20.05.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:
için Gül Sokakta açılan Indigo Restauranta gitmek istedim ama o gün kapalıymış. İşletmeci Canan Hanım, tanınmış bir müteahhit olan eşi Orhan Berberoğlunu, İzmire gittiğimin ikinci günü kalp krizi sonucu kaybetmiş. Sonunda bizimkiler fast-food sevdikleri için son günlerin en popüler pizzacısı olan Alsancakdaki Pizza Pizzaya götürdüler beni. Gençliğimde en sevilen pizzacı Fildi. İki katlı, bahçeli bir yer Pizza Pizza. Tıklım tıklımdı, masa bulamadık. Kasada oturan ve mekanın halkla ilişkilerini yürüten Saadet Türkmen sağolsun tanıdı beni. 6 kişilik bir yer ayarladı. Saadet Hanımın kızları mankenmiş ve Uğurkan Erezin öğrencileriymiş. Evet efendim, dün de yazdığım gibi İzmir gezim pek keyifli geçti. Saydım, bir günde Besim Kazodo, Kemal Subaşı, Aysel Uysaler ile 7 mekan gezmişiz. Son gün Mazhar Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kemal Zorlu ile ortağı olduğu Ege Palas Otelindeki Salzburg Patisseriede buluştuk. Dün yazmayı unutmuşum; Ege Palas Panorama Restaurantın standart bir mönüsü de var. Bu mönüde Ege meze tabağı (patlıcan salata, tulum peyniri, beyaz peynir, ağna hamsi, zeytinyağlı dolma, kırmızı çarliston, domates, salatalık ve roka ezmesi var), ıspanaklı krep graten, mevsim salatası, biberiyeli hindi fırın, fesleğenli patates, havuç glaze, brokoli, karnabahar mimoza, çikolata soslu parfe veya meyve bulunuyor. 25 milyon. Bu notu bugün düşmek istedim; çünkü böylesine zengin bir mönünün kaça patlayacağını merak edeceğinizi düşündüm. Neyse, gelelim Salzburga. Geçen seferden tadı damağımda kalan ıspanaklı böreklerden istedim. Milföy hamurundan yapılan bu böreklerden bir kilo yiyebilirim valla. Acayip lezzetli. Zaten Salzburg, İzmirli bayanların özellikle beş çayında favori mekanı. Bir kere salonda piyano çalan İlker Kerpiççiler çok başarılı. Müziğiyle insanları dinlendiriyor, rahatlatıyor. Üstelik çilekli turta ve pasta çeşitleri gerçekten lezzetli. Ödenen rakamlar ise tek kelimeyle komik. Bir tek kuş sütünün eksik olduğu kahvaltı 11 milyon. Çorbalar 2.5, salatalar 3 ila 4, burger, sandöviç ve tostlar 2.5-5, alkolsüz içkiler 1.5-2, ara sıcaklar 2-3.5 milyon. Her çeşit alkolsüz içecek de mevcut. Telefon numarası (0232) 463 90 90. İzmirdeki son gecemi aileme ayırdım. Akşam annem, kardeşlerim ve yeğenlerimle İzmirin meşhur pastanesi olan Alsancaktaki Sevinçde buluştum. Yemek bayilik almak için sırada bekliyormuş. Şaşırmadım. Fiyatlar çok ucuz. 6 kişi tıka basa yiyip içtik, 25 milyon hesap geldi. Ama mönüler özel. İçinde pizza, patates, tavuk filan var. Hesabı almak istemediler. Sonunda kavga-dövüş, indirimli ödedik. Yediğimiz her şey çok lezzetliydi. Ayrıca 30 dakikada servis yapılmazsa siparişinizden ücret alınmıyor. Paket servisleri de var. Telefon numarası (0232) 463 31 32. Sonra kardeşlerim Nuray ile Tülay, beni Birinci Kordondaki meşhur Özsüt Sefer Usta Tatlıcısına götürdüler. Hepimiz tavuk göğsü, kazandibi yedik. Birer de su içtik, toplam 7.5 milyon ödedik. Zaten mönüdeki en pahalı tatlı, peynir tatlısı; 1 milyon 600 bin lira. Diğerlerini varın siz düşünün. İzmir gerçekten yaşanacak bir kent. Yaşlılığımı orada geçireceğim. Özsütün telefon numarası (0232) 464 83 24. Neyse, servis müthiş hızlı. Yeğenim Evren bile şaşırdı. Pizza Pizza, Abbas Türkere aitmiş, merkez İzmirmiş. İstanbuldan 150 kişi, Manhattan