Üçkağıt değil, gerçek kabare şov

Üçkağıt değil, gerçek kabare şov
Neşe çok dertli, Zerrin fırtına gibi, yorumuyla da oyunuyla da dev Nükhet, komplekssiz starlar, Cem Özer’in yeniden doğuşu, Aya İrini’de Dilek Hanif rüzgarı, Efendy’de Müjdat Gezen farkı ve...
Hafta çok hareketli geçti. Bu arada imajımı yeniledim. Nasıl mı? Sertab Erener’in şarkısı ‘Bana yeni bir ben
lazım’ı acayip seviyorum. Şarkının sözlerinde o kadar gerçek payı var ki hepimizi anlatan. İnsan sıkıldığı an arayış içine giriyor. "Yeni bir aşk, yeni bir iş, kendime yeni bir ben lazım." Ben önce kendimden başladım. Kendimi çok eski arkadaşım ve Türkiye’nin sayılı kuaförlerinden olan Mehmet Metin Bahçecik’e teslim ettim. Mehmet saçlarıma röfle attı. Metin ise kesti. Sonuçta ikisi de o sihirli parmaklarıyla bana yeni ve hoş bir imaj kazandırdılar. Bundan böyle haftanın bir günü Metin ve Mehmet’deyim. Veysel Şenel mi?
O benim kankam, komşum. Cilt bakımım, manikür-pedikürüm, solarium filan onun dükkanında oluyor. Veysel’i görmesem yapamam zaten, alışkanlık oldu. Bu arada üç yıldır kahrımı çeken gazetedeki kuaförüm Muharrem ve ekibinin de hakkını yememek lazım. Evet, gelelim aşk ve iş konusuna; Allah bereket versin, ara sıra sıkıntılar da olsa şimdilik işe devam. Aşk mı? Kalbim uzun süredir boş. Aslında kendimi işe verdim desem daha doğru olur. İşten aşka vakit kalmıyor zaten. Universal’in sevgili patroniçesi Neşe Demirkat ile uzun süredir görüşememiştik. Sonunda Çırağan Oteli’nin Barı’nda bir araya geldik. Çırağan’ın otoparkı bir felaket; 3 saati 8 milyon, acayip dokundu. Otopark fiyatları her yerde el yakıyor. Akmerkez’deki, Nişantaşı’ndaki Allah’ın sokakları ve kaldırımları özel bir şirkete verilmiş. 2 saati
4 milyon. Taksiye binmek daha akıl karı, hem arabanız da yıpranmıyor. Zaten benzin paraları da ayrı el yakıyor. Neyse efendim, o gün Neşe’nin canı çok sıkkındı. Haksız da değil. Ebru Gündeş ile ilgili gazetelerde çıkan haberler Neşe’yi çok üzmüş. Neşe,
12 yıl önce Ebru’yu müzik piyasasına kazandırırken nasıl heyecanlıysa şimdi de öyle. Universal, Neşe’nin çocuğu gibi. "Ebru Gündeş bir Neşe Müzik sanatçısıdır. Son albümünde gece gündüz birlikte çalıştık
ve çok güzel bir iş çıktı Şenay" diyerek söze başlayan Neşe bakın neler anlattı; "İnan bu albüm benim meslek hayatımda yaptığım en güzel işlerden biri, hatta belki de en güzeli. Ebru değerli bir sanatçı. Tabii ki her sanatçıma yapılan harcamaları Ebru’nun albümüne de yaptık. Fakat herşey abartıldı. Nerde Şenay’cığım, 50 bin dolarlık billboard kiralamak? Yok böyle bir şey. Al, bak, 2500 dolar. Sana
ne kadar güvendiğimi bilirsin. Şirketin Ebru ile ilgili yaptığı tüm harcamalar burada. Gizli olmasına rağmen senin görmeni istedim. Ebru’nun bir tek patronu var, o da benim. Çok iyi bir albüm yaptık. İnsanlar şarkılardan, albümün satışından niye sözetmiyor?
Bizim şirket olarak işimiz
tüm sanatçılarımıza en iyi
albümü yapmak ve tanıtmak".
Evet, Neşe bunları anlatırken sesi titriyordu. Dilerim artık bu dedikodulara benim sayemde bir nokta konulmuş olur. Çırağan çıkışında yemek için Çapamarka’ya
uğradım. Ardından canım biraz sıkkın olduğu için sevgili Ali Sayar’la sohbet edeyim diye Polo 13’e gittim. Biliyorsunuz, çarşamba geceleri Polo 13’de Zerrin Özer var, fırtına gibi. Nükhet Duru’dan Atilla Saral’a, Arto’dan sosyetenin ünlü isimlerine varıncaya kadar herkes her şarkısının sonunda Zerrin’i ayakta alkışlıyor. Sohbet sırasında Ali Sayar, bu yaz Bodrum’da Şaziye’nin yerini kiraladıklarını ve Polo 13 olarak açacaklarını söyledi. Yine Cenk Eren sahne alacak. Ortaklar Necdet Göral ve Celal Altınel, haftanın belli günlerinde Zerrin Özer ile Nükhet Duru’yu koymak üzere görüşüyorlar. Ali geçen yıl ‘in’ olan Dodo Beach’e
de ortak. Midem ve 12 parmak barsağımdaki ülser nedeniyle tatsızım şu aralar. Alkol, sigara, kahve, doğru dürüst yemek yok. Gittiğim yerlerde laklakla vakit geçirip işimi yapmaya çalışıyorum. O nedenle evin yolunu çok rahat buluyorum. Gerçi her zaman bulurum ya, neyse...

