Geri Dön
Mabel Matiz gerçekten 'Aferin'i hak ediyor mu?

Mabel Matiz gerçekten 'Aferin'i hak ediyor mu?

Mert Demir'le birlikte kaydettikleri 'Antidepresan'la dillere pelesenk olan Mabel Matiz, bir 'Antidepresan 2' patlatmak yerine bu kez 'Aferin'le yoluna devam ediyor. Yazın yayınlanması planlanan 5'inci Mabel Matiz albümü öncesindeki 'köprüden önce son çıkış' görevindeki 'Aferin' gerçekten adı gibi ona bir 'Aferin' dememize vesile oluyor mu peki?

Mayk Şişman
Mayk Şişman

Mert Demir'le birlikte kaydettikleri 'Antidepresan'la dillere pelesenk olan, hatta dağları delip Billboard Global 200 listesine dahi girmeyi başaran Mabel Matiz, herkesin gayet iyi bildiği gibi bir süredir merakla beklenen 5'inci stüdyo albümünün hazırlıklarına son gaz devam ediyor. Türkçe pop sahnesinin gelmiş geçmiş en dolu dolu albümlerinin başında gelen 2018 çıkışlı 'Maya'yı takip edecek olan yeni Matiz albümünde daha önce duyduğumuz 'Fan' ya da 'Karakol' gibi işler yer alacak mı henüz detay bilmiyoruz belki ama bizi sağlam bir müzikalitenin beklediğinden gram şüphemiz yok. Bunun en büyük nedeni ise Mabel Matiz'in düzenli aralıklarla bombaları teker teker patlatması. Bu halkanın son parçası ise geçtiğimiz günlerde yayınlanan 'Aferin' oldu. Sözleri Mabel Matiz'e, bestesi Mabel Matiz, EEI Beats ve Bahti'ye ait olan 'Aferin'in prodüksiyonu ise Bahti ve EEI Beats tarafından ortaklaşa yapılmış. Peki şimdilik albüm öncesi son single olarak görebileceğimiz 'Aferin' beklentileri karşılayan bir iş mi gerçekten?

Haberin Devamı

Aslan janjanlığına Başak titizliği eşlik ediyor

Kolaycılık önemli bir tuzak. Sanatın her alanında niceliksel başarı da sağlayan herhangi bir üretimin devamında nitelik çıtası gözetmeden yola devam etmek paranın böylesine önemli görüldüğü bir dünya sisteminde çok da tuhaf bulunmaması gereken bir gerçeklik. Niceliksel başarının devamında niceliksellik kolaycılığına düşmüş herhangi bir üretimin tüketicisi olanların çoğunluk bazında sıkıntı görmediği bu durum elbette üreten taraf için uzun vadede ciddi bir sıkıntı. Bunların hepsi bildiğimiz gerçekler ama arada bazen unuttuğumuz için 'şimdi'deyken de görmek, hatırlamak gerekiyor. Eğer bir müzisyen, ressam, heykeltıraş, romancı ya da yönetmen olma iddianız varsa ve bu iddiayı pekiştirecek yeterli birikime sahipseniz elbette yola uzun vadeyi düşünmeden devam etmeniz söz konusu bile değil. Yapılacak en ufak bir 'gündelik telaş hatası'nın dahi uzun vadede leke bırakacağının bilincinde olursunuz, adımlarınızı buna göre atarsınız. Tıpkı Mabel Matiz gibi. Kalplere dokunan şarkılar haricinde eğlenceli ve renkli, zengin, keşfedilmeyi hak eden ve sanılandan daha fazla kök barındıran halini, tavrını ve edasını kimselerden sakınmayan Matiz birçoğumuzun idolü. 'Antidepresan' gibi 100 küsür milyonları deviren bir şarkının hemen akabinde "O zaman şimdi biraz da yaylılar!" diyebiliyor Matiz. 'Antidepresan 2' yerine "Halleniyorsun deryaya, yerin yok bi' damlaya" diyebiliyor. Kelamını, kudretini tek bir cümlesinde dahi hissettiriyor. Yeri gelince güldürüyor, yeri gelince düşündürüyor. Matematik yapmadan dengeyi koruyarak Aslan janjanlığı sonrası Başak titizliğiyle "O zaman..." diyebiliyor. Dikkatli olduğu kadar ateşli, alevli. Aslan'ın güneşine varıp sonrasında tek tek hizaya çekiyor, çektiriyor. Yani dikkati elden bırakmıyor, bıraktırmıyor.

Haberin Devamı

12 yıl önce Sezen Aksu'nun temennisi gibi... Öperiz, öpeceğiz!

