Geri Dön
Mona Lisa tablosunu Picasso mu çaldı?

Mona Lisa tablosunu Picasso mu çaldı?

Sanat tarihinin en eğlenceli ve galiba biraz da trajik hikayelerinden biridir bu... Pablo Picasso'nun Mona Lisa tablosunu hakikaten de çalıp çalmadığı, çalmadıysa neden davaya adının karıştığı, eğer çaldıys niçin hapis yatmadığı konuşulur hep. Bu trajikomik hikayeyi çok seveceksiniz...

Gülüm DAĞLI
Gülüm DAĞLI

Saatler geceyarısını vurdu ve kanıtları yok etme zamanı geldi. Çaldıkları tabloyu büyük boy bir bavulun içine koyan Pablo Picasso ve Guillaume Apollinaire, stüdyolarından çıkıp gecenin karanlığına daldılar. Eserleri bavulda taşımak riskli işti. Araca binmek yerine, yürümeye karar verdiler. Paris'in Mantmarte semtindeki arnavut kaldırımlı yamaçlarda valizi taşıyarak bir süre ilerlediler. Eserleri koskoca Louvre Müzesi'nden değil de, bir başka yerden çalmış olsalardı belki de bu kadar panikleyemeyeceklerdi. Şimdilik tek umutları, uzakta görünen Seine'e ulaşmaktı...

Haberin Devamı

İki hafta önce...

Tarih, 22 Ağustos 1911'di. Bundan iki hafta önce dünya, sanat hırsızlığı haberiyle çalkalanmaya başlamıştı. Louvre Müzesi'ne giren hırsızlar dünyanın en önemli sanat eserlerinden kabul edilen Mona Lisa'yı çalmışlardı. Haber duyulur duyulmaz bütün dünyada alarm verildi ve evrenin her yerinden ilgili polis ekipleri Avrupa ile bağlantıya geçtiler. Fransa sınırı mühürlendi. Herkes aşırı gergin ve şaşkındı. Ancak işin bir de başka boyutu vardı: Bu kadar basit bir hırsızlık olayının yaşanabilmesi Louvre Müzesi'nin güvenlik açığını ortaya çıkarmıştı. Ne yani; elini kolunu sallayan herkes öylece girip Mona Lisa'yı çalabilir miydi?

Soygundan birkaç ay önce Fransız bir gazeteci Louvre'daki güvenlik açığını fark etmiş ve bir geceyi müzedeki lahitlerde geçirerek vurucu bir haber yapmıştı. İsteseydi o gece yanında birkaç tuval götürebilirdi; çünkü onu kimse fark etmemişti.

Haberin Devamı

İtalya'daki Uffizi gibi ulusal müzeler sanat eserlerinin duvara monte edilmesini zorunlu kılmışken, Louvre'da sergilenen resimlerin büyük bölümü (Mona Lisa dahil) korunmasızdı. Dahası da var: Müze çalışanları Mona Lisa'nın çalındığını, hırsızlıktan 24 saat sonra fark edip rapor ettiler! E kolay mı? 250 bin eseri sadece 150 kişi koruyordu! İstatistiğe vurursak güvenlik başına 1,667 eser düşüyordu. Onlar da haklı!

Hiçbir kanıt yoktu

Fark edildikten sonra ise ipuçları aranmaya başladı. Polisler, dedektifler, avukatlar harekete geçti. Bu işi kimin yaptığına dair minicik bir kanıt aranıyordu. Günler geçti. Hiçbir şey yoktu!.. Mona Lisa'nın asıldığı boş duvara bakmak için her gün yüzlerce kişi Louvre'u ziyaret ediyor ve Paris git gide alay konusu oluyordu... Mona Lisa'nın sanat tarihi açısından ne kadar önemli bir tablo olduğunu biliyorsunuz. Ama insanların kişisel hayatlarında da yer ediyordu o zamanlar. Mesela sevgilisinden ayrılan bir adam, Mona Lisa tablosunun önünde kendini vurarak intihar etmişti.