Buyrun Tri Peypırs’a Maslak Efendy’de sergilenen ve Türkiye’nin tiyatro ile sahne dünyasının en değerli isimlerinin yer aldığı ‘Tri Peypırs’ı inanın sizler için izledim. İzlemekle kalmayıp sevgili muhabir arkadaşım Uğur Soysal ile kulisin altını üstüne getirdik. Odalara baskınlar yaptık, ‘Tri Peypırs’a emeği geçen Müjdat Gezen’den Nükhet Duru’ya, eski dostlar İlhan Ağabey’den (Daner)
ve Ateş Böceği Ercan’dan Ayşen Gruda’ya, Cem Özer’e kadar herkesle perde açılmadan tek tek konuştum. O kadar güzel bir ekip oluşturmuşlar ki Allah nazardan saklasın. Kulis bir alem; Cem Özer’in maymun taklitleri, Müjdat Ağabey’in (Gezen) belden aşağı ama seviyeli esprileri, Çağla Şıkel’in podyumlardaki başarısını oyuncu olarak da kanıtlamak için gösterdiği çaba ve sahneye çıkana kadar Atilla Saral ile prova yapması, Ateş Böceği Ercan ve İlhan Daner’in ud ile yaptıkları taksimler, Çelik, Mirkelam, Ufuk’un kulis odasında ses açmak için arya ve opera seslendirmeleri... Çağla ile Kenan Doğulu inkar etseler de bence aralarında ‘şeker bir durum’ var. Çağla pek sigara içmez ama baktım, o gece Kenan’ın içtiği ve sadece Amerika’da satılan tarçınlı, karanfilli özel sigarayı tüttürüyor. Acaba Kenan sayesinde mi alıştı? Neyse, şimdilik kulisi bırakalım
ve hep birlikte Efendy’ye girelim. Kapıda fraklar içindeki Erkan Akarsu ve Ahmet Ayar sizi güleryüzle karşılıyorlar. Girişteki şık masada Personel Müdürü Yavuz Coşar, Guest Relations (Müşteri İlişkileri) yapan İlgi Gövsa var. Eski manken İlgi, girenleri, Türkiye’nin sayılı şefleri arasında olan Turan Yaman, Faruk Kep, Birol Göç, Nurettin Deveci ve Ali Öztürk’e teslim ediyor. Ama bizi o gece, Efendy ve Şaziye’nin ortaklarından olan sevgili arkadaşım Nedim Binler karşıladı. Birlikte kırmızı rengin hakim olduğu Efendy’nin görkemli salonuna geçtik. Sanat, sosyete dünyasından pek çok isim vardı. Kimler mi? Tiyatro dünyasının sevilen ismi Nilgün Belgün, pop müziğin çiçeği burnunda annesi Pınar Aylin ve kocası Mert, gazeteci dostlarımız Ateş Çelik ve karısı, sosyetenin gözde çifti Şirin-Neşet Yalçın, bir zamanlar gazino dünyasının prenslerinden olan genç iş adamı Mahmut Kavran, güzel karısı ve rahmetli babası Osman Kavran’ın adını koyduğu oğlu, ANAP Milletvekili ve İzmirli hemşerim Rıfat Serdaroğlu ile eşi, Zincirlikuyu’daki Club 147’nin ortaklarından Yurdal Sert, sevgilisi manken-oyuncu Esin Moralıoğlu, Tarkan’ın plakçısı Mehmet Söğütoğlu, sosyetenin en uyumlu çiftlerinden Feryal-Kemal Gülman, dekoratör Ali Nuri Türker, Günay’ın sahibi Günay Tuncel ve sevgilisi Ahu, Elif-Mehmet Germiyanlıgil, yine 147’nin ortaklarından Kaan Ferhatoğlu, sosyetenin bir başka gözde çifti Tilda-Erol Tezman... Günay genç sevgilisiyle pek mutluydu. Maşallah kız fıkır fıkır, fıstıkları soyup Günay’ın ağzına veriyordu. Yemekler Mike Norman yönetiminde Cheef’s Restaurant tarafından hazırlanıyor. Ben sadece kızarmış tavuk yedim.

