Rus Ekim devrimi 100 yaşında! Rus Ekim devrimi nedir, neden yapılmıştır?
Tarihin akışını değiştiren Büyük Ekim Sosyalist Devrimi'nin 100'üncü yılı kutlanıyor. 7 Kasım 1917'de (Julyen takvimine göre 25 Ekim) gerçekleşen devrimin yıldönümü kutlamaları Rusya'da başladı.
Ekim Devrimi, Bolşevik Devrimi ya da Rus Devrimi... Adına ne derseniz deyin, 20'nci yüzyılın dünya tarihini etkileyen en önemli olaylarından biri olduğu gerçeğini değiştiremezsiniz. Peki nedir Rus devrimi?
Şubat 1917'de çarın devrilmesinin ardından iktidara gelen geçici hükümette, ülkeyi burjuvalar yönetiyordu. İnsani ve adil bir çalışma düzeni yoktu. İş kanunu yoktu. Demokratik hak ve talepler karşılanmıyordu. Savaşın, ekonomik krizin, açlık ve sefaletin sürmesi ve tüm bunlara karşı yapılan protesto eylemlerinde, sürekli sosyalist devrim çağrısı yapılıyordu. Kadınların çoğunlukta olduğu bu protesto eylemlerinde "Ekmek ve adalet istiyoruz!" deniliyordu. Peki tam olarak ne olması bekleniyordu? Amaç neydi?
EKİM DEVRİMİ'NİN AMACI NEYDİ?
- Otokratik sistemi yıkmak
- Rusya'yı emperyalist savaştan kurtarmak
- İşçi ve köylüleri temsil eden yeni bir iktidar kurmak
- Toprak aristokrasisine karşı, yoksul köylülerin lehine toprakları koletkif mülkiyete devretmek
- Burjuvaziye karşı emekçi sınıfının çıkarlarını savunmak
NELER OLDU?
Ekim Devrimi ile birlikte geçici hükümet devrildi, iktidar Lenin önderliğinde Bolşeviklere geçti ve Sovyetler Birliği kuruldu.
Rus devrimi dünyada ilk ve en büyük sosyalist devletin kurulmasını sağladığı için önemli. Sosyalist sistemin tüm dünyaya tanıtılmasını sağladığı için daha da önemli. Bazı tarihçilere göre Ekim Devrimi insanlık tarihindeki en büyük ilerici olay. Sonuçta Rusya'daki feodal sistemi yıkmayı başardı ve kısa sürede emsali olmayan bir ekonomik gelişmeye yol açtı değil mi? Ayrıca bilim, sanayi ve tarım alanlarında sosyalist gelişim modeliyle Rusya'yı yoksulluk ve çürümüşlükten de kurtardı. Örneğin Rus tarihçi Vladimir Buldakov şöyle der: “Ekim, yarattığı etki itibarıyla küresel sonuçlara yol açmış bir olay. Rusya ve dünya tarihinin gelişiminde tüm halkları harekete geçiren önemli bir devrim. Bu ütopyacılık olarak değerlendirebilir. Ama Rusya’da sosyo-ekonomik gelişimi sağladığı gerçeği inkar edilemez."
EKİM DEVRİMİ'NİN SONUÇLARI
- Bankalar kamulaştırıldı.
- Fabrikaların denetimi Sovyetlere geçti.
- Banka hesapları hazineye aktarıldı.
- Kiliselerin mal varlıkları (banka hesapları da dahil) hazineye aktarıldı.
- Asgari ücrete zam yapıldı ve günlük çalışma süresi 8 saate indirildi.
- Çarlık hükümetinin bütün dış borçları reddedildi.
- Ülkenin tüm doğal kaynakları millileştirildi.
- İdam cezası kaldırıldı.
- Kilisenin devlet üzerindeki otoritesi kaldırılarak laik bir sistem getirildi.
- Din ve inanç özgürlüğü getirildi ve dini propaganda yasaklandı.
- Kadınlara seçme-seçilme hakkı verildi.
- Medeni kanun kabul edilerek, medeni nikah ve boşanma hakkı yasallaştı.
- Soyluluk unvanları kaldırıldı ve herkes yasalar önünde eşit kabul edildi.
- Çalışanlara, çocuklara ve çalışamayacak durumda olan yaşlı ve hastalara sosyal güvence sağlandı.
- Eğitim ücretsiz ve mecburi hale getirildi.
- Laik bir eğitim sistemi getirilerek kilise-eğitim ilişkisi yasaklandı.
