15 YILDIR AŞIKLAR

1999’dan bu yana birlikte olan Gönlüm çifti, aşkın kıymetini bilenlerden... Kerem Gönlüm, “Aşk, hayatın bize hazırladığı en güzel sürpriz” derken, Elif Gönlüm, “Aşk, yaşanılacak en hesapsız duygudur” diyor

Milli basketbolcu Kerem Gönlüm ile eşi Elif Gönlüm, 15 yıllık birlikteliklerinin sırlarını, aşklarını ve çocuklarını Hafta Sonu dergisine anlattı

n Tanışmadan hemen önceki günlerde siz kimdiniz, neler yapıyor, nasıl yaşıyordunuz?
Elif Gönlüm: Ben 19 Şubat 1982’de İstanbul’da doğdum. Eğitim hayatım da hep İstanbul’da geçti. Kerem’le tanışmadan önce üniversiteye henüz başlamamıştım bile.
Kerem Gönlüm: Ben de aslen Eskişehir doğumluyum ama anne ve babamın işi dolayısıyla İskenderun Demir Çelik’te geçirdim çocukluğumu. 18 yaşıma kadar İskenderun’daydım. Üniversite sınavını kazanınca Ankara’ya geldim ve Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi İstatistik Bölümü’nde okudum. Eğitimim boyunca dört yıl Şekerspor ve TED Ankara Koleji’nde basketbol oynadım. 1998’de Ülkerspor’a transfer oldum, İstanbul’a yerleştim.

Hayatınızda aşk yok muydu o zaman?E.G: Kerem’le karşılaşana dek aşkı tanımamıştım. Çok küçük yaşlardaydık o zaman.
K.G: İskenderun çok küçük bir yerdi ve oradan Ankara, İstanbul gibi büyük şehirlere gelince, açıkçası çok korkmuştum. Öğrencilik hayatım ve basketbol dışında başka bir şeye ayıracak vaktim olmadı.

Çok güzel, çok çarpıcı bir güzelliği olan bir genç kızın etrafında hiç erkek olmaz mı? E.G: Olmaz mı! Elbette etrafta ilgilenenler oluyordu fakat ben beğendiğime yanaşan bir genç kızdım. Kerem’le ilk buluşmamızda samimi bir ortam yaşadık. Farklı bir histi ve kimseye benzemiyordu benim için.

Ünlü ve yakışıklı bir basketbolcuydunuz. Etrafınızda kızlar pervane olmuyor muydu?K.G: Ülkerspor gibi önemli bir kulüpte basketbolcu olmak zor ve sorumluluk isteyen bir işti. İşime odaklanmıştım. İstanbul’a geldikten bir yıl sonra Elif’le tanıştım zaten.

Peki nasıl tanıştınız?K.G: Ben maç için yurt dışına gidiyordum. Havaalanında karşılaştım Elif’le...
E.G: Ben de havaalanında, bir firma için görevdeydim. Kerem o gün beni görmüş ama tanışmamış. Daha sonra bir ortak arkadaşımız sayesinde iletişime geçti. İyi ki o ilk yemeğe “Evet” demişim diyorum bugün.

Ne kadar zaman birlikteydiniz evlenmeden önce?E.G: 2005’te evlendik, 15 seneye yaklaştı. 1999’dan beri beraberiz.

Aş­kın an­la­mı ne­dir? E.G: Aşk inan­cı, her an ayak­la­na­bi­le­cek ka­dar güç­lü. Aşk ya­şa­nı­la­sı en he­sap­sız duy­gu­dur. Ya­şam­da aşk her yer­de ol­ma­lı. Sa­de­ce sev­gi­li­ye du­yu­lan­la sı­nır­la­ya­ma­yız. Ev­la­dı­na, do­ğa­ya, ya­ra­da­na, aşk­la ya­şa­dı­ğı­mız her anın kıy­me­ti baş­ka olur.
K.G: Aş­kı el­le tu­tup göz­le gö­rül­me­yen bir şey ola­rak ta­nım­la­ya­bi­li­rim. Aşk, ha­ya­tın bi­ze ha­zır­la­dı­ğı en gü­zel sür­priz, ha­yat ba­na bu sür­pri­zi 15 yıl ön­ce yap­tı.

‘ELiF’LE OĞLUMUZA BAKIP AĞLADIK’

Büyük oğlunuz Keremcan aranıza nasıl katıldı? Hamile olduğunuzu Kerem Bey’e nasıl haber verdiniz?
E.G: Keremcan evlendikten iki yıl sonra dünyaya geldi. İlk çocuğun heyecanıyla olsa gerek, telefonda söylemek istemedim. Sürpriz bir kart hazırladım, güvercin ve kalp süsleriyle dolu ve oğlumuzun gelişini anlatan bir notla karşıladım onu. Ağladığını hatırlıyorum bu haber karşısında.

Kerem Bey, siz neler hissettiniz bu sürpriz karşısında?K.G: Şu anda bile hatırlayınca gözlerim doluyor... O sarı kartonun üzerinde “Babacığım evine hoş geldin. Ben de sana ve anneme şans getirmeye geliyorum” yazmıştı. Kapı açıldığında, yazıyı görünce ne yapacağımı şaşırmıştım. Okuyunca ağlamaya başladım. Hayatım boyunca unutamayacağım bir sürprizdi.

İkinci oğlunuz Kerem Alp iki yaşında. Onu nasıl haber verdiniz?E.G: Kerem Alp’e hamile olduğumu birlikte doktordan öğrendik.

Çocuklar evliliğinizi nasıl etkiledi? Neler değişti hayatınızda?E.G: Bizim tempomuz çocuklu da, çocuksuz da aynı. Kerem’in maç yoğunluğu, idman ve deplasmanlarından ötürü beraber geçirdiğimiz zaman hep kısıtlıydı. Çocuklar gelince aile olabileceğimiz programlara yöneldik. Daha çok evde vakit geçiriyoruz. Kerem’le arada baş başa fırsatlar da yaratıyoruz. Hayat sadece çocuklardan ibaret değil. Aşkı hep canlı tutabilmek gerek.

AŞK HER ŞEYi AFFEDER

Aşkta neyi affetmezsiniz?
E.G: Aşk her şeyi affeder.
K.G: Affetmek Allah’a mahsustur. Sadece aşk olarak özelleştirmeyeyim. Arkadaşım, dostum, kardeşim, eşim,
annem, babam, çocuğum, kim olursa çok ağır bir kusur, çok büyük bir hata yapsa da affederim, her şey bizler için çünkü...

Kıskanç mısınız?K.G: Çok kıskancımdır.

Neleri kıskanırsınız?K.G: Elif’le ilgili her şeyi kıskanırım.