını ifade ediyor. Stres hormonu olarak da bilinen kortizol, vücudunuzun strese verdiği tepkide, inflamasyon ve kan basıncında, kan şekeri seviyelerinin düzenlenmesinde yardımcı rol oynuyor. Yüksek miktarlarda salındığında ise bel çevresi ve kilo üzerinde bazı etkileri var. Öyle ki bazı uzmanlara göre hormonal dengesizlikler bir kadının ömrü boyunca kilo alıp verme döngüsünde yaklaşık 10- 15 kg kadar değişikliklere sebep olabiliyor. Gelin bu etkileri ve beslenme ilişkisini

Yazının Devamı

Yaza sağlık dolu girmek için üç adım

22 Mayıs 2024

Yaz geliyor, havalar ısınıp gardıroplar hafiflemeye başlayınca herkesi fazla kilolardan kurtulma telaşı sarıyor... Kimisi düşük kalorili katı diyetlere, kimileri yoğun egzersizlere başvururken bir kez daha hatırlatmak istediğim bir nokta var ki o da denge. Lütfen metabolizmanızı zorlayacak ve bedeninizi yoracak dönemsel uygulamalar yerine, sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzınız hale getirin, ‘sürdürülebilir’ bir beslenme planı hedefiniz olsun. Yapılan çoğu araştırma bu tarz uygulamalar yerine kalıcı yaşam şekli değişikliklerinin daha etkili olduğunu ortaya koyuyor. İşte yaza sağlık dolu girmek için üç adım.

1 Bitki bazlı beslenin

Bitki bazlı diyet aslında genelde hayvansal kaynakların sınırlandırıldığı veya tüketilmediği bir beslenme planı. Bu beslenme planında aynı şekilde işlenmiş besinler ve paketli gıdaların da sınırlandırılması öneriliyor. Yani temelinde sağlığı iyileştirme yatıyor.

Geçtiğimiz günlerde konu ile ilgili PLOS One dergisinde geniş çaplı bir araştırma yayımlandı. 49 makalenin incelemesine göre, vejetaryen ve vegan diyetleri içeren bitki bazlı diyetler daha

Yazının Devamı

Görünmeyen tuzlara dikkat!

19 Mayıs 2024

Hipertansiyon hiçbir belirti vermeden seyredebilir. Hatta bu yüzden pek çok raporda ‘sessiz katil’ olarak da adlandırılır. Dünya Hipertansiyon Günü dolayısıyla soframızdaki gizli tuzları öğrenmenin ve bunu azaltmanın yollarını ele almanın tam zamanı

Sizce beslenme planınızdaki sodyum nereden geliyor? Birçok kişinin ilk aklına gelenin masadaki tuzluklar olduğunu tahmin edebiliyorum. Oysa arka planda çok daha fazla faktörü değerlendirmek gerekiyor. Öyle ki hipertansiyondan korunmak için yalnız tuz veya sodyum konusunda değil, sofralarımızdaki ‘gizli tuz’ konusunda da farkındalık sahibi olmak şart. 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü’ydü. Bu yılın teması ‘Kan Basıncınızı Doğru Ölçün, Kontrol Edin, Daha Uzun Yaşayın.’ Yüksek kan basıncı olarak bilinen hipertansiyon tedavi edilmediğinde, pek çok hastalığın altında yatan sebep olabiliyor. Gelin soframızdaki görünmeyen tuzları azaltma adımlarını gözden geçirelim.

Hipertansiyon nedir?

Hipertansiyon, kalbin kanı pompalarken damarda oluşturduğu basıncın normal

Yazının Devamı

Beş adımda D vitamini

15 Mayıs 2024

Öyle bir vitamin düşünün ki stresten duygu durumuna, uyku düzeninizden pek çok kronik hastalığa rol oynuyor. Hatta öyle ki literatürde vitamin olarak değil, bir hormon olarak tanımlanıyor. Bu kıymetli işlevlerine rağmen kendisi maalesef hem ülkemizde hem de küresel olarak en çok eksikliği görülen vitaminler arasında; D vitamini... 

Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması (TBSA) 2019 Raporu’na göre ülkemizde D vitamini eksikliği yaklaşık yüzde 90 oranında... Eksikliğin görülme sıklığı ise kadınlarda daha yüksek oranlarda. 

Yaza geri sayım başladı. Bu habere en çok D vitamini açısından sevinmek için sebep çok. Güneş vitamini olarak da bilinen D vitamini ile ilgili güncel çalışmalar bakın ne söylüyor? 

