
Uzaktan eğitimden korkmalı mıyız?
Sağlık ve eğitim bir ülke için en hassas konular. Ne yazık ki bu salgın her iki alanı çok etkiledi. Sağlığımızdan olmamamız için yüz yüze eğitime ara verildi. Her ne kadar bazı yaş grupları okullarda eğitim alabiliyor olsa bile bu durum tercihe bırakıldığı için bana göre okullar henüz açılmış değil. Şimdi ne yapıyoruz peki? Hepimiz televizyon ya da bilgisayar başında var gücümüzle çocuğumuzun eğitim hayatına destek olmaya çalışıyoruz. Belki de iyi bir gelecek hayali ile dünyaya getirdiğimiz çocuğumuzun eğitim ile hiç olmadığı kadar yakından ilgileniyoruz. Kötü şartlardan doğmuş iyi bir fırsat!
Geçtiğimiz yıl Covid-19 ile başlayan eğitim sorunu bu yılda kendini gösterdi. Yaz aylarının bitmesi ile çoğumuzun rehavetine kapıldığı rahatlama ve tatil sendromu yerini uzaktan eğitim telaşına bıraktı. Bütün bir yazı bir salgın yokmuş edası ile geçiren tatilciler şimdi uzaktan eğitim kaygısına kapıldılar. Nasıl olacak? Ne yapılacak? Ne yapılmayacak? Tüm sorular bunlar. Cevap nerede? Tabii ki uzmanlarda.
Konunun uzmanı değilim. Sadece bilgi edinmek için okumaya, araştırmaya çalışan ve evde eğitim için çabalayan bir veliyim. Bu yazıyı yazma hakkını daha çok bu sıfattan dolayı kendimde görüyorum.
Sağlık ve eğitim bir ülke için en hassas konular. Ne yazık ki bu salgın her iki alanı çok etkiledi. Sağlığımızdan olmamamız için yüz yüze eğitime ara verildi. Her ne kadar bazı yaş grupları okullarda eğitim alabiliyor olsa bile bu durum tercihe bırakıldığı için bana göre okullar henüz açılmış değil. Şimdi ne yapıyoruz peki? Hepimiz televizyon ya da bilgisayar başında var gücümüzle çocuğumuzun eğitim hayatına destek olmaya çalışıyoruz. Belki de iyi bir gelecek hayali ile dünyaya getirdiğimiz çocuğumuzun eğitim ile hiç olmadığı kadar yakından ilgileniyoruz. Kötü şartlardan doğmuş iyi bir fırsat!
Salgın bir uyarı mı?
Yaşanan her olumsuz olay, yaşanacak olan bir iyiliğe işarettir aslında. Polyannacılık yapıyormuşum algısı yaratmak istemem, ancak en başından beri bu salgının insanlığa bir uyarı olduğunu düşünenlerdenim. Gerçek olan doğru algılayıp, kötülüğü iyiliğe çevirmekte ve içinde bulunduğumuz durumu kabullenmekte saklı. İsyanın, itirazın şimdi kime ne faydası var?
İçinde bulunduğumuz şartlardan ne özel okul velileri memnun ne devlet okulu velileri memnun. Peki ne yapacağız? Şimdilik malzeme bu. Her şarta uyum sağlamayı öğreneceğiz ve çocuğumuza öğreteceğiz. Çünkü temelde sağlıktan kaynaklı mecburiyetler var. Yeni normale uyum sağlayıp, eski normale geri döneceğiz.
Aksaklıklar olacak, yorgunluk olacak, stres olacak; belki her zamankinden fazla koşacağız eğitim maratonunda; ama bu koşuşturma sadece kendimiz için değil toplum içinde olacak. Virüsle mücadeleye katkımız belki bu yönde olacak. Ve sonunda mutlaka akıl galip gelecek.
“Hayatta başına gelenleri kontrol edemezsin ama nasıl tepki vereceğin senin elinde” demiş Epiktetos, sanki bugünleri kastetmiş. Bugün vereceğimiz tepkiler çocuklarımızın yarınlarını oluşturacak. Sabırla başlanılan yola sabırla devam edildiği sürece sonuca varılır.
Her zaman dediğimiz gibi, her şeyin başı sağlıksa eğer, yürüyeceğimiz yolda nereye varacağımızı yaşayarak görenlerden oluruz inşallah. Malum virüslü dünya!