Beleşçi arkadaşları hayatımızdan çıkarmanın formülü var mı?
Arkadaşlar iyidir diye kim demişse eksik söylemiş. Bazı kadınlar çok güzel olabiliyor, bazı arkadaşlar gerçekten iyi de olabiliyor. Ama işin içine maddi işler girince işler biraz çetrefilli hale gelebiliyor. Aslında çetrefil dememek lazım; gerçekler ortaya çıkıyor. Beleşçi arkadaşlar birer birer gerçek yüzlerini gösteriyor...
Peki ne yapmak gerekiyor?
Beleşçi arkadaşları hayatımızdan çıkarmanın net bir formülü cidden var mı?
Beleşçi arkadaşlarla kavga etmek, "Sen de ne x'sin" demek asla çözüm değil.
Soğuk savaş her zaman en güzel yöntem, en doğru yol.
Diyelim çay-kahve içeceksiniz; çaylar geliyor masaya.
"Ya kusura bakma bozuk çıkm..." der demez, bakın çok ince bir çizdi, "çıkm..." deyince, 'a' harfini duymadan hemen garsona sadece kendi paranızı takdim edin ve gülümseyerek "Canım bende de, hay allah..." diye bir cevapla çantanıza, pantolonunuzun cebine doğru kafanızı savurun.
Ve elbette olumsuz bir yanıt verin.
Ortam buz kessin, saçma bir an yaşansın ve bu anın sorumlusunun o olduğunu ona hissettirin.
Durumu kotarmaya çalışmayın; zaten kotarmaya çalıştığınız için bu tarz küçük hesaplar peşinde koşuyorsunuz. Ama suçlu olan siz değil beleşçi arkadaşınız.
Kibarca rencide olan, kendini -şayet varsa yüzü, aklı, vicdanı ve parası- rencide olmuş hisseden arkadaşınız paşa paşa mesajı, SMS'i almış olacaktır.
Bir değil iki, iki değil dört kez bunu yapın.
Başka bir senaryo...
"Sen ısmarlayacaksan geleyim..."
Bu lafın üzerine denilecek en doğru cümle:
"Sen gelme o zaman..."
Kimse kusura bakmasın ama oturup da bir çayın, bir kahvenin hesabını yapan kişinin elinde son model telefon var.
Çocuk mu kandırıyoruz?
Beleşçi arkadaşlarınıza dolaylı yoldan vereceğiniz ayar şayet yeterli olmadıysa, üzgünüm ama kendinize yeni bir canciş aramanız gerekiyor.
Üzülmeyin, bir gün aşklar da arkadaşlar da bitecek, hepimiz öleceğiz.
Bu dünya ne sana ne de bana Karl Marx...
(Yoo, bence bu espri gayet komik!)
