CaddeDivalar aynı sahnede

Divalar aynı sahnede

06.09.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Çeşme esnafı dertli, Coffeecoda dünya mutfağı, Sole Mare Roka, Vanilla, Sir Winston, Onturda Cafe de Paris, Dudaktan Kalbede Gökhana iki güzel düştü, güle güle Osman Ağabey...

Divalar aynı sahnede

Efendim, kendi adıma Çeşmede sezonu kapattım. Hareketli bir kapanış oldu. Ailemle ortak aldığım Alaçatıdaki evimizde kaldım. Canım anneciğimi, kızkardeşim Nurayı, yeğenlerim Evren ve Tuğçeyi de böylece görme şansım oldu. Üç gece dört gün süreyle Çeşmenin altını üstüne getirdik canavar ekibim Cesur, Evren ve onların yakın arkadaşları Sinanla birlikte. Çeşmenin güzel koylarında tur attık. Önce Aya Yorgideki Sole Mareye uğradık. Sole Mare artık başarısını kanıtlamış bir yer. İzmir-Alsancaktaki Winstownın sahibi Selim Kaptan tarafından açılan Sole Mare gündüzleri beach, akşamları restoran, gece ise bar ve disko olarak hizmet veriyor. İzmirlinin kalesi gibi olan Sole Marede cuma ve cumartesi geceleri kalabalıktan adım atmak mümkün değil. Sole Marenin içinde bu yıl açılan Roka Restoran da çok popüler. Tüm yemeklerde yöreye özel zeytinyağı kullanılıyor. 25 yıldır tanıdığım sevgili Atıf Gönülşen, aşçıbaşı Mehmet Doğu, salon şefleri Sezai Ulukök, Yaşar Avcı, yani tüm ekip çok başarılı. Rokada mönü, Akdeniz mutfağı ağırlıklı. Salatalar, makarnaların yanı sıra odun fırınında hazırlanan pizzalar, dövülmemiş bonfile ve şarap soslu mantarla servis edilen filet-Sole Mare, ızgara tavuk göğsü, yeşil biberli-soğanlı-maydanozlu tavuk, mekanın özel yemekleri arasında. Benim yediklerim ise havuç, kereviz, pırasa sapı, zeytin, maydanoz, sarmısaklı ve domates soslu makarna. Muhteşemdi. Telefon numarası (0232) 712 14 61. Sole Marenin ardından Çeşmedeki güzel komşum Aslı Dülgerin kızı Pamelanın mutfakta tüm hünerlerini başarıyla ortaya koyduğu Coffeecoya gittik. Burada mönü dünya mutfağı. İzmirli Ömer-Dilek Alkan çiftinin Çeşme Teke Plajında açtığı Coffeeco adlı restoran-bar bu yıl yeni isimlerle güç kazandı. İstanbul Mövenpick Otelin Avustralyalı executive chefi Brendan Speed, yardımcıları Pamela De Andria ve Derek Brown birbirinden lezziz yemeklere açık mutfakta imza atıyorlar. Yaz boyunca her gün 12.00-02.00 arasında hizmet veren restoranın salon şefi İsa Çakar. Ahşap ağırlıklı dekorasyon, mekanın sahibi de olan mimar Ömer Alkana ait. Çeşmenin rüzgar almayan tek koyunda bulunan Coffeeco bahçesindeki sayısız çam, limon, palmiye, zakkum, zeytin, okaliptus, akasya, fesleğen ağacıyla botanik parkı görünümünde. Özellikle hafta sonları yer bulmak imkansız. Mönü hem fiyat hem de çeşit olarak başarılı. Favorim olan ıspanaklı makarna ve kimyonlu tavuk bile var. Telefon numarası (0232) 712 23 24. Çeşmenin her yeri sanatçı ve zanaatkâr afişiyle dolu. Detayını yarınki PAZAR POSTASInda yazdım. Bu sezon gerçekten Çeşmeye yıldız yağdı. Hancı Barda Özcan