Atılan hiçbir adım boşa değildir
Hiçbir zaman geçmişe takılı kalmamak lazım. Evet, şu anda başarılı olmayabilirsiniz. Evet, yerinizde sayıyor olabilirsiniz. Ama her zaman yükselmek diye bir şey yok. Başarı = Yükseliş demek zaten değildir. Önemli olan, fazlasıyla klişe ama gerçek, o yükselişin devamını getirmek. Ve o yükselişin devamı, icabında durgunluk dönemlerini de olgunlukla karşılamayı da gerektiriyor...
"Keşke şu adımları atmasaydım" diye hayıflanıyoruz.
Geçmişe bakıp, çeşitli mukayeselerle kendimizi yıpratıyoruz.
Aslında çok da haksız sayılmayız; niceliksel başarı odaklı büyüdüğümüz için, 5 Pekiyi alan gömleğine kurdelesini taktığı için o şartlanmışlıklar hayat boyu devam ediyor.
Bir yerde buna "Dur" demek lazım.
Atılan hiçbir adım boşa değildir.
Bazen adım bile atmazsın, yerinde sayarsın ve bu da boşa değildir.
Beklersin, en uygun anı kovalarsın.
Sonra bir anda, hiç beklenmedik bir anda golü atar, tribünlere selam çakarsın.
Başarı odaklı ilerlememek gerekiyor.
"Mükemmeliyetçi olmayın" demiyorum, yine olun.
Ama bir başarı, bir yükseliş beraberinde belki de uzun vadeli bir bekleme süreci de doğurabiliyor.
Asıl başarı, asıl meziyet bu durgunluk dönemlerini kazasız, belasız atlatabilmek de.
Başarılıyken mutlu olmak kolay.
Yeterince başarılı değilken mutsuz olmak da.
Zor olanı yapmak gerekiyor.
Görece kötü bir olaydan bile en iyiyi, en doğruyu cımbızlamak lazım.