1-Kış aylarında güneş ışınlarından faydalanma süresi azaldığı için D vitamini eksikliği daha sık görülebiliyor. Çünkü D vitaminin de yaklaşık yüzde 80-90’ı cildimiz güneş ışığı aldığında vücudumuz tarafından üretiliyor. Ancak günlük

Yazının Devamı

Kemiklerimizin görünmeyen kahramanları

12 Mayıs 2024

Kemik sağlığı denilince akla ilk gelen kalsiyum olsa da D vitamini için kemiklerimizin görünmeyen kahramanı diyebiliriz. Yeni bir çalışma ise yumurta tüketiminin daha fazla kemik mineral yoğunluğu ile ilişkili olduğunu söylüyor

Bugün Anneler Günü. Üreten, öğreten, hayatımıza dokunan, sevgisiyle bizleri kucaklayan tüm annelerimizin, anne adaylarının, herhangi bir canlıya annelik eden tüm kadınların Anneler Günü kutlu olsun.

Sağlığınıza önem vermek Anneler Günü’nde kendinize verebileceğiniz en güzel hediye. Ben de yaşamları boyunca tüm kadınları yakından ilgilendiren kemik sağlığından bahsetmek istiyorum bugün. Kadınlarda kemik yıkımının en fazla olduğu dönem menopoz dönemidir. Öyle ki biyolojik yaş almakla en sık görülen rahatsızlıklardan biri osteoporoz olarak bilinen kemik erimesi. Osteoporoz kemiklerin kütle kaybetmesine yol açan ve en yaygın görülen kemik metabolizması hastalığıdır. Günümüzde her 4 kadından birinde görülüyor. Gelin bu Anneler Günü’nde kemik sağlığı

Yazının Devamı

Çölyak ile ilgili sık sorulanlar

8 Mayıs 2024

Dünya çapında her 100 kişiden birinin çölyak ile mücadele ettiğini biliyor musunuz? Ancak doğru tanı oranı ise yalnızca yüzde 30, pek çok birey bu hastalığa sahip olduğunu bilmeden yaşamını sürdürüyor. Çölyak hastalığı, buğday, arpa ve çavdar gibi tahıllarda bulunan glüten isimli proteine karşı duyarlılık sonucu otoimmün gelişen bir hastalık. Genetik yatkınlık, çevresel faktörler, değişen bağırsak mikrobiyotası ve immünolojik faktörler burada söz sahibi. 

9 Mayıs Dünya Çölyak Günü iken en sık aldığım sorularla glüten ve çölyak dosyasını bir kez daha konuşalım istedim. 

Glüten hassasiyeti ile arasındaki fark 

Çölyak hastalığı otoimmün bir hastalık iken bu bireylerin diyetlerinden glüteni tamamen çıkarmaları sağlık açısından önemlidir. Eğer ortada buğday ürünlerine alerji söz konusu ise buğday tüketmek otoimmün bir reaksiyona sebep olabilir. Bu durum, IgE denilen antikorların ya da diğer bağışıklık sistemi belirteçlerinin

Yazının Devamı

Hareketin gücü adına

5 Mayıs 2024

Yaşam hızla geçiyor ama biz hareketsiz bir yaşam tarzı sürdürüyoruz. Oysa egzersizin, vücut için faydaları saymakla bitmiyor. Özellikle bahçe işleri, araba yıkamak, doğa yürüyüşleri gibi aktiviteleri içeren düşük ve orta dereceli fiziksel aktivite ile depresyon riskinin azalması arasında güçlü bir ilişki var

Dünya genelinde her 4 yetişkinden 1’inin fiziksel bakımdan aktif olmadığını biliyor musunuz? Mayıs ayına merhaba derken her yıl 10 Mayıs’ta kutlanan çok kıymetli bir günden bahsetmek istiyorum: Dünya Sağlık İçin Hareket Günü. Bu özel gün, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından hastalıkların önlenmesinde fiziksel aktivitenin gücü konusunda farkındalık yaratmak için kutlanıyor. Günümüzde giderek daha fazla insanın, fiziksel aktivitenin düşük olduğu hareketsiz bir yaşam tarzı sürdüğü bir gerçek. Oysa egzersizin, vücut için faydaları saymakla bitmiyor. DSÖ, haftada 150 dakika egzersiz öneriyor. Ben de bugün

Yazının Devamı