Deniz, İbrahim Tatlıses, Işın Karaca, Nisbet&La Scalada Rober Hatemo, Seasideda Sertab Erener, Levent Yüksel, Granada Beachde Huysuz Virjin, Gülben Ergen, CeCede Kenan Doğulu, Serdar Ortaç gibi ünlü isimler sahne aldı. BKMnin (Beşiktaş Kültür Merkezi) Çeşme Kalesinde düzenlediği konserleri de hesaba katarsanız ne demek istediğimizi anlarsınız. Ama gerek Alaçatı gerekse Çeşmede esnaf kan ağlıyordu. Zaten pek çok restoran ve barda da işler hafta sonu hareketleniyormuş. Otellerde ve merkezde de pek yabancı turist yoktu. Öyle görünüyor ki Çeşmenin sadece eğlence sektöründe para kazanıldı. Özetle Çeşme esnafı da Bodrum esnafı gibi kötü bir sezon geçirdi. Geceler hareketli ama esnaf kan ağlıyor Sabah İzmirin ünlü giyim firması Kemasın genç ve başarılı patronu Kemal Subaşı ile buluştum. Sağolsun, Çeşmede kaldığım sürece arabasıyla her dakika yanımda oluyor. Çeşmeyi yine birlikte gezdik. Calientenin sevimli işletmecilerinden Erhan Görücüoğlu, Ilıca merkezde Vanilla adını verdiği restoran barı açmış. Uğradık, Erhan çok sevindi. Geçtiğimiz sezon Paprica adı altında hizmet veren sevgili Beyazın eski yeri, yeni adıyla Vanillanın mutfağı çok iddialı. Personel İstanbuldan gelmiş. Erhana akşama uğrayacağıma söz vererek ayrıldım. Epeydir uğramadığım Altınyunusa gittim. Geçen gidişimde aldığım şortu değiştirmek için çarşıya girdik. Murat Girginç ve Davut Mayrukun sahip olduğu Sir Winston Tea House çok kalabalıktı. Ilıcadaki Villa Saray şubesi de hareketliymiş. Doğru dürüst kahvaltı yapmadığım için tost ve güzel bir yeşil çay içtim. Kemal ise sade bir kahveyle yetindi. Çıkışta Milliyet ve POSTA Gazetelerinin Ege eklerinin Yayın Koordinatörü olan sevgili Münir Koçarslanı gördüm. Münirin 15 günde bir sunuculuğunu ve yapımcılığını üstlendiği Sözün Özü adlı tartışma programı iyi gidiyormuş. Bu arada bayağı da kilo vermiş. Vanilla, Sir Winston, Sunset, Sözün Özü E Çeşmeye gidip de Cafe de Parisnin Türkiye temsilcisi sevgili Apoya, yani Abdullah Özmeleke uğramamak olmazdı. Tabii Ontur Otelinin Genel Müdürü olan sevgili arkadaşım Ahmet İllezi de unutmadım. Dünyaca ünlü restoran zinciri Cafe de Paris, 11 yıl aradan sonra Çeşme Grand Ontur Otel içinde hizmete girdi. Bu nedenle bir taşla iki kuş vurdum; Hem Ahmete hem Apoya uğradım. Cafe de Paris, kişi başı 24 milyon 900 bin liralık özel mönüsüyle Çeşmenin en çok iş yapan yeri oldu. Tavuk, balık, et, salata ve sınırsız patatesten oluşan klasik Cafe de Paris mönüsünün büyük ilgi gördüğünü söyleyen Apo şöyle dedi; "Çeşme gibi rakamların astronomik seviyelerde gezdiği tatil merkezinde Cafe de Paris olarak tatilcilerin karşısına hesaplı şekilde çıktık. Şık ve manzarası müthiş olan restoranımızda yemekler çelik kaplar üzerinde, küçük ocaklarla sunuluyor. Böylece hep sıcak kalıyor. İzmirliler çok hassas ve titiz. İlgiyi yakaladık. O nedenle kış sezonunda İzmirde iki şubeyle hizmet vereceğiz". İnşallah. Gezerken