Hafta sonu niyetiniz kulüp kulüp dolaşmak, parti parti gezmek. Cuma gecesi kaçta çıkılmalı, cumartesi eğlenmeye kaçta başlanmalı? Artı önemli bir soru: Türk TV’lerinin neden bir Emmy töreni çıkarma şansı yok?
Gecelerden cuma, gece yarısına çeyrek var. Olay mahalli Tepebaşı/Şişhane semaları... “Bi’ içki içip eve uzayalım” niyetiyle önce Rehab’in kapısındayız. “Henüz açılmadık, içeride ekip toplantı halinde.”
Kapı komşusu Nu Pera Auf’a göz dikiyoruz. Hareket sıfır. Ana yemekler bitmiş, tatlı safhasına geçilmiş. Gecenin DJ’i Tarık Koray ortalıkta yok. “Bir saat sonra, 1 gibi gelin. Anca başlarız” deniliyor.
Çık yukarı doğru, Odakule’den dön sağa, köşedeki Gloria Jeans’in üst katında Chunk’tayız. Mekan gıcır gıcır, içerisi bomboş. Şimdilik sadece kulüp, yemek seansları yakında başlayacak. “Çok erkencisiniz. 2 gibi gelin, yer bulamazsınız” cevabını alınca dön dolaş, tekrar Rehab-Nu Pera hattına.
Sadece Şişhane hattında değil, her semtte böyle. Hafif bir yemek sonrası salına salına dans edebileceğiniz yerler çoğaldıkça kulüp saatleri gece 2’lere kadar sarkmış durumda.
‘Beş çayı’ partileri
Erken eğlenip, erken yol almak isteyenlere güzel haber: 2-3 yıl evvel Public ve Beymen Blender’ın gazladığı akşam üstü partileri tekrar revaçta. Karaköy’deki Bej’in tam 17.00’de başlayan partilerinin ardından, Nişantaşı Cento Per Cento da 16.00-20.00 arası Belissimo Sabato partilerine başlamış. Devamının gelmesi, öğlen eğlencelerinin 2’lere, 3’lere çekilmesi yakındır. Cumaları gece yarısına kadar tık yok; cumartesileri beş çayı niyetine toplanmak, gündüz gözüyle eğlenmek var.
TELEViZYON ÖDÜLLERi: BiR GARiP HiKAYE
Türkiye’de televizyon ödül töreninin kısa metraj hikayesi kısaca şöyle:
* Sektörün en güçlü ve üretken yapım şirketi,
* Bir oyuncu, iki sene üst üste katıldığı törenden eli boş dönünce üçüncü sene katılmayı “İlk iki sene beni boşu boşuna getirttiniz” bahanesiyle reddediyor.
* Bir başka oyuncu ‘yardımcı kadın oyuncu’ kategorisinde aday olduğunu öğrenince, “Hakkım olan kategori en iyi kadın oyuncudur” diyerek adaylıktan çekiliyor.
“Neden bizim de bir Emmy’miz olmuyor/olamıyor?” diyenlere kısa birkaç anektot:
* ‘Fraiser’, ‘Saturday Night Live’, ‘ER’ gibi ABD televizyonlarının uzun soluklu, bol adaylık kapan yapımları, tam kadro, yıllarca sektirmeden ödül törenlerinde ‘hazır ol’da durmuşluğu var.
* Hikayesinde altı ana karakter bulunduran ‘Modern Family’ dizisinin tüm oyuncuları, centilmenlik kararı alıp hepsi ‘en iyi yardımcı kadın/erkek oyuncu’ kategorisi için kayıtta bulunuyor.
Özetle: Verilen ödüllerin sadece oyuncular, yapım şirketleri ve televizyon kanalları için değil Türk televizyon kültür ve prestiji için mühim bir yeri var. Topyekün ne zaman küçük hesaplar peşinde koşmaktan vazgeçip, olaya daha geniş bir çerçeveden/ekrandan bakmayı öğreneceğiz?
