'Hey maşallah' tabirini kendi icadı sayan adam
Renkli bir ülkeyiz vesselam. Gündelik dile yerleşen böyle bir ifadede bile hak iddia edenler çıkabiliyor.
Mustafa İşleyen bir reklam filminde kullanılan "Hey maşallah!" ifadesinin kendisine ait olduğunu iddia ederek, İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'ne dava açıyor. Mahkeme bu ifadenin kimsenin tekelinde olmadığını söyleyerek davayı reddediyor. Arapça bir kelime olan 'maşallah’ın 'hey' tabiri ile kullanıldığında hayranlık, hayret, memnunluk, şaşkınlık, sitem manasına geldiğini, pazarcıların tüketiciyi sattığı malın başına toplamak için "Hey maşallah!" diye seslendiklerini, nazar değmesin diye çocuklara "Hey maşallah" dendiğini, başarılı öğrencilerin yine bu tabirle övüldüğünü ayrıca ekliyor.
Yok artık!
Valla bu hak iddiası iyi cesaret! Talip olduğu söylem, bu topraklarda yüzyıllardır kullanılıyor. Bir Zeki Alasya-Metin Akpınar skeci seyretse, olmadı bir Kemal Sunal filmi izlese hemen kulağına çalınır aslında. Osmanlı İmparatorluğu dönemini anlatan Muhteşem Yüzyıl’da bile kullanılmış olma olasılığı yüksektir diye düşünüyorum.
Televizyonu geç, semt pazarına uğrasan, elmalarını parlatan bir pazarcının ağzından bile duyarsın bu ifadeyi. “Hey maşallah! Yeni tarladan toplandı. Sulu sulu, kırmızı elmalar.” ‘İkizlere takke’den daha sık kullanılır hatta. (Bu arada ‘ikizlere takke’ de uzun süredir var olan bir ifade, hani üzerinde hak iddia edilmek istenirse diye söylüyorum)
Veya ‘hepsi pekiyi’li karnesini ninesine, dedesine gururla gösteren öğrenciye denir: “Hey maşallah! Ne güzel bir karne bu. Hepsi pekiyi!” Üstüne bir de harçlık verilir.
Veya emeğine hayranlıkla bakan bir çiftçinin ağzından duyulur: “Hey maşallah! Bu sene hasat bol çok şükür.”
Velhasıl kullanım yeri çoktur. İfadeyi tanımamak, bilmemek mümkün değil. Hal böyleyken gündelik dile yerleşmiş, böylesi sık kullanılan bir kelime üzerinde hak iddia etmek acaba sözlükte hangi kelimeye karşılık gelir?
