Moda
Sağlık
Foto Galeri
Yazarlar

Yaz tatilinize 'yabancı' olun...

.

Milliyet Haber

Eylül geldi ve okul telaşesiyle, şehirlere büyük göç başladı. Tam sayfiyeler, plajlar sakinledi derken, ne olduysa oldu, Bodrum bir anda yaz boyu olmadığı kadar kalabalıklaştı. “Şöyle bir tenhada gezeyim” diye akşam serinliğinde indiğim Bodrum Çarşı’da, neredeyse iğne atsan yere düşmezdi! Acaba hangi bayram geldi de ben atladım diye düşündüm bir an... Tabii eylül gelince, Bodrum Merkez’in en güzel zamanı gelir ama tam okulların arifesindeki bu kalabalık, esnafı bile şaşırmıştı. Sonradan yabancı turist kafileleri olduğu anlaşılınca, taşlar yerine oturdu... Dilerim Bodrum’un içindeki kalabalık, beldeleri de ziyaret eder ve oradaki esnafın da yüzü güler.

Yabancı turistler, Türkiye’nin Ege ve Güney’inin en güzel zamanının, eylülden sonra başladığını çoktan kavradı ama kendi insanımız niye yığınlar halinde tatile çıkma hevesinden vazgeçmedi anlamak mümkün değil. Elbette, özellikle büyük çoğunluğu oluşturan çalışan kesim için bayram tatilleri veya okul tatillerinin belirleyici olduğunu biliyorum. Ama dikkatinizi çekerim, bir sürü psikolojisi de söz konusu; mesela, ille de bayramda hatta okulların ara tatilinde tur gezilerine katılmak hevesindeki emeklilere rastlıyorum ya da okul çağında çocuğu olmadığı halde temmuz-ağustosun en keşmekeş günlerinde deniz tatili seçenleri gördükçe, sahiden şaşırıyor ve anlamakta güçlük çekiyorum. Bir defasında, bayram zamanı Bodrum uçak biletlerinden şikayetçi olan arkadaşımın babasına dayanamayıp, neden daha erken ya da daha geç değil de tam bayram süresi içinde Bodrum’a seyahat etmek istediğini sordum, “Herkes öyle yapınca evladım, biz de öyle istiyoruz işte” dedi. Sanırım, çoğu insanın kitleler halindeki tatil hareketi için bu geçerli. Benden tavsiye, eğer sizi bağlayan mecburiyetler yoksa, yaz tatili planınızı eylül sonrası için yapın, çok daha kaliteli bir tatili çok ekonomik imkanlarla ve şezlong kavgasına girmeden, yemek için masa sırası beklemeden, yani keyfini çıkara çıkara, aynı yabancı turistler gibi yapın.

SELFIE, EĞLENCE Mİ, ÇILGINLIK MI, HASTALIK MI?

Yüksek yerler ya da tren rayları gibi tehlikeli yerlerden selfie çekmeye çalışırken ölen insan sayısı, günden güne artıyor. Hatta bu duruma engel olabilmek için telefon uygulamaları üzerinde çalışılıyor. Böylece, tehlikeli anlarda telefon, selfie heyecanına kapılmış kişiye uyarıda bulunacakmış. Tabii ne kadar etkili olacak, görmek gerek! Bana öyle geliyor ki, insanlar zaten tehlikenin farkında ama fazladan beğeni uğruna bu riski almayı tercih ediyorlar, eh takipçi uğruna ölümü göze alanlar olduktan sonra telefonlar ne yapsın! Düşünsenize, ilk selfie uğruna ölüm haberini aldığımızda, yıl 2014’tü, aynı sene içinde 15 kişi ölmüştü. Bu sayı günümüzde yüzlerle ifade edilen boyutta maalesef. Bu durumun psikolojik bir karşılıklığı vardır illa ki, kim bilir Freud hayatta olsaydı, bastırılmış cinsellik üzerine bir açıklaması da olurdu muhakkak.

Selfie’nin yaban hayvanları üzerinde olumsuz etkisi olduğunu biliyor muydunuz peki? İlk başta akla çok garip geliyor ama Yaban Hayatı Yönetimi Program Başkanı Prof. Philip Seddon’a göre, yaban hayatı selfie’leri artıkça, hayvanlar zarar görüyor, çünkü doğal yaşama saygı kalmıyor. Bu fotoğraflar sanki, doğa sevgisi temalı gibi görünse de, insanlarda gidip benzer şeyler yapma, mesela bir
pengueni kucaklayıp, fotoğraf çektirmek gibi istekler yaratıyor sadece... Bu da yaban hayata saygıyı yok ediyor ve doğal yaşamı ticarileştirip, kısıtlamaya başlıyor. Hatta fotoğraf çekmek uğruna vahşi yaşama müdehalenin, stresten ötürü hayvanlardaki doğurganlık oranını azalttığı tespit edilmiş.
Selfie çekmek uğruna deniz aslanlarıyla dans etmeye çalışanlardan tutun, nadir bulunan ürkek türleri kovalayanlara, çocuğunu kanguru kesesine sokmaya çalışanlara kadar her tür acayiplik sosyal medyada yer buluyor. Instagram’da, vahşi hayvanlarla çekilen selfie’lerde neredeyse yüzde 300 artış yaşanmış.
Bilim insanları ‘iyi selfie-kötü selfie’ diye ayrım yapıyor. Eğer hayvanın yaşamına müdehale etmeden, tutmaya çalışmadan onu doğal halinde çekip paylaşırsanız, bu iyi selfie olarak sınıflandırılıyor. Bazı vahşi yaşam bölgelerinde fotoğraf çekmeye yönelik her tür elektronik cihaz yasaklanmaya başlandı, sanırım bu uygulama giderek yaygınlaşacak. Hindistan, selfie ölümlerinde birinci sırada olduğundan artık önlemler düşünülüyor, önce “Selfie’ye yasak bölge” tabelaları şimdi ise bazı bölgelerde “Selfie öldürebilir” uyarılaı yerleştirilmesi planlanıyormuş. İlaveten tehlikeli bölgelerde selfie çekenlerin hapisle cezalandırılacağı açıklandı. Kim bilir “Dikkat çocuğunuz olmayabilir” tabelası da asmak etkili olabilir belki, öyle ya vahşi hayvanların bile doğurganlığını azaltıyorsa, elinden telefonunu düşürmeden dakika başı selfie çeken insanoğlunun başı büyük dertte demektir!

Yazarın Diğer Yazıları

  1. TOPRAĞIN AĞAÇ OLSUN TOPRAK DEDE...
  2. Hoş geldin tatil!
  3. 2020’lik diziler
  4. Bin sezonluk dizi: Royal
  5. SAHNEDE 30’UNCU YILIMI KUTLADIM
  6. NESİLDEN NESLE 2020
  7. 2020’ye girerken...
  8. Yok hükmündeki değerlerimiz ve Obradovic...
  9. BÜYÜK HEYECAN
  10. NOBEL, HANDKE VE İKİ AY GEÇ GELEN İTİRAZ

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.