Cafe, Beyoğlunda Meyhane-i Kebir O gece dağ kekiği salatası ile Kırgız mantısını yiyemedim ama Bodrumdan bildiğim için size hararetle öneriyorum. Buranın sahibi sinema yönetmeni Reis Çelik. Diğer işletmeci de Biriz Falay. Meyhanede iki çeşit mönü var, içki de limitsiz. Günün mezeleri hafta içi 17.5, hafta sonu ise 25 milyon lira. Salon iç içe 3 bölümden oluşuyor. Ortada 30 kişilik bar, solda 70 kişilik meyhane, sağda da 20 kişilik özel bir bölüm mevcut. Hafta içi sadece fasıl, hafta sonu fasıl sonrası Türkçe pop var. Pop şarkıları, işletmeci Biriz Falay söylüyor. Çarşamba günleri balık sunuluyor. Tüm kredi kartları geçerli, otopark sorunu da yok. Telefon numarası (0212) 249 42 15. Bizim İsmail Akkaya tekstil işi yapıyor, ofisi de Nişantaşında. Gelecek sezon ile ilgili bazı planları var, onu konuşmak üzere hafta sonu uğradım. Israr edince öğle yemeği için Valikonağındaki Manhattan Cafeye gittik. Herkes çok methediyordu burayı. Nişantaşı-Osmanbeyde ünlü kim var, kim yoksa buranın müdavimi. Modacılar Sadık Kızılağaç, Cemil İpekçi, Hakan Elyaban, Canan Yaka ve kocası Ergin Tanca, Sedef Bozok, Feyza Kırca... Buranın ortağı Mehmet Kurşuncu da arkadaşım. Newyorker Groupun bünyesinde. Yazımı yazarken Mehmet aradı. Newyorker Group Bağdat Caddesi, Kuruçeşme ve Bebekte yeni bombalar patlatacak ama Mehmet Bodrumdakini kapatıyor. Manhattan Cafenin dekorasyonu ahşap. Torpille masa bulduk. Sırdaşım İsmail müdavimi olduğu için yemeklerini iyi biliyor. Mönü Amerikan ve İtalyan mutfağı karışımı. Fiyat, İstanbul için normal. İsmail patates püreli İtalyan köftesi yedi, ben uzun süredir et yemediğim için t-bone steak istedim. Ortaya sezar salata istedik, üzerine de birer cappuccino içtik. Sanırım İsmail 30 milyon filan ödedi. İstanbula dönünce ayağımın tozuyla Beyoğlu turu atmak istedim. Karafakinin sahibi, sevgili arkadaşım Göksel Suntere sözüm vardı. Göksel de Bodrumdan yeni dönmüş. Orada Karafakiyi açmak için yer arıyordu. Sonunda Yüksel Çağlar İş Merkezinin içinde 500 kişilik çok güzel bir yer kiralayıp dekorasyona başlamış. Farklı bir yer yapacakmış. Tabii Bodrumda da İstanbul Karafakinin değişmez solistleri Vaçe ile Rita sahne alacaklar. Haftada bir kez de Gülşen o güzel sesi ve yorumu ile Karafaki gecelerine renk katacak. Bir de yabancılar için Türk geceleri düzenleyeceklermiş. Göksel yemekte de iddialı, biraz Rum meyhanesi biraz akşamcı meyhaneler arasında olan bir mönü hazırlamış. Bu arada eski kız arkadaşı Gülşah ile de yeniden barışmış. Beyoğlunda, İstiklal Caddesinde yer alan, uzun süredir adını duyduğum Meyhane-i Kebire uğradık. Farklı bir mekan. Bir kere girer girmez sıcak atmosferi hissediyorsunuz. Meze çeşitleri saymakla bitmez; Kırgız mantısı, fesleğenli köfteler, kaşarlı patlıcanlar, dolmalar... Mezeleri de hazırlayan işletmeci Aşkın Falazı Bodrumdaki Rakıcıdan tanıyormuşum meğer. Ortalık karışacak, Emrah itiraf etti Bir koltukta Kenan Doğulu, diğerinde Emrah oturuyordu. İkisini de severim. Ama Emrahın yeri bende ayrıdır. Çünkü onunla daha eski bir tanışıklığımız var. Menajeri Ali Rıza Türker de 25 yıllık can arkadaşım. Emrah, Ali Rızanın yapımcılığında, Ümit Efekanın yönetmenliğinde, Hülya Koçyiğit ve sevgilisi Asuman Krause ile birlikte oynayacağı bir filme hazırlanıyor. Bu haberi ilk kez gazeteniz POSTAda okumuştunuz. O gün Emrah ayaklarının yerden kesildiğini ve bu