CaddeAnnem bana zehir verdi

Annem bana zehir verdi

11.01.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Popstar yarışmasının tartışmalı finalisti Bayhan Gürhan, önceki akşam İngilizce şarkıya getirdiği yorum ve hayat hikâyesiyle, geceye damgasını vurdu

Annem bana zehir verdi



Annem bana zehir verdi


Arabesk gırtlağıyla İngilizce
POPSTAR yarışmasının önceki akşam düzenlenen performans gecesinde, yarışmacılar ilk etapta arabesk ve Türk Sanat Müziği, ikinci etapta İngilizce şarkı seslendirdi. Herkes Bayhan Gürhan'ın arabesk gırtlağıyla İngilizce şarkıyı nasıl yorumlayacağını merak ediyordu. Ancak "Unchained Melody" adlı şarkıyı seslendiren Bayhan, başarılı yorumuyla izleyenleri şaşırttı.

Milyonları duygulandırdı
POPSTAR'IN olay adamı Bayhan, anlattığı hayat öyküsüyle de ekran karşısındaki milyonları duygulandırdı. Popstar'da finale kalan beş yarışmacıyla, beş gazeteci söyleşi yaptı. Gazeteler için yapılan röportajlardan 4'er dakikalık bölüm, önceki akşam ekrana geldi. 4 yaşındayken annesi Kezban Gürhan'ın zehir içerek intihar ettiğini açıklayan Bayhan, şunları söyledi:

Bizi de yanında götürecekti
ANNEMİ en son, evde hiçbir şey yokken bir yerden sıcak süt bulup ekmek ve şekerle karıştırıp bana yedirdiğini, o gün benim yanımda zehir içtiğini hatırlıyorum. Bana da ikram etti. Ablamın bazı şeylere aklı eriyordu, annemi engelledi. Belki bizi de yanında götürecekti. En son küçük bir yudum aldı, bağırarak dışarı çıktı ve bir kamyona bindi. Annemle ilgili olarak hatırladığım en son şey işte buydu.

Almanya'ya gidiyoruz
BİR gün babam (Sebahattin Gürhan) geldi, 'Almanya'ya gidiyoruz' dedi. Apar topar bizi götürdü. Hayatımda ilk defa gördüğüm bir şehir, büyük bir uçak ve biz Almanya'daydık. Almanya'daki üvey annemin benden büyük iki çocuğu vardı. Onların aralarında biraz eziliyordum. Almanya'da kimsesiz çocukların bakıldığı Heim diye, rahip ve rahibelerin, kilisenin olduğu bir yer vardı.

Kilisede flüt çalardım
OKULUMUZ, eğlence yerimiz, havuzumuz, bahçemiz her şeyimiz ordaydı. Dışarı çıkamıyorduk. Zaman zaman kiliseye bile giderdim. Çünkü onlarla birlikte yaşıyordum. Kulağım iyiydi, orada bana flüt çaldırırlardı. Bir aile bizi evlatlık aldı. Zengin bir ailenin çocuğu olarak yaşamaya başladım. Yaklaşık bir yıl ailemin yanında kaldım. Babam beni mahkeme kararıyla tekrar aldı.

Yaşadıklarımda ders var
1991'de Türkiye'ye dönüş yapıyorum. Bu benim son dönüşüm. 1993'te ablam Almanya'ya okumaya giderken bir trafik kazasında vefat etti. Şu anda ablası, annesi, babası olan, bir çatı altında, şu veya bu şekilde herhangi bir insan için önemli bir mesaj var yaşadıklarımda. Herkes hangi şartlarda yaşarsa yaşasın, yaşadıklarına, hayatın kendisine verdiklerine şükretmeli. Çünkü mutlaka kendilerinden daha kötü yaşayan insanlar var.



MAGAZİN