15.05.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Hollywood’un en ünlü aktrislerinden Angelina Jolie’nin (37), mastektomi operasyonu geçirerek iki memesini birden aldırdığını açıklaması şok etkisi yarattı.
ABD’de yayımlanan New York Times gazetesinde ‘Tıbbi Tercihim’ başlıklı bir yazı kaleme alan Jolie, doktorlarından yüzde 87 oranında meme kanserine, yüzde 50 oranında ise yumurtalık kanserine yakalanma riski olduğu öğrendiğinde bu kararı verdiğini açıkladı. Jolie operasyon sonrasında memelerine implant yerleştirildiğini belirtti. Holywood yıldızının annesi de 10 yıllık bir mücadelenin ardından 56 yaşında kanserden hayatını kaybetmişti. Hastalıkta genetik faktörlerin çok önemli olduğu biliniyor. Jolie’nin taşıdığı BRCA1 adlı kanser geni öldürücü nitelikte.
Farkındalık yarattı
Uzmanlar, ameliyatlardan sonra Jolie’nin kansere yakalanma riskinin yüzde 5’e kadar düştüğünü belirtti. Ünlü aktris, “kararın zor olduğunu, ancak sonucunda çok mutlu olduğunu” söylüyor. Yazdığı yazıda “kadınlığından hiçbir şey kaybetmediğini” söyleyen aktris, “verdiği bu karar sonunda kendini çok daha güçlü hissettiğini” de ekledi. Angelina Jolie, “tüm kadınlar için bir farkındalık yaratmayı”, ve “benzer durumdaki kadınlara cesaret vermek istediğini” açıkladı. Sanatçı, “kanserin hala korkutucu olduğunu, ancak test yaptırarak riski öğrenmenin ve buna göre hareket etmenin herkes için çok önemli olduğunun” altını çizdi. Jolie, “Ailesinde meme veya yumurtalık kanseri olan tüm kadınlara, uzmanlardan bilgi almaları ve seçeneklerini değerlendirmeleri çağrısında bulunuyorum” diye ekledi.
Tüm risk yüzde 12
ABD merkezli haber ajansı AP, Jolie’nin açıklamasının üzerine bu hastalıkla ilgili bilinmesi gerekenleri derledi. Yeni yaklaşımlarla hızlı tedavi, daha küçük yara izleri ve daha iyi kozmetik operasyonlar mümkün. Birçok kadın ameliyattan önce kemoterapi seanslarına girerek ve hormon tedavisi görerek tümörlerin küçülmesini ve memenin küçük bir parçasının alınmasını tercih ediyor. Tümörün alınmasıyla implantın aynı zamanlarda yapılması da sıkça görülmeye başlanan bir durum. Jolie de önleyici bir ameliyatla iki memesini birden aldırdı ve ardından kozmetik müdahale yaptırdı. Normal bir kadının bu kansere yakalanma riski yüzde 12. Genlerle alakalı olarak bu oran beş katına kadar çıkıyor. Basit bir kan testiyle kadınların risk oranlarını öğrenmesi mümkün.
Brad Pitt: Kahramanca bir seçim
Angelina Jolie’nin eşi Brad Pitt, İngiliz “Evening Standard” gazetesine verdiği demeçte, “Onun durumundaki diğer birçok kadınınki gibi Angelina’nin seçimini de kesinlikle kahramanca bulduğunu” belirtti. Tedavi ve dikkati için tüm sağlık ekibine teşekkür eden Brad Pitt, “Dünyada en çok istediğim şey onun benimle ve çocuklarıyla sağlıklı ve uzun yaşaması. Tüm ailemiz için mutlu bir gün” ifadesini kullandı. (AA)
‘Zor bir karardı’
Jolie yazısında, çok zor bir dönemden geçtiğini, ancak özellikle eşi Brad Pitt’ten büyük destek gördüğünü de açıkladı. 6 çocuk annesi olan Jolie, ameliyatlar sırasında en önemli şeyin aile desteği olduğunu belirtti. 27 Nisan’da 3 ay süren ameliyatların sonuna gelen Jolie, “Bunu, benzer durumdaki kadınlar için saklı tutamazdım” dedi. Ameliyat kararı almasının en büyük sebebinin çocukları olduğunu söyleyen Jolie, “Çocuklarıma bu hastalığın beni onlardan ayırmayacağına dair söz vermem gerekiyordu” yorumunu yaptı.
