Geri Dön
'Kırmızı Oda' Alya karakteriyle bir televizyon efsanesi yarattı

'Kırmızı Oda' Alya karakteriyle bir televizyon efsanesi yarattı

'Kırmızı Oda' 13'üncü bölümüyle hepimize sağlam bir ters köşe yaptı. 2'nci bölümden itibaren 'Kırmızı Oda'ya dahil olan ve dizinin vazgeçilmezlerinden biri olan Alya karakterine ve dolayısıyla Melisa Sözen'e veda ettik. Göz pınarlarımız harekete geçtiyse, gelin Alya'lı son 'Kırmızı Oda' bölümüne Molatik olalım...

Mayk Şişman
Mayk Şişman

Sonunda tülü kaldırdı

'Kırmızı Oda'nın 13'üncü bölümünde ilk olarak Doktor Hanım'ın sokak ortasında babası ve arkadaşları tarafından tartaklanan, dövülen bir gence müdahale etmesini izledik. Bu sahnede Doktor Hanım, gururu incinen genci ön planda tutarak ona hem özgüven kazandırdı hem de babasından korumuş oldu. Bu hareketle babasının utanmasını ve yaptığı hareketten pişman olmasını sağladı Doktor Hanım. Çünkü biliyor ki şiddet şiddeti doğuruyor ve bu halkaya ne zaman şahit olunulursa olunsun mutlaka "Dur!" denmeli. Tam bu sahneden sonra Selvi'nin hikâyesi başladı. Selvi'ye okuma yazmayı üvey kızı Fahriye'nin öğrettiğini öğrendik. Selvi ve üvey kızları dayanışma içinde geçirmiş günlerini. Benim en çok canımı acıtan kısım Selvi'nin hamile olduğunu kocasının öğrenmesi ve ona "Dua et de erkek çocuk olsun, yoksa seni geri yollarım" diye psikolojik şiddet uygulaması. Eşine 'cahil', 'köylü' diyen adam da eğitimli biri üstelik. Söz konusu şiddet olduğunda 'eğitim'in ne kadar da işe yaramadığı, şiddetin sadece fiziksel değil psikolojik olarak da uygulanabildiğini bizlere hatırlattı bu sahne. Bölümün sonunda Selvi'nin sonunda tülü kaldırması ve manzarayı yıllar sonra görmesi de keza çok etkileyiciydi.

Aldatılmışlık, öfke, pişmanlık

Selvi'den sonra Hediye'yi izledik. Geçen hafta tanışmıştık onunla. Meğer geçen hafta tam da seans günü annesini kaybetmiş Hediye. Geçen hafta yaşadığı öfkeden ötürü büyük pişmanlık duyuyor. Doktor Piraye ona "İzin verin hayatınız biraz allak bullak olsun" diyerek acı çekilmesi gereken yerde acı çekmenin gerekliliğini hatırlatması önemliydi. Annesinin cenazesinde gerçek annesi Hikmet Hala'yla karşılaşıyor. İster istemez iki anne üzerinden 'kurban' psikolojisine giriyor. "Biri beni para karşılığı başka bir aileye sattı, öteki de son kullanma tarihine kadar beni hizmetçi gibi kullandı" diyor. Aldatılmışlık, öfke, pişmanlık... Hediye, Doktor Piraye'nin de dediği gibi hayatı şu anda hızlı çekimde yaşıyor.

Son bir kez eve döndü ve...

Ve tabii ki Alya... Müthiş bir değişimle karşımıza çıktı. Çünkü Alya Fransa'ya gidiyor! Sınavı kazanan Alya'nın bu veda bölümünde belki de ilk defa gözlerinin içi gülüyordu. Sadece Tuna Hanım değil hepimiz şoke olduk. Değişimi ölçülü, umutlu, huzurlu ve sakindi. Güç ve başarı istediğini söylerken Doktor Hanım'ın ona George Herbert'in "İyi yaşamak en iyi intikamdır" sözünü hatırlatması ve gücünü iyiye kanalize etmesi gerektiğini söylemesi çok önemliydi. Eski halini kendinden çok farklı gördüğünü söylemesi de dikkat çekiciydi. Ama asıl bomba Doktor Hanım'la ilgili kısımdı. Bazı izleyicilerin dikkatini çeken Doktor Hanım'ın ağlaması ya da mimik yapmasını Alya, "Benimle ağlamanız sayesinde ben bu odada sizi hep yanımda hissettim" diye açıkladı. Bence diziye yapılan eleştiriler için de güzel bir hatırlatmaydı. Her doktorun yöntemi farklı. Doktor Hanım'la Doktor Piraye'nin terapi yöntemleri nasıl farklıysa ve biz bunu doğal karşılıyorsak, bu da aynı hesap. Alya'nın Şebnem Ferah klasiklerinden 'Sil Baştan'la vedası çok dokunaklıydı. Ama en çok da bavulunu taşıdıktan sonra son bir kez eve dönüp ışığı yakması ve o yaralı küçük kızı geçmişte, karanlıkta bırakmaması çok etkileyiciydi. Bu şaşırtan hareket onun vedası için önemli bir detaydı. 'Kırmızı Oda' sayesinde Alya gibi müthiş bir karakter izledik bölümler boyunca. Melisa Sözen'in her sahnede döktürdüğü Alya karakteri hepimizde derin izler bıraktı. Kim bilir belki de tekrar 'Kırmızı Oda'ya konuk olur ve değişimine tanıklık eder bizleri...

twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr

Benzer İçerikler