Espriler tabanca gibi, Çağla rüyadan farksız Ve perde!.. Tüm oyuncular lame kostümler içinde, şarkı söyleyerek sahneyi açıyorlar. Çağla’nın müthiş bir bale gösterisi yer alıyor önce. Devlet Opera ve Balesi’nden olan, Hülya Aksular’ın eski eşi Misha ve oyunun koreografisini yapan Tan Sağtürk Bale Okulu’ndan öğrenciler Çağla’ya eşlik ediyorlar. Şarkının bitiminde Çağla beyaz tuvalet, Atilla ise siyah smokinle birinci yarışı başlatıyorlar. Efendim, bu bir pop müzik yarışması. Müjdat Gezen
‘Tri Peypırs’ adlı organizasyon bürosunun sahibi. Yardımcısı travesti kılığındaki Cem Özer, oyundaki adı Serap. Cem’i alnından öpüyorum bu arada. Kabareyi sürükleyenlerden biri o. Dilerim aklını başına toplar, yine poposunun kalkmasına izin vermez. Çünkü bu kabare bence Cem Özer’in yeniden doğuşu olacak. Altın dişi, yanağındaki kocaman et beni ile organizatör Müjdat Gezen, oyundaki adı ile Abdürrahim’in asıl amacı, yarışma adı altında paraları toparlamak. İşveli, cilveli bir de karısı var. O da yarışmacı ama zeka yaşı 3. Adı Buket, yani Nükhet Duru. Zaten taaa başından, yarışmayı Buket’in kazanacağı
belli. Kaşla göz arasında beni jüri başkanı yaptılar. Eh, ne diyelim? İlk yarışmacı olan kekeme rolündeki Ateş Böceği Ercan’ı görmeniz gerek. Mısırlı Udi İbrahim Efendi’den
hicaz makamında bir şarkı okuyor. Ardından Mim Kemal adıyla Mirkelam geliyor. Yarışma şarkısı ‘Kokoreç’. Şarkısını tamamlayan Mirkelam kaç para vereceğini soruyor. Cem "Sen değil yavrum, ben sana vereceğim" diyor,
Mim Kemal şaşkın, zor kaçıyor.

Huzurlarınızda Çelik, Ege ve Ufuk Buket dişlerini karıştırarak içeri giriyor. Abdürrahim ne yediğini soruyor, Buket "Viskos; Avrupa kebabı, çok lezzetliydi" diyor. Serap (Cem Özer), "Allah seni kahretmesin, o kedinin mamasıydı ayol. Bu kızda şeyime sürülecek akıl yok" derken Abdürrahim, "Şeyin var mı ki şeyine sürülecek aklı olsun Hıdır? Karıma bu kadar hakaret yeter" diyor. Cem ise "Hıdır değil, Ser-ap" cevabını veriyor. Ardından Çelik giriyor. Yarışmacıya hava olsun diye Michael Jackson ile göstermelik konuşma yapan Müjdat Gezen, Çelik’e şarkısını okumasını söylüyor. Çelik ise "Ne şarkısı ben telefon tamircisiyim. Sabahleyin yardımcınız telefon edip arızalı olduğunu söyledi, tamire geldim" deyince Abdürrahim morarıyor tabii. Ardından Marmara adlı yarışmacı, yani şarkıcı Ege geliyor, "Gülbahçem"i okuyor. Akabinde Bayan Şakire, yani Skahira giysileri içinde Ayşen Gruda sahne alıyor, "Manda yuva yapmış söğüt dalına"yı okuyor. Fakat bu bölümde Ayşen’in esprilerini dinlemeniz gerekir, eski ‘domates güzeli’ hiç değişmemiş. Müjdat Ağabey ile karşılıklı yaptıkları espriler ve anlattıkları fıkralarla salon kahkahadan yıkılıyor. Bir başka yarışmacı giriyor devreye; Aykut takma adıyla Ufuk. Ufuk ‘Yıldırım Aşkı’nı okuyor. Travesti rolüyle Nükhet ve 60’lık
koca rolünde İlhan Daner
yeni yarışmacılar olarak giriyorlar. Nükhet ‘Sükseler’i söylüyor. Ardından Ege, Ufuk, Çelik ve Mirkelam’dan
müthiş bir gösteri izliyorsunuz. Herşey mükemmeldi. Ama havalandırma tertibatının arızalı olması nedeniyle dondum
o gece. İki masa değiştirmeme rağmen sonraki 3 gün kendime gelemedim.