Bu geni taşıyanlar risk altında olabilir
Angelina Jolie’nin operasyonunu, taşıdığı geni ve hastalığını Türkiye’deki uzman doktorlarla konuştuk
Prof. Dr. Sıdıka Kurul (İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü): “Mastektomi ameliyatı yumurtalık ve meme kanserine yol açan BRCA1 ve BRCA2 genlerinin bulunduğu hastalarda kanser riskini ortadan kaldırmak amacıyla meme dokusunun alınarak yerine protez konulması işlemidir. Birinci dereceden akrabalarında, yani annesinde, kız kardeşinde veya kızında bu genlerden dolayı meme veya yumurtalık kanseri geçirmiş kişilerde bu tarama yapılır. Bu genlerden birisinin veya ikisinin pozitif çıkması durumunda proplaktik ya da subtitan mastektomi olarak da adlandırılan koruyucu mastektomi yapılabilir. Bu ameliyat sayesinde yüzde 50’nin üzerinde olan kanser riski yüzde 5’in altına indirilir. Masketomi meme kanserindeki artış nedeniyle artık ülkemizde de sıklıkla uygulanan bir yöntemdir.
Risk yoksa gerek yok
Doç. Dr. Hasan Karanlık (İ.Ü Onkoloji Enstitüsü Cerrahi Onkoloji Ünitesi): “Hiçbir şeyi olmayan bir kadının gidip bu analizi yaptırmasını doğru bulmuyoruz. BRCA analizinin yapılması bir seri gende genetik mutasyon aranması demektir. Bu da hem çok pratik olmayan, hem de masraflı bir uygulamadır. Hastaya öncelikle bir risk analizi yapılmalı. Risk analizinde hastanın meme kanseri geçirmiş birinci derece yakınında bu geni arıyoruz. Eğer o kişi de varsa, hastamıza da bu analizi yaparak BRCA geninin varlığını tespit ediyoruz. Bazı düşük riskli hastalarda da ameliyat yerine risk azaltıcı kemoprevansiyon denilen ilaç tedavisini de uygulayabiliyoruz.”
Prof. Dr. Abdullah İğci (İ.Ü Tıp Fakültesi Meme Cerrahisi Bölümü): “Meme kanserlerinin yüzde 15’i genetik sebeplerden kaynaklanır. Genetik kanserlerde hastalar BRCA1 ve BRCA2 geni taşır. Bu genler mutasyona uğradığı zaman meme ve yumurtalık kanserlerine neden olur. Dolayısıyla bu geni taşıyan kişiler 50 yaşına geldiklerinde yüzde 60 kanser riski altındadır. Yumurtalığın alınması menopoza yol açtığı için çok sık tercih edilmez. Ancak bu genleri taşıyan hastalara erkenden doğum yapıp emzirmeleri önerilir.
Herkes tarama yaptırabilir
Op. Dr. Ziya Şaylan (Amerikan Meme Cerrahları Derneği Üyesi): “Bu ameliyat her kadına uygulanmaz, riskin yüzde 50 veya daha fazla olması gerekir. Ancak BRCA gen taramasını herkes yaptırabilir. Bu analizin maaliyeti 3-4 bin TL arasında değişiyor. Ülkemizde bu analiz kandan yapılıyor, Amerika’da tükürük üzerinden de mümkün. Bu ameliyatların önerildiği kadınlar, genetik testleri pozitif olan, muayene yöntemleri ve biyopsilerle kanser riski tespit edilmiş hastalar.
(CEREN BÜYÜKTETİK İstanbul)