Cadde Ankara'da eğlence yemek ağırlıklı

Ankara'da eğlence yemek ağırlıklı

07.03.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Ankarada eğlence yemek ağırlıklı

Geçtiğimiz hafta sonu Ankara-İzmir hattındaydım. 2006 Mart ayından beri Ankara'ya gidemediğim için özellikle eğlence yaşamındaki gelişmeleri öğrenmek amacıyla, trend restoran ve barları şöyle bir dolaşayım istedim. Ankara Çankaya'da yeni açılan Swissotel'de kaldım. Bir daha asla kalmam. Çünkü evlerin arasında, mahalle içinde. Personel ve SPA'sı mükemmel ama Hilton ve Sheraton'ı her zaman tercih ederim. Ankaralı dostlarım Duriye-Nejat Arseven, Yasemin Üstüngel ve aslen Ankaralı olan İstanbul Cerrahi Hastanesi ortaklarından Şelale Zarakol ile bir öğle yemeğinde Duriye'nin evinde buluştuk. Neyse gelelim sadede ve geçelim Ankara turumuza... Açılalı çok kısa bir zaman olmasına rağmen Ankara-Papermoon tıklım tıklımdı. Kavaklıdere'de Tahran Caddesi'nde Beymen'in içinde yer alan Papermoon 10.00-02.00 saatleri arası açık. Mönüye şöyle bir göz attım, çeşit çok. Sandviçler, içinde karışık salata, somon füme, palmiye kalbi, parmesan ve bebek mısırın olduğu insalata saporita ve tiramisu en çok talep görenler. Bana eşlik eden Hürriyet'ten Erdal İpekeşen karışık pizza, iş adamı Sarp Evliyagil makarna, ben de enginarlı dil balığı aldım. Lezzet iyi ama fiyatlar Ankara'ya oranla biraz yüksek geldi. Bu arada sevgili Sarp ve Erdal bana 'Ankara'nın en iyi İtalyan restoranları turu' attırdılar. Daha önce gittiğim, Kaan Küce'ye ait Makkarna, Gaziosmanpaşa'da. Burada 25 özel sos ve peynirden yapılan 'maskarpone tatlısı' harika. Maskarponenin özelliği tabakta dıştan içe doğru kaşıklarsanız tatlı, içten dışa doğru kaşıklarsanız tuzlu bir tat sunması. Sheraton Hotel & Convention Center içerisinde yer alan L'angoletto da yalnızca bu restorana ait geniş bir özel şarap koleksiyonu mevcut. L'angoletto, İtalyanca'da 'küçük köşe' anlamına geliyor. Yemeğe eşlik eden İtalyanca melodiler, beyaz renkli mönü kartları, renkli yastıklar, personelin kıyafeti... Kısacası her şey İtalyan zevkini yansıtıyor. Merkezi İstanbul'da olan, İzmir'de de şubesi bulunan Mezzaluna 1999 yılında Ankara-Bilkent'te açılıp ilgi görünce ikincisi de 2002'de Kavaklıdere'de hizmete girmişti. Mezzaluna'da en ilgi gören spesiyal ise deniz mahsullü makarna 'Linguine'. Başkentte İtalyan mutfağının tipik örneklerini bulabileceğiniz Rosso, İtalyanca'da kırmızı anlamına geliyor ki, mekânın dekorunda da kırmızı hâkim. İtalya'nın ödüllü aşçılarından Domenico'nun hazırladığı lezzetler, sabahları klasik müzik, akşamları ise hafif yemek müziği eşliğinde sunuluyor. Ankara-Papermooon'un telefon numarası (0312) 428 74 74. Zirvede Papermoon Balıkta trend isimler... Ankara'da balık restoranlarında da yeni trend isimler ortaya çıkmış ama Gaziosmanpaşa'daki Trilye ile Kalbur başı çekiyor. Sevgili Duriye ve Yasemin özellikle Kalbur'a İstanbul'dan ünlü iş adamlarının, elitlerin özel olarak gelip meze ve balık yediklerini söyledi. Buranın patronu Mehmet Tekmen, İmparator İbrahim Tatlıses'in meşhur 'Pala Remzi' adlı şarkısının kahramanı Pala Remzi'nin öz be öz kardeşi. Bir hafta öncesinden yer ayırtmak zorundasınız. Burası Oran'da Ecevitler'e komşu, çarşı merkezinin altında, minik şirin bir dükkân. Türkiye'nin en lezzetli deniz ürünleri burada. Bir de Trilye tüm siyasilerin, iş adamlarının, medya patronlarının gittiği bir yer. O gece uğradığımızda saat 23.30 olmasına rağmen hâlâ gelen vardı. Patron, Emekli Kıdemli Binbaşı Süreyya Üzmez ve eşi Mahmure Hanım. Burada