Geri Dön
Hamilton'dan hayat dersi: Yanmış lastikle birinci olmak

Hamilton'dan hayat dersi: Yanmış lastikle birinci olmak

Hayat böyle, insanı 'sıfır imkân' ile bitiş çizgisine sürükler. Pes edip kenara çekmek de, lastiğinin tamamı yanmış bir araçla bitiş çizgisine ulaşmaya çalışmak da tamamen tercih meselesi. F1 yarışçısı Hamilton, bitiş çizgisine ulaşmayı hedeflemiş. Nitekim başarmış da...

Andaç Üzel
Andaç Üzel

İnsan hayatı belirsizliklerle dolu. "Her şey yolunda gidiyor" diye düşünürken, bir anda takla atan işlerle karşı karşıya kalabiliyor ve buna maruz kaldığında da ne yapacağını pek bilemiyor. Sahi, işlerin bir anda raydan çıktığını hissettiğiniz oldu mu? Bolca olmuştur kesin. O durumda ne yapmak gerek? Pes etmek de bir seçenek inat etmek de. Mühim olan, hangisini seçtiğiniz ve kim olduğunuz... Bakın, harika bir örneğim var konuyla ilgili.

Haberin Devamı

Yarışta, bir anda, beklenmedik şekilde

Monaco Grand Prix'inde yarışan Lewis Hamilton, Formula 1'in her zaman favori isimlerinden biriydi. Kariyerinde pek çok büyük başarı bulunuyor ve görünüşe göre, bu başarıların hiçbiri de tesadüf değil.

Yarışa ilk sırada başlayan Lewis Hamilton, başından sonuna kadar liderliğini korumuş. Bir bakışta "Adam zaten birinciydi" izlenimi uyandıran bir galibiyet olsa da esasen içinde beklenmedik bir gelişme barındırıyor.

Pit stop'ta Lewis Hamilton'un aracına yanlış lastikleri takan ekibi, Hamilton'un başını ciddi derecede belaya sokmuş. Arkasında Formula 1'in en agresif yarışçısı olan Lewis Hamilton, yanlış lastik takılmasına ve ardından gelen lastiğin yanma talihsizliğine rağmen, birinciliğini korumuş ve Monaco'dan şampiyon ayrılmış. Bir anda lastik erimeye başlamış ve Hamilton neredeyse 'lastiksiz' bitirmiş yarışı.

Haberin Devamı

Çıkarılacak ders büyük

Kabul edelim, talihsizlikler dünyanın her yerinde karşımıza çıkıyor. Ancak Hamilton'un yaptığı gibi, 'yola devam etmek' ise herkesin harcı değil sanki. Hepimiz o gücü, o inancı, o isteği kendimizde bulamıyoruz ve ne yazık ki çabalarımız sonuçsuz kalıyor. Şu halde pes edip "Olmuyor ya" demek makul görünse de pek öyle değil. Ufukta bir bitiş çizgisi olduğu ve o bitiş çizgisine ulaşmaya dair içinizde bir inanç taşıdığınız sürece, işler ne kadar aksi giderse gitsin, istediğiniz yere varıyorsunuz.

"Neden ben?" doğru bir soru değil

Lewis Hamilton takım arkadaşlarına sinirlenip "Neden ben?" dese, aracını kenara çekip pit stop'takilere teslim edip bıraksa gitse hiçbir şey diyemezdi kimse ona. Fakat kendisi, "Neden ben?" diye sormak yerine "Madem benim başıma geldi, o zaman bunu güzel bir galibiyete dönüştürelim" dedi ve dezavantajı 'epik' bir galibiyete çevirdi. Bundan iyisi, hepimizin hayatında aynı şeyi düşünmesi. Tebrikler Hamilton!

andac.uzel@demirorenmedya.com

Benzer İçerikler