- Çocuk işçi çalıştırılması yasaklandı.
EĞİTİME ÇOK ÖNEM VERDİLER
Bolşevikler için ilerlemenin ve toplumsal modernizasyonun temel koşulu eğitimdi. Her şeyden önce eğitim sistemini iyileştirmek ve herkesin bu hizmetten yararlanabilmesi için gerekli koşulları yaratmak gerekiyordu. Bu amaçla eğitim çağındaki tüm çocukların okula gitmesi zorunluluğu getirildi. Yetişkinler için de işçi fakülteleri kuruldu. Bu fakültelerde işçilere hem temel ve teorik eğitim, hem de pratik ve mesleki eğitim verildi. Çarlık döneminde toplumun sadece yüzde 5'i eğitim imkanlarından faydalanabildiği için okur-yazar oranı diğer Avrupa ülkelerine oranla oldukça düşüktü. Bolşeviklerin eğitim-öğretim seferberliği kısa sürede yüzde 100'lük okur-yazar oranıyla Sovyet toplumunu sosyo-kültürel açıdan diğer ülkelerle mukayese edilemeyecek düzeye ulaştırdı.
EKİM DEVRİMİ KUTLAMALARI
Sovyetler Birliği döneminde Ekim Devrimi'nin yıldönümü olan 7 Kasım, en büyük bayram olarak kutlanırdı. Komünist rejimin çökmesinden sonra resmi düzeyde kutlamalar bitti. 7 Kasım Rusya'da 2005'e kadar resmi tatilken Putin resmi tatil olmaktan çıkardı. Ancak her yıl 7 Kasım'da Rusya'da sosyalist partiler tatil olmamasına rağmen büyük kitlelerin katılımıyla kutlama yapmaya devam ediyor. 2013'te Rusya'da yapılan bir anket, Rusların yüzde 50'sinin bu devrimi Rusya tarihinin en önemli olayı olarak kabul ettiğini gösteriyor. Ankete göre Rusların yüzde 50'si 7 Kasım'ın yeniden resmi tatil olmasını istiyor.
100. YIL KUTLAMALARI
Ekim Devrimi’nin 100. yılı nedeniyle Moskova ve Petersburg’a yoğun ilgi olacak. Yolunuz düşerse Rusya’da ilk durağınız Moskova olsun. Burada önce Kızıl Meydan’ı daha sonra Lenin Müzesi’ni ziyaret edin. Kızıl Meydan etrafındaki katedralleri ve Kremlin Sarayı’nı mutlaka görün. Devrimin lideri Lenin’in anıt mezarını ziyaret edebilirsiniz. Tabii Moskova’ya gitmişken Nazım Hikmet’in mezarının bulunduğu Novodeviçi Mezarlığı’nı görmeyi unutmayın. Moskova’nın ünlü caddesi Tverskaya Caddesi’nde yürüyüş yapabilirsiniz.
SANATTA 'EKİM DEVRİMİ'
- FİLM: 'Ekim', Sergei Eisenstein
John Reed’in 'Dünyayı Sarsan On Gün' adlı eserinin sinemaya uyarlaması olan film, 1927 yılında çekildi. Kışlık Saray'ın basılması sırasında gerçekten bu saldırıda bulunan askerler figüran olarak kullanıldı.
- KİTAP: 'Ekim Dersleri', Lev Troçki
15 Eylül 1924 tarihinde yayınlanan eserin ağırlık noktasını devrimci taktikler oluşturuyor. Biliyorsunuz Troçki devrimin gerçekleşmesinde ve Rus Çarlığı'nın yıkılmasında büyük pay sahibiydi. 1929-1933 arasında Büyükada'da yaşamıştı.
- MİMARİ: Moskova Metrosu
Moskova Metrosu, dünyanın en güzel metrolarından biri. Durakları neredeyse bir sanat galerisi gibi. Bu metronun inşasına yönelik ilk çalışmalar 1902’de başladı. Ara verilen çalışma 10 yıl sonra yeniden başladı; ancak bu kez de savaş ve devrim nedeniyle ertelendi. 1931'de kazı başladı. 1933’te 36 bin işçi çalışıyordu; 6 ay sonra bu rakam iki katına çıktı. Cumartesi günleri yapım işinde çalışmak üzere ülkenin dört bir yanındaki fabrika ve iş yerlerinden gönüllüler geliyordu. 1940'a gelindiğinde metroda günde 30 trenle her yöne saatte 1 milyon yolcu taşınıyordu.