Gerçek bir müzikal ve hepsi star Kabareyi sırdaşım İsmail Akkaya ve kızkardeşi Tansel ile izledim. Hepimiz o kadar büyülendik ki alkışlamayı unuttuk. İkinci bölümde Çağla’nın ‘Sana nerden gönül verdim’ adlı tango eşliğindeki Misha ile yaptığı gösteri müthişti. Ufuk’tan ‘Bir tek dileğim
var mutlu ol yeter’, Mirkelam’dan ‘Unutulmaz’, Çelik’ten ‘Hercai’, Nükhet’ten ‘Destina’, ‘Ben sana vurgunum’, ‘Beni benimle bırak giderken’, ‘İspanyol meyhanesi’, ‘Firuze’... Kısacası müzik, espri, dans, şıklık... Gerçek anlamda bir sanat şahaseri, kaçırmayın. ‘Tri Peypırs’
42 kişilik bir ekibin emeği. Provalar
3 hafta sürmüş. Sanatçılar ilanlarda alfabetik sıraya göre yer alıyor. Aşmışlar sıra kavgalarını. Toplam
45 kostüm genç modacı Mehmet Gündem’in. Kuaför Nurhan Demirciler. Müzikler Cenk Taşkan’a ait. Yemekli, kişi başı 60-90 milyon. Bar ise 30-40 milyon. Efendy’nin telefon numarası (0212) 329 29 29.

Arsız sosyetede sigara krizi Pazartesi akşamı Topkapı Sarayı içindeki Aya İrini’de, başarılı moda tasarımcısı Dilek Hanif’in ilk defilesindeydim. Sırdaşım İsmail Akkaya, İzmirli hemşerilerim, ünlü modacılar Hakan Elyaban ve Sadık Kızılağaç ile birlikte izledim defileyi. Hanif’i bu ilk defilesinde Türk sosyetesi yalnız bırakmamıştı. Sosyetenin tüm ünlü isimleri şıklık yarışı içindeydiler. Ama aralarında, tarihi bir mekanda sigara içilmeyeceğinden habersiz olan bazı kendini bilmezler de vardı. İsimlerini yazmayayım, yakışmaz. 18 mankenin yer aldığı defilenin koreografisini Uğurkan Erez yapmıştı, çok da başarılıydı. Ebru Ürün, Ceylan Saner, Çağla Şıkel, Yüksel Ak, Asuman Krause, Aysun Kayacı, Sinem Güven, Cansu Dere, Şenay Akay arya ve operalar eşliğinde podyuma çıktılar. Popçu Mustafa Sandal’ın sevgilisi
olan manken Tuba Ünsal olağanüstü kötüydü. Bu kadar profesyonel manken arasında gerçekten sırıttı. Bence Tuğba bundan sonra podyuma çıkmamalı. Defilede yer alan konuklara gelince; Hülya Avşar-Kaya Çilingiroğlu çifti, modacı Ahmet Eraslan, Cengiz Abazoğlu, Çiğdem Simavi, Heves Ekinci, Ayşe Karasu Ergin, Hülya Aşık, Berna, Serra
Tokar, Serdar Bilgili, organizasyonu düzenleyen Laila’nın sahibi Şefik Öztek, Deniz Adanalı, Canan-Erdem Kıramer, erkek modasında star isim Faruk Saraç, Monik Benardete, Mustafa-Caroline Koç, Bettina-Cem Hakko, Zeynep Aslan, Ayşe, Esra Çavuşoğlu, Gül Dürüst ve güzel
kızları Şirin Yalçın ile Elif Germiyanlıgil, Fenerbahçe’nin genç yöneticisi Osman Yalçın ve eşi Canan, Başkan Aziz Yıldırım’ın zarif eşi Yıldız Hanım ve kızları, şarkıcı Deniz Seki, Aslı, Esra Üstünkaya... Konuklarda smokin ve tuvalet ağırlıktaydı. Sosyetenin güzel kızlarından Aslı Üstünkaya’nın önünde bir süre önce aşk yaşadığı Beşiktaş Başkanı Serdar Bilgili, sol tarafında ise miras nedeniyle kanlı bıçaklı olduğu yengesi Esra Hanım oturuyordu. Aslı her ikisiyle de göz göze gelmemek için özel bir gayret sarfetti. Evet, bugünlük de bu
kadar. Kalın sağlıcakla. En kötü gününüz benimkinden iyi olsun.

Yazara e-mail:




MAGAZİN