hijyen son noktada. Ayvalık'ın dalgıç ahtapotu, zakıl barbunu, İstanbul'un lüferi, Karataş'ın karidesini burada taze bulabilirsiniz. Yurtdışında bile haber olmuş Trilye. Kestaneli hamsi pilavı, fırında patatesli dülger balığı, Trilye usulü karides çorbası, kömür ızgarada yapılan susamlı balık, bambu sepetinde levreği tadın. Tatlılarda frambuazlı soğuk sufle, cevizli & limonlu fırında helva ve tahinli profiterol öneririm. Trilye'nin telefon numarası (0312) 447 12 00. Ankara'da lider iki balık restoranına şimdilerde İstanbul'dan gelen Park Fora sıkı rakip olmuş! Erdal Ankara'da alkollü ve alkolsüz toplam 129 balık restoranı bulunduğunu söyledi. Yemek sonrası takılacağınız ve eğlencesi yüksek gece kulubü ile diskolara gelince Mischa, Laila, Ivy Nyk, Wok, Redroom, Salata Mesa, Salata nenehatun, Votko, If ve Overall var. Teknik direktörden Etrak Kebap Evi Sevgili Erdal AKP iktidarı ile beraber Ankara sosyal yaşamında belirgin değişiklikler yaşandığını söyledi. Arjantin Caddesi tam bir kafe cenneti. Dolaşırken gazino ve taverna gibi, sahne sanatçılarıyla program yapan eğlence yerlerinin birer birer kapandığını gördüm. İstanbul'da olduğu gibi... AKP iktidarı ile beraber bu tip içkili mekânlar ana finans kaynaklarını kaybetmeye, dahası gözden düşmeye başlamış. Önemli bürokrat ve siyasilerin gitmediği bu yerlerden iş çevresinin de elini ayağını çekmeye çalışmasıyla kebapta patlama olmuş. İstanbul'un ünlü kebapçılarından Tike, Köşebaşı, Zarifi, Nezih, Planet gibi ünlü markalar da başkentte birer şube açmış. Erdal "Ankara'da tam anlamıyla kebap savaşı yaşanıyor" dedi. Çırağan, Kubbealtı, Hacı Arif Bey, Urfalı Hacı Mehmet, Hacıbaba, Köz, Adana Sofrası, Uludağ, 01 Adana gibi başkent patentli markalarla, İstanbul'dan gelen firmalar arasında kıyasıya rekabet var. Şimdi bu savaşa teknik direktör Samet Aybaba'nın oğlu Serkan Aybaba da dahil oldu. Adana'nın meşhur kebapçısı Onur Kebap'ın sahibi Şevket Azboy'la birlikte, Etrak Restaurant'ı açtı. Güneydoğu'nun yemek kültürünün ağırlıkta olduğu Etrak'da zengin mönüdeki yemeklerin malzemeleri yöresinden özel olarak getiriliyor. Et, sebze ve meyve Adana'dan, pastırma Kayseri'den, fıstık Antep'ten, isot biberi Urfa'dan... Ünlü siyasetçinin müthiş kaçamakları Bu kez Ankara kulislerinden son günlerde çok konuşulan bir dedikoduyu sizlere nakledeceğim. Tabii tüm bunlar birer iddia. Kişileri ortaya çıkarmak sizlerin marifetine kalmış. Ben elimden geldiğince tanıtmaya çalışacağım ama... Kahramanımız önemli bir siyasetçi. Oldukça da yakışıklı. Evli ama nedense bugüne değin pek eşiyle görülmüş değil. Her açılışta, davette en ön sırada arz-ı endam eden bu beyefendinin adı bir aralar hizmet sektöründe faaliyet gösteren bir hanımla anıldı. Tabii ki taraflar bunu şiddetle inkâr etti. Başından bir evlilik geçen ve kocasının ihanetine uğrayan bu hanım aslında söz konusu siyasetçiyi çok beğendiğini ve aralarında sıcak bir ilişki yaşandığını yakınlarından gizlememiş ama yerin kulağı olduğunu tabii ki unutmuştu. Neyse siyasetçimiz doğal olarak görev icabı arada yurtdışına gidiyor. İşte bu gidişleri sırasında ünlü bir mankene de yakınlık duymuş. Araya yakın dostlarını, mankenin bağlı olduğu ajans sahibini koymuş ama manken kızımız çok dişli çıkmış. "Nuh" diyor "Peygamber" demiyormuş. Fakat siyasetçimiz kafayı feci takmış durumdaymış şu ara manken kızımıza. Hatta ünlü bir şarkıcı ve eşinden bile ricacı olmuş. Netice yine sıfırmış. Bakalım önümüzdeki günlerde kim havlu atacak, manken kızımız mı, siyasetçi beyimiz mi? sdudek@posta.com.tr