Proje aslında ilk defa ev sahibi olacak ve genç çiftler açısından bir başlangıç olarak değerlendirilebilir. Başvurularda belli sayıda emeklilere, gençlere, evlenecek çiftlere, yeni evlenenlere yönelik kriterlere göre kontenjanlar ayrılabiliyor. Şehit yakını, gaziler gibi engelli bireyler açısından da farklı oranlarda öncelikler tanınabiliyor.
Bu ilk konut projesi olduğu için üretilecek konutların metrekarelerin düşük olması ve maliyetlerin düşürülmesi arzu ediliyor. Sosyal konut projelerinde bundan sonraki yapılacak evlerin daha düşük metrekarelerde olacağını değerlendiriyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da yaptığı açıklamalarda 1+1 türündeki dairelere ağırlık verileceği belirtildi. 1+1 ayrı mutfaklı sosyal konut amaçlı düşük konut projelerinin biraz daha öne çıkacağını değerlendiriyorum.
Bu tür sosyal konut projeleri üretilmeden önce ihtiyaç analizlerinin çok etkin bir şekilde yapılması önemli. Günümüzde bu dönemde deprem bölgesinde birçok gayrimenkul ve konut projesinin teslimleri devam ediyor. Haziran sonuna doğru devam edecek yeni ihalelerle deprem bölgesinde yapılacak birçok konutun o bölgede konut arzına önemli katkıda bulunduğunu ifade edebiliriz.
Çevre, Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 2025 yılı sonunda yeni bir sosyal konut hamlesinin TOKİ tarafından yapılacağının sinyallerini vermişti. Daha önce 250 bin konut için alınan başvurular vardı ve 250 bin konutun yapılmasına ilişkin süreçler devam ediyor. Devlet bir şekilde konut arzını desteklemeye yönelik önlemler almaya devam ediyor.
Ben sosyal konut projesinin ağırlıklı bir şekilde devlet tarafından yeni bir sosyal konut programı çerçevesinde ilerleyeceğini düşünüyorum.
Finansman konusunda zararına olacak bir model üzerinden ilerleneceğini değerlendirmiyorum. Mevcut kredi ve faiz oranlarına baktığımızda 1 milyon TL için ayda 29-30 bin TL geri ödemeler çok yüksek. Burada faiz yüzde 2 seviyelerine inebilirse ödemeler aylık 20 bin TL seviyelerinde olabilir. Kullanılacak konut kredisi finansman kısmında özellikle çok uyguna daire imalatı mümkün değil. Arsanın bir değeri var. Müteahhitler tarafından üretilen yapılara arsa maliyetleri eklendiği için bu uygun maliyetlere yapılamıyor. Hazine’ye ait arazilerin müteahhitlere tahsisi yapılarak belki bu noktalarda geliştirilecek projeler daha sağlıklı olabilir.
Kredi faizi ve vadesi üzerinde herhangi bir net durum yok. 20 yıla kadar vade seçenekleri değerlendiriliyor bu işin finansman kısmında bunu uygulayabilmek çok mümkün değil.
Özellikle deprem bölgesinde büyük bir bütçe ayrıldı. Ayrılan bütçe ile ilgili giderler tamamlandıktan sonra bunun sosyal konut projelerine aktarılacağı ifade ediliyor. O zaman burada devletin kaynaklarını finansman kısmında kullanması mümkün olabilir. Finansman kısmına baktığımızda deprem konutlarının bu yıl sonuna kadar finansmanını devam edeceğini varsaydığımızda finansman modelli çözümün bu yıl içerisinde zor olacağını ifade edebiliriz.
Sosyal konut projelerinin başlamasıyla ilgili benim tahminim 2025 yılının 3. çeyreğinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yeni projelerle ilgili belki 100 bin konutluk bir başvuru sürecinin başlatılması şeklinde olacaktır. Yakın zamanda finansman kısmında hareket olacağını tahmin etmiyorum.
Yeni çiftler, dar gelirlilerin, emekli vb. kişilerin başvurabileceği bir sosyal konut projesi yapılacaktır. Bu projeye çok yoğun başvurular olacaktır.
Fiyat artışına ilişkin bu örnekler çıkmaya başladı ancak ben bunların gerçekçi olduğunu değerlendirmiyorum. Finansmanla ilgili kampanya detayları, kimlerin başvuracakları gibi kriterler henüz açıklanmış değil. Ben bu tür haberlerin manipülatif olduğunu değerlendiriyorum. Bu konuda çeşitli önlemler alınmalıdır.”