Osman Özel yönetmenliğinde Berlin'de çekilen ve şarkının ruhuna aşırı uyumlu bir videoya sahip olan 'Aferin' gelmiş geçmiş en şoke edici, en çığır açıcı, en derin izler bırakan Mabel Matiz şarkısı değil. Ama son derece şık ve temiz bir şarkı. Simsiyah kombin asaleti var şarkıda. Şaşırtmıyor ama klişe tınlayan, vasat gelen hiçbir detayı yok. Sade ve havalı. Ama bu durum zamanlamasının doğruluğundan hiçbir şey götürmüyor. 'Aferin' tam bir köprü şarkısı, yol şarkısı, virajlardan dönmüş ayak izlerinin mum ışığında ya da doğan güneşin gölgesindeki en temiz lekesi. 'Aferin'e "Hakikaten aferin ya!" dedirten kısımlar ise sözlerdeki orantılı sertlik ya da gönderme, tempo ve melodisi ve retro synthlerin akustik davullarla bir araya getirdiği hem alışageldik hem de modern tat. Kulağa ilk etapta çok kolay gelen bu dengeyi Mabel Matiz özellikle 'Maya' sonrası işlerinde öylesine güçlü bir şekilde yapmaya başladı ki bunu şöyle kaliteli bir kulaklıkla tüm detaylarına odaklanarak dinlediğinizde fark ediyorsunuz. Diskografisinin en atmosferik işlerinden 'Alaimisema'nın üzerine mesela 'Aferin'i dinlediğinizde Mabel Matiz'in nasıl da organik bir sound güncellemesi içinde olduğunu, işin müzikalite kısmına fazlasıyla dikkat ettiğini net bir şekilde görebiliyoruz. İyi sözlerin dönemin teknolojisine uygun olsalar da şu andan geçmişe dönüldüğünde 'eski' kaçan altyapılarını birçok 90'lar şarkısından net görüyoruz. 'Aferin' ise çeyrek asır sonra dinlendiğinde "Çok eski bir altyapı, güncelleme lazım" dedirtmiyor mesela. 90'ların cover'ından ekmek yenmesinin en büyük sebeplerinden biri olan 'yaygın ve gerektiğince gelişmiş teknoloji öncesi son dönem' artık Milenyum'la giderek daha 'zamansız'lığa evriliyor. Ama elbette 'bakkal' sound'lar şimdiden eski ve demode kaçarken bir 'Fan' ya da 'Aferin', ince düşünülmüş retro dokunuşlarla şöyle 90'ların popüler magazin dergilerine kapak olan modeller gibi gelecek yıllara şöyle sere serpe uzanıyor. Mabel Matiz, iyi bir kalem olmasının gücüne yaslanmayarak prodüksiyon, aranje, düzenleme her ne derseniz deyin işin 'altyapı tesisi'ne de gerektiğince önem vererek, hatta tam da bu yüzden okkalı bir 'Aferin'i hak ediyor. Albüm öncesi single dönemini fazla uzun tutması aslında bir nazar boncuğu ve ciddi bir handikap olsa da bestelerinin gücüne inanması önemli bir iddia. Bu iddianın altını doldurabilecek potansiyel elbette var onda. Üretiyor çünkü. Gelişiyor. Yön veriyor. Alternatif bir isimken ana akıma yön veren birine dönüşmesi ve temiz kalbin gücüne inanıp bir kez "Hayır!" dediğine asla "Evet!" dememesi, kararlılığı, yolundan sapmadan kendini var etmesi onu çeyrek, yarım, tam fark etmeksizin yaşatacak. Kimsenin Mabel Matiz'i övmesine, onu beğenmesine, ona "Aferin!" demesine gerek yok. Allah sizi inandırsın yok ya, gerçekten yok. Neden? Çünkü doğa yasası gereği yok. Mabel Matiz tam da bu 'an'ın yükselen Güneş'i. Yükselişinin arkasında üretim var, kalp var, ruh var. Ama hepsinden önemlisi tabiatın ta kendisi var. En başta evrenin adaleti var. Bunun sebebini, sosyolojik kısmına bu yaz elbette değiniriz. Atalım fav'a bekleyelim, çünkü bu yaz yeni Mabel Matiz albümünde belki de sandığımızdan, umduğumuzdan, dilediğimizden daha da güzel geçer yaz, 2011 yazındaki Sezen Aksu temennisi gibi. Öperiz, öpeceğiz!

Haberin Devamı

 

twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr

Benzer İçerikler