26.05.2011 - 19:31 | Son Güncellenme:
NEŞE MESUTOĞLU / nese.mesutoglu@milliyet.com.tr
* Çocuklara Türk aksanı olmadan İngilizce öğretme arzusu yaygınlaşıyor mu? İlerleyen yaşlarda dil öğrenmenin sıkıntılarını yaşamış olan veliler bu konunun önemini biliyor ve çocuklarının erken yaşta yabancı eğitmenlerden İngilizce eğitimi almalarını sağlıyor. Çocukların gırtlak yapıları tam oturmadığı için her türlü sesi çıkarabiliyor ve eğitmenin aksanıyla İngilizce konuşabiliyorlar. Öğrenimi ders atmosferi içinde olmadığından ve çocuk her yeniliğe açık olduğundan, başarı oranı daha yüksek oluyor.
* Anadili İngilizce olan dadı ya da hoca tutanların sayısı artıyor mu?Bu ciddi anlamda maddi külfet gerektiriyor. Ama maliyeti karşılayabilecek ailelerin artışıyla, bu oran da artıyor.
* Bu iki seçenek dışında alternatif var mı?Maddi ve fiziki koşulları yeterli olmayan aileler, çocuklarının haftada birkaç saatlik İngilizce eğitimlerine veya oyun gruplarına katılımıyla, İngilizce’yi sevmelerini, bir iletişim aracı olarak görmelerini sağlayabilirler. Bunun için velilere yabancı öğretmenler tercih etmelerini öneriyoruz.
* Yeni nesilde aksansız konuşmak normal mi olacak? Herkes İngilizceyi kendi aksanıyla konuşuyor ve bu hiç garip karşılanmıyor. Kaldı ki, kim için garip? Ana dili İngilizce olan İngiliz ve Amerikalılara göre mi? Onlar zaten bütün dünyanın kendi dillerini konuşuyor olması sebebiyle, dil öğrenme konusunda tembeller. Dolayısıyla kimsenin aksanını eleştirme hakkını kendilerinde göremiyorlar.
* Diğer ülkelerde durum nasıl?Bir Fransız Fransız gibi, İtalyan İtalyan gibi İngilizce konuşuyor. Dolayısıyla aksansız konuşmak büyük bir artı veya eksi değil. Lisana ne kadar hakim olduğunuz, yeterli kelime bilgisine sahip olmanız ve doğru yerde doğru kelimeyi kullanabilecek geniş bir kelime dağarcığına sahip olmanız daha önemli.
* İngiliz aksanı mı Amerikan aksanı mı tercih ediliyor? Bana göre çok da önemli değil. Önemli olan dile hakim olmak. Fakat ille tercihte bulunmam gerekirse, İngiliz aksanı derim.
* Penelope Cruz İspanyol aksanıyla Oscar alırken Türkiye’deki bu durum fazla mı dert ediliyor?Bence herhangi bir Türk o imkanı yakalasa, büyük ihtimalle dublaj yaptırmayı düşünürdü. Tarkan’ın İngilizce albüm çıkaracağı zamanı hatırlıyorum. Amerika’ya yerleşip Amerikan İngilizcesi konuşmaya çalışmıştı.
* Aksansız İngilizce konuşmak kaç yaşından itibaren eğitim almakla mümkün? Çocuklar okula başladıklarında, İngilizce öğrenmeye de başlamalılar. Sonraki yaşlarda sorumluluk ve meşguliyetlerin artması, lisana ayrılacak zaman ve zihinsel yetkinliği azaltıyor. Erken yaşlarda lisan öğrenmeye daha yatkın oluyoruz, daha hızlı yol kat ediyoruz.
* İngilizce kelimeler katarak Türkçeyi kötü konuşanların sayısı artacak mı? Bu konuda insanları eleştirmemek lazım. İngilizce’nin bütün hayatımıza girdiği bir gerçek. Özellikle iş ortamında İngilizce konuşuyorsanız bu bir alışkanlığa dönüşüyor. Sonra sosyal ortamlarda da bu kelimeleri kullanıyorsunuz.
* Eklemek istediğiniz bir şey var mı?Türk insanı lisan öğrenme konusunda yetenekli. İngilizceyi konuşan ülkeler sıralamasında 80’nci sıradayız; bu sıradan daha yüksekte olabiliriz. Ekonomide 17’nci sırada olan bir ülkeden beklenen, genç nesilin eğitim ve lisanının da diğer ülkelerle boy ölçüşebilir olmasıdır. Ekonomik şartların yükselmesi bunu da beraberinde getirecektir. Ben Türkiye’den ve Türk insanından ümitliyim.
* İngilizce eğitiminde ailelerin tercihi nedir? Şu an moda olan akım, küçük yaşta İngilizce öğrenmek. Çünkü anadiliniz, ikinci dilinizin aksanına etki eder.
* Anadili İngilizce olan dadı ya da hoca tutmak yaygınlaşıyor mu?Evet. Ayrıca çocuklarına anadili İngilizce olan oyun arkadaşı tutmak da yaygınlaşıyor.
* Yeni nesilde aksansız konuşmak normal mi olacak?Şu anki gidişat bunu gösteriyor. Birçok uzman, altı yaşa kadar öğrenilen yabancı dillerin aksansız olacağını söylüyor. Biz okulumuzda Amerikan aksanı ağırlıklı eğitim veriyoruz. Çünkü dünyada yaygın olarak bu kullanılıyor.
* Diğer ülkelerde durum nasıl?Toplum olarak dil konusunda mükemmeliyetçiyiz. Dış sese çok önem veriyoruz. Bir kelimenin ağzımızdan yanlış telaffuzla çıkması eleştiri konusu olabiliyor. Bu da kişinin özgüvenini kırıyor. O yüzden birçok kişi “Anlıyorum ama konuşamıyorum” diyor. Diğer ülkelerde bu söz konusu değil. Onlar için öncelikli olan dili, dertlerini anlatabilecek kadar konuşuyor olmak. Sonrasında aksan önem kazanabiliyor.
* İngilizce kelimeler katarak Türkçeyi kötü konuşanların sayısı artacak mı?Maalesef bu her geçen gün artıyor. Zengin bir dile sahip olmamıza rağmen, özellikle internetin yaygın kullanımıyla dilimize birçok İngilizce kelime yerleşti. Kişiler konuşmalarına birkaç İngilizce kelimeyi yerleştirerek farklı bir intiba oluşturduklarını düşünüyorlar.