Black Mirror içinde Black Mirror izlemek
Netflix’in gözdesi Black Mirror, Instagram Story'lerinin 5'te 3'ünü de kaplıyor. Ve ciddi anlamda kan donduruyor! Distopyalardan oluşan dizimiz; sembolizmle, gerçekçiliğiyle, anne-babaların yıllarca “Bak çocuğum, bu akıllı zımbırtılar, bilgisayarlar zararlı” söylemlerini haklı çıkarmasıyla, hatta bizi neredeyse buna ikna etmesiyle, aslında yavaştan distopyaya dönüşmeye başlayan gerçek dünyamızı göze sokarak acayip can sıkıyor. İşte bu yüzden ailecek severek izliyoruz.
Mini dizimiz her bölümünde farklı bir konu ve farklı oyuncularla karşımıza çıkıyor. Ortalama 1 saatlik filmler olarak bile görülebilir. Yani “4 sezon olmuş, çok şey kaçırmışım” demenize gerek yok. İstediğiniz yerden başlayıp istediğiniz bölümü boş bırakabilirsiniz. Sonra "Vay efendim bize böyle bir bilgi gelmedi" denmesin.
Gelelim dizinin içeriğine... Her bölümün ortak noktası, hayatımızın her anında bizimle olan canımız, biriciğimiz; teknoloji. İçimize bu kadar sızan, bizimle yaşayan teknolojinin karanlık yüzünü göstermeyi hedefleyen Black Mirror, gerçekten oldukça kara bir ayna tutuyor bize. Her bölümden sonra o aynadaki yansımaya boş boş bakarken buluyoruz kendimizi.
Dizinin yaratıcısı Charlie Brooker şöyle açıklıyor:
“Black Mirror adı sizin her duvarda, her masada, her avuç içinde bulacağınız bir isim…”
O halde elimizdeki Black Mirror içinden Black Mirror izlemeye ne dersiniz?
Belki jenerik sonunda bizim black mirrorlarımız da çatlar?
Evet! Sanki bir Inception!
