Selda Bağcan'ın yurt dışında konser vermesine artık şaşırmayalım
İnsan doğduğu yeri benimser, tanır, sever ya da sevmez. Ama bir şekilde çevresindeki yerlerden ibaret zanneder her şeyi. Çocukluk dönemlerimizde hepimiz bunu yaptık: Zannettik ki tüm dünya Türkçe konuşuyor ya da bir şekilde kendi dünyamızdan ibaret sandık koca bir dünyayı. Halbuki zaman içerisinde bu durum oturmaya başladı ama halen daha bazı kalıplar var: Mesela Selda Bağcan...
"Ne alaka" diyeceksiniz ama emin olun çok alaka...
"Yurt dışı eşittir pop müzik" öylesine kafamıza yerleşmiş ki...
Haksız değiliz, bu kafaya gelmemizin en büyük sebebi Tarkan.
Tarkan sayesinde zannediyoruz ki müzisyenlerimizin yurt dışında popüler olabilmesinin tek seçeneği trend, pop, elektronik, tırnak içerisinde modern işler yapması.
Halbuki dünya böyle dönmüyor; Batı, 'batı'dan öyle sıkıldı ki 'doğu'dan motifleri seviyor, seçiyor.
Konunun oryantalizme kadar yolu var ama müzikten örnek verdik, müzikten devam edelim:
Selda Bağcan hafta sonunda yani 18 Şubat Pazar günü Londra'da konser verecek.
Hatırlarsınız, Selda Bağcan 2016'da Barcelona'daki Primavera Festivali'nde sahne almıştı.
Ve o dönem zannedildi ki Selda Bağcan ilk kez yurt dışında konser verdi.
Halbuki Selda Bağcan, Avrupa'da düzenlenen müzik festivallerinin adeta aranan yüzü.
1987'de Glastonbury'de konser vermiş bir müzisyen!
Kimse bu bilgileri bilmek zorunda değil ama bilinmesi de, altının çizilmesi de gerekiyor.
"Selda Bağcan'ın Avrupa'da ne işi var?" diyenlerin sayısı -çok şükür ki- az.
Ama birçoğumuzun algısı ne yazık ki daha farklı:
"Selda Bağcan, Avrupa'da nasıl olur da konser verebiliyor?" diye şaşırıyoruz.
Şaşırmayalım demiyorum, klişe kalıplarımız yüzünden, ama en azından kadına hakkını teslim edelim.
Türkiye'nin dünya starları arasında sokaktaki vatandaşların yüzde 80'i de Selda Bağcan'ı katsın mesela.
Herkes bilsin Selda Bağcan'ın sadece Türkiye'ye değil aynı zamanda dünyaya da hitap ettiğini.
Algı önemli, boşvermeyelim, itinayla önemseyelim...
