Geri Dön
'Kırmızı Oda'da Melek'in hikâyesi bizi nasıl şaşırtacak?

'Kırmızı Oda'da Melek'in hikâyesi bizi nasıl şaşırtacak?

Ekranların en sevilen dizilerinden biri olmayı başaran 'Kırmızı Oda'nın son bölümünde Alya, Garip ve Duygu karakterlerinin hikâyelerine tanıklık ettik. Bölümün sonundaki Melek sürprizi ise herkese sağlam bir ters köşe yapmayı başardı...

Mayk Şişman
Mayk Şişman

Alya ve annesinin hesaplaşması

'Kırmızı Oda'nın son bölümünde ilk olarak Alya'yı izledik. Annesinin kıyafetlerinden kurtulamamasının arkasındaki sırrı öğrenmeye çalıştık. Alya, hapisten çıkan annesiyle arasındaki iletişimi, daha doğrusu korku dolu iletişimsizliği, hesaplaşmayı anlattı bizlere. Öyle bir korku yaşamış ki hissizlik seviyesine erişmiş Alya. Annesinin ciddi psikolojik problemler yaşadığına, Alya'nın kendini annesinden korumaya çalışmasına tanıklık ettik. Bölümün sonunda annesinin kıyafetlerinden kurtulması ise Alya'nın her geçen gün daha da değiştiğinin somut kanıtları elbette... Daha sonra bizi Garip karşıladı. Garip de yaralarının esiri olmuş bir adam olduğunu hatırlattı bizlere. Garip'in çocukluğuna indik, hastane süreçlerini izledik. Ve neden Menekşe'ye bu kadar kızgın olduğunu öğrendik.

'Bıçak' sahnesi "Keşke olmasaydı" dedirtti

Garip, Menekşe'ye çok kızgın çünkü yaşadığı tüm kayıpları bir 'terk edilme' olarak kodlamış zihninde. Menekşe'nin de kendisini terk etmesi, sandığındaki tüm negatif hisleri açığa çıkartmış. Terk edilme korkusu öfkeye karışmış, yaşadığı her kayıbı 'terk edilme' olarak kodlayan Garip, tüm bu acıların intikamını Menekşe'den çıkartmak istemiş. Ve yolu Doktor Hanım'la kesişmiş. Garip'in Menekşe'yi bıçaklama sahnesi ise "Keşke olmasaydı" dedirtti tabii. Fiziksel ve psikolojik şiddetin önüne geçmeyi hedefleyen ve toplumda önemli bir uyanış sağlayan 'Kırmızı Oda'nın şu ana kadarki en önemli kusuru bana kalırsa Garip ile Menekşe arasında -bir ihtimal- yaşanan bıçak sahnesiydi. Çok daha hızlı geçilebilirdi o sahne diye düşünüyorum. İster istemez şiddetin meşrulaştırılmasına çıkıyor kapı niyet her ne kadar bu değilse de. Ancak Garip gibi karakterler ne yazık ki bu coğrafyada çok. Yine de bu soruna ayna tutabilmek için bu sahne gerekli miydi, o konuda şüphelerim var açıkçası...

Bölümün sonundaki büyük sürpriz!

Bölümün dikkat çeken karakterlerinden biri de Duygu'ydu. Burcu Kara'yı dominant bir anne, bir avukat olan Zuhal rolünde izlediğimiz bu öyküde genç bir kız olan Duygu'nun internetten tanıştığı bir erkek yüzünden yaşadığı probleme eğildik. Ailesinde bulamadığı güven duygusunu bir yabancıda araması, çok yalnız kalması ve çaresizlik duyguları çok iyi yansıtıldı bu bölümde. Özellikle birçok rehber öğretmenin Duygu'lu kısımları daha bir dikkatle izlemesi gerektiğini düşünüyorum... 'Doktor Piraye' ile 'Akif'in sahnelerine bu hafta hasret kaldık. Haftaya 'Akif' kabuğundan çıkacak ve bizleri muhtemelen yine şaşırtacak. Doktor Deniz'in ABD'ye taşınıp taşınmaması da netliğe kavuşacak. Ancak bu bölümün en bomba sürprizi elbette 'Meliha'nın kızı 'Melek'ti. Bir anda bölümün sonunda karşımıza çıktı ve sadece Tuna Hanım'ı değil hepimizi şoka uğrattı. Yoksa 'Melek' ölmedi mi? 'Meliha'nın hikâyesi devam mı ediyor? Kafamızda deli sorular var. 'Melek'li sahne bakalım 10'uncu bölümde nasıl detaylanacak...

twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr

Benzer İçerikler