Ve sonra minik bir ipucu çıktı ortaya...

29 Ağustos 1919'da, yani hırsızlıktan tam 8 gün sonra... Joseph Gery Pieret adında genç bir adam bulundu. Paris Gazetesi Pieret'i 'hırsız' olarak lanse etti. İşin tuhaf tarafı, hakikaten de hırsızdı! Pieret birkaç yıldır Louvre'dan minik minik sanat eserleri çalıp satmayı kendine iş edinmişti. Louvre’un Hristiyanlık öncesi dönem sergilerine ait küçük bir heykeli gösterdi, küratörler bunun gerçekten de kendilerine ait olduğunu onayladı. Peki Mona Lisa'yı da Pieret mi çalmıştı? Eğer o değilse, çalanları tanıyor muydu? Pieret bu iddiaları reddetti ve Mona Lisa'yı çalmadığını söyledi.

Haberin Devamı

Ve Picasso olaya dahil olur...

Mona Lisa tablosunu Picasso mu çaldı

Dava, aniden ivme kazanmıştı. Pieret müzeden çaldığı heykelleri kimlere sattığını rapor etti. Bilin bakalım bu raporda kimin adı geçiyordu? Pablo Picasso!

Kısa süre sonra Fransız dedektifler, o zamanlar 29 yaşında olan Picasso ve Apollinaire’in stüdyosunun kapısını çaldı.

Polis yaptığı aramada bir şey bulamadı ama aslında o kadar da masum değillerdi. Pieret’nin ifadesine göre, Picasso Paris’teki evinde iki çalıntı heykel saklıyordu. Heykellerin orijinal olduğunu bilmediğini iddia etse de, gerçek ortadaydı. İki heykelin de altında belirgin birer “Louvre Müzesi Mülkiyeti” damgası vardı.

Haberin Devamı

Picasso ve Apollinaire, sınır dışı edilme ihtimallerine karşı harekete geçip çalıntı heykelleri çantaya koyarak Seine kıyısına kadar getirdiler. Ancak sabahın erken saatlerinde nehrin karanlık sularıyla karşı karşıya kaldıklarında, daha fazla ilerleyemeyeceklerini anladılar.

Yürüyerek stüdyolarına döndüler. Picasso çalıntı heykelleri götürdü. 2 gün sonra da Apollinaire hapse atıldı. Çalıntı eser satın almaktan suçlanıyorlardı.

Apollinaire her şeyi itiraf etti: Pieret’ye yataklık etmek, çalıntı eser satın alma, delilleri yok etme. Bir noktada Picasso ağlayarak, histerik bir biçimde Apollinaire’ı tanımadığı iddia etti. Çelişkili ve saçma ifadelerden yorulan Hakim, ikisini de sertçe uyararak davayı kapattı. Tıpkı şüpheli bulunmaları gibi serbest bırakılmaları da aniden oldu.

Peki gerçek hırsız kim?

2 yıl sonra, Aralık 1913’te Mona Lisa, her zamanki cazibeli gülümsemesiyle Floransa’da yeniden gün yüzüne çıktı. Eseri gerçekten çalan Vincenzo Peruggia adlı bir adamdı. Bir zamanlar Louvre'da çalıştığı için giriş-çıkış yollarını biliyordu. Hatta Mona Lisa'nın sergilendiği camla çevrili çerçevenin inşasına bile yardım etmişti. Hırsızlık yaptığı geceyi müzede bir dolapta geçirmiş, sabah resmi duvardan çıkarmış ve 20 x 30 inçlik başyapıtı kıyafetlerinin altına gizleyerek yürüyüp gitmişti... Peki neden yapmıştı? Tek istediği tablonun anavatanına döndüğünü görmekti. Tarihçiler bugün bile Peruggia’nın sözde vatanseverliğinin haklılığını tartışıyor. Paris’e dönecek olursak Picasso’nun bu haberden sonra suçlamalar yüzünden sınır dışı edilmeyeceği için derin bir nefes aldığını hayal edebiliyorsunuzdur...

Benzer İçerikler