ilişkisini ciklet gibi hissetmediğini söyledi. Hesapsız, müthiş saygı ve sevgiye dayanan bir birliktelik yaşanıyormuş. Önce anne Ayten Hanım itiraz etmiş ama Emrah 31 yaşına geldiğini, bugüne kadar onun sözünden çıkmadığını, kendi hayatının olduğunu anlatınca ikna olmuş. İçten pazarlıklı, reklama dayanan bir ilişki değilmiş onların yaşadığı. Hemen bir parantez açayım, Emrah-Asuman aşkını da ilk kez POSTA vermişti, benim istihbaratımla. Asuman da mutluktan uçuyor, gittiği her işten Emrahı arayıp bilgi veriyor. Dilerim mutlu olurlar. Şefik Öztek Lailanın patronu, üstelik iyi arkadaşım. Reinanın büyük patronu Mehmet Koçaslanı ise tanıyalı bir yıl oldu ama bana göre aslan gibi, delikanlı adam. İşi, personeli için savaş veriyor. Reinanın ortağı Ali Ünal ise yıllardır tanıdığım çok beyefendi bir insan. Şimdilerde Reina ile Laila arasındaki rekabette çirkin şeyler yaşanıyormuş. Hatta ileri tarihlerde büyük kavgaların olacağını iddia edenler var. Nedenine gelince; İddilara göre Şefik bazı sponsor firmaları arayıp Lailanın yanı sıra Reinayı da kullanarak, bu mekanı kendisini alacağını iddia ediyormuş. Hatta son olarak Ariaya gidip 400 bin dolar talep ettiği konuşuluyor. Şefikin bazı basın organlarına Reinanın açılmayacağını söylemesi de Reinanın 150 kişilik personelini ve yazın bünyesine katacağı restoran sahiplerini ayağa kaldırdı. Ama bu arada Şefik de Koçaslandan yakınıyor. Valla akıllı birinin çıkıp her iki tarafa da "Dur!" demesi gerekiyor. Burası İstanbul, iki tarafa da ekmek var. Suçlu kim mi? Siz bulun. Kankam ve saç doktorum Veysel Şenele uğradım. Sanat, sosyete, iş dünyası Flipperın gecesinde buluştu Club Flipper yetkilileri, 12. yıldönümü nedeniyle otel müşterileri ve devremülk sahipleri arasında anket yapmış. Sanat, moda ve medya dünyasından seçilen in isimlere o gece ödülleri dağıtıldı. Bu isimler arasında POSTA ve MİLLİYET İnternetteki yazılarımdan dolayı ben vardım tabii, tahmin edersiniz. Ayrıca gecce.comun sahibi Kenan Erçetingöz, atvnin sevilen programı Elifnamenin sunucu ve yapımcısı Elif Güvendik, Kanal Dnin sevilen programı Pazar Magazinin sunucu ve yapımcısı Müge Anlı Akdağ, modanın duayeni Canan Yaka, ünlü söz yazarı Fikret Şenes, Gönül Yazar... Organizasyonu Club Flipperin Eğlence Müdürü olan Besim Kazodo ile yardımcısı Ömer Yılmaz düzenledi. Konuklar çok seçkindi. Konuklar arasında Cemil İpekçi, Sadık Kızılağaç, Nez, Yalıkavakda müthiş yazlıklar yapan Keçeli İnşaatın sahibi Orhan Keçeli, Ali Şen, İzmir eski milletvekili Süha Tanık, genç işadamı Ergin Tanca, Nur Özdemir, iki ay sonra mankenliği bırakacağını söyleyen Gizem Özdilli, Derya Tuna, Gülşen Işık, Nevin Serengil, Nükhet Duru, gazeteci arkadaşlarım İdil-Ümit Çeliker, Nilgün Belgün, Yasemin Bozkurt, Gani Müjde, Kandemir Konduk, Fatih Ürek, Feyza Kırca, Sedef Bozok, Habertürkün başarılı anchormanı Deniz Arman vardı. Beni bu özel gecede, gazetedeki sırdaşım, Yazı İşleri Müdürü sevgili Hande Özcan, pazar ilavesi DOLCEnin Genel Yayın Yönetmeni Müge Dağıstanlı ve sırdaşım İsmail Akkaya, saç doktorum Veysel Şener ve karısı Aynur yalnız bırakmadı. Efendim, bu pazar da bu kadar, kalın sağlıcakla. En kötü gününüz benimkinden iyi olsun. Club Flipperın bahar partisi, Dr. Yıldız Anadolu ve Dr. Ahmet Bayer ile güzel eşi Sinem Hanımın ev sahipliğinde Leventteki Polo 13de gerçekleşti. Yazara e-mail: sdudek@simge.com.tr