Kanada soğuğu vs İstanbul soğuğu
Aralık sonunda, İstanbul’da soğuktan şikayet etmeye başlıyoruz. Soğukta yürüyemiyoruz. Ayazda burnumuz çatlıyor, kulaklarımız patlıyor. Kanada ise eksi 44 dereceyi gördü. Hatta ne yazık ki bir kişi donarak yaşamını yitirdi.
Quebec City Polis sözcüsü, kentin Limoilou Mahallesi'ndeki bir binanın dışında, 57 yaşındaki Real Charron isimli kişinin cesedini bulunduğunu açıkladı. Charron’un hipotermiden öldüğü ihtimali üzerinde duruluyor ve otopsi sonuçları bekleniyor.
Daha önce duymayanlar için hipotermiyi açıklayalım. Hipotermi soğuk havanın korkutucu bir sonucu olarak vücut ısısının 35 derecenin altına düşmesiyle oluşur. Soğuk havada uzun süre kalan kişinin kas ve beyinsel işlevleri bozulmaya başlar. Zamanında müdahale edilmezse kalp ritim bozukluğu, kalp yetersizliği, hatta ani kalp durmasına yol açar.
Kanada’da -44 dereceye kadar düşen dondurucu kış şartları hayatı olumsuz etkiliyor. Yetkililer don ısırması ve hipotermi nedeniyle nefes, göğüs ve kas ağrıları, uyuşukluk, el ve ayak parmaklarının renginde değişiklik gibi semptomların görülmesi durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmasını söylüyor.
Dondurucu soğuklar hafta sonuna kadar etki edeceğinden yetkililer zorunda olmadıkça dışarıda kalınmamasını konusunda uyarıyor.
Nova Scotia eyaletinde kar fırınası nedeniyle 5 bin 500 ev elektiriksiz kaldı.
Demek ki neymiş? İstanbul’un soğuğu hiçbir yerin soğuğuna benzemez değilmiş.
Yeni yıla bile ılık bir soğukla giriyoruz arkadaşlar bence azıcık şükür edelim.
Büşra Özbelli
Instagram: www.instagram.com/ozbellibusra