telefonum çaldı. Arayan, İstanbul Seba Sitesinden güzel komşum Aşkım Sağıroğluydu. Çeşmede olduğumu bilmediği için beni yemeğe davet etti. Aşkım, Türk Sinemasının altın çocuğu Göksel Arsoyun kızı, yakışıklı jön Gökhan Arsoyun da ablası. Gökhan iki güzel oyuncuyla, sevgili İpek Tuzcuoğlu ve Deniz Akkaya ile kamera karşısına geçiyor. Gökhan, İpek ve Deniz, Yeşilçamın unutulmaz yönetmeni sevgili Ülkü Erakalının yöneteceği Dudaktan Kalbede oynayacaklar. TRTde yayınlanacak olan film için önce sevgili Yağmur Ünalın adı geçmişti. Ama Türkan Sultan izin vermedi. Daha önce iki kez çekilen filmde Muzaffer Tema ve Cüneyt Arkın oynamışlardı. Efendim, beni çok üzen bir ölüm olayını, affınıza sığınarak yazmak istiyorum. Yazımı yazarken sevgili Oya Aydoğan ve ünlülerin kuaförü Hatice Bayar, rahmetli babamın da arkadaşı olan, delikanlı aleminin gerçek kabadayısı Osman Ağabeyin (Oflu Osman Cevahiroğlu) öldüğünü haber verdiler. Çok ama çok üzüldüm. Uzun süredir böbrek yetmezliği nedeniyle tedavi görüyordu. Kızları olan sevgili arkadaşlarım Mine, Hatice, Mesude, Çilem ve kıymetli eşine buradan taziyelerimi gönderiyorum. Evet efendim, bugünlük bu kadar. Devamı PAZAR POSTASInda. Yarın gazetecinizden istemeyi unutmayın. Yine sevinçleriniz okyanuslar, üzüntüleriniz ise kum tanesi kadar olsun. Hoş kalın. 25 milyona yemek keyfi Efendim, öncelikle söyleyeyim, bu bir Ajda Pekkan yazısı. O nedenle bazı kişilerde hazımsızlık yapabilir. Okumamalarını önemle rica ederim. Geçenlerde nasıl bir Sezen Aksu fanatiği olduğumu itiraf ettiysem aynı sevgim, saygım, hayranlığım Ajda Pekkan için de geçerlidir. Başta meslektaşlarım olmak üzere herkesi Süper Starın estetikleriyle değil, yaptığı işle ilgilenmeye çağırıyorum. Geçtiğimiz gece Rumeli Hisarından bir Diva geçti ve 1500 kişi tam üç kez ayağa kalkarak onu alkışladı, yer gök inledi. Hayır, abartmıyorum. Yeni sanatçıların kompleks yapıp katılmadığı Ajda Pekkan konserinden alınacak çok ders vardı aslında. Gündem yaratmak için kimseye laf atmayan, insanları karalamayan, özel yaşamıyla medyaya konu olmayan, sterilize bir hayat yaşayan Ajda Pekkana halkın gösterdiği sevgiyi görmenizi isterdim. Tüylerim diken diken oldu, gözlerim doldu. O gece sanatçı geçinenlerin onu dinlemesini çok isterdim. Bu konser için günlerce hazırlanan, şan öğretmeni Leyla Demiriş ile kampa giren, yemeğine, özel yaşamına bile dikkat eden Süper Starım; Size söz veriyorum, hayatınızı yazmam için yaptığınız teklifi bir gün yerine getireceğim. Tek korkum var; Sizi yeterince tanıtamamak. Bu arada, Minik Serçe Sezen Aksu ve Süper Star Ajda Pekkan, 16 Eylülde BuzADAda sahneye çıkıyorlar. İlk kez birbirlerinin şarkılarında düet yapacaklar. Gecenin sunucusu, sahnelerin bir başka dev ismi; Yılmaz Erdoğan. Bu gece kaçmaz diyeceğim aslında ama özel bir gece olduğu için davet edilmeniz gerekiyor. sdudek@simge.com.tr Süper Star taş gibi