CaddeAşk onları birleştirdi

Aşk onları birleştirdi

22.08.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bana göre fikir olarak iki zıt kutuplar. Onları bir radyo programı karşı karşıya getirmiş, ardından hoş bir albümde birleşmişler. Şimdilerde ise ikisinin de yapacak çok projesi var...

Aşk onları birleştirdi

lk kez bir röportajda buluşarak prensiplerini benim için çiğnemiş oldular. Zerrin Çeşmeden, Kenan Işık ise radyo programından nefes nefese yetişti. Biraz sıkıştırdım ikisini. Çünkü öyle güzel, öyle sevgi yüklü bir albüm ortaya koymuşlardı ki iki aşığın gizli duygularını aktarmış gibiydiler. Tabii ki onların arasındaki aşk bildiğimiz türden değil. Mevlevi... Duygu, sevgi. saygı ve hayranlık dolu. Buyrun. ŞD-Nasıl tanıştınız? ZÖ-Kenan Işık Bir Zerrin Özer Arşivi için beni Show Radyo programına davet etti. Tanıştık. Hayranlığım o an başladı. Kenan şiir okurken müthiş etkisinde kaldım ve neden bir şiir kaseti yapmadığını sordum. Kendisi de benim sesimi çok beğendiğini söyledi ve "Birlikte yaparsak neden olmasın?" dedi. İlk adım atıldı. ŞD-Peki siz Zerrini tanıdığınızda nasıl etkilendiniz? KI-Zerrini çok büyük bir ses olarak zaten tanıyordum. Müthiş karizması var. Bana kaset teklifi yapınca kabul ettim. Ama bu kadar sebat edeceğini bilmiyordum. Kaseti Zerrinin azmine borçluyuz. ŞD-Kenan Işık birdenbire özellikle orta yaş kadınının gözdesi, hatta rüyalarını süsleyen erkek oldu. KI-Tiyatrocuyum. İlkokul 2. sınıftan beri şiir okurum. Televizyona çıkmadan önce de aynı şeyleri yapıyordum. Radyo programları vardı. Ankara Radyosunda çocuk saatiyle başlamıştım. Yıllarca arkası yarınlarda seslendirme yaptım, tiyatroda oynadım, oyun yönettim. Kadınlar üzerindeki etkinliğimi ise sizlerden duyuyorum, gurur verici bir durum tabii. ŞD-Şöhreti kaç yaşında yakaladınız? Ne hissettiniz? KI-Enteresan, 50 yaşında yakaladım. Çok deneyimim olduğu için teker teker çıktım merdivenleri. Ama kolay olmadı. İşimi severek yapıyorum, hâlâ da amatör bir ruha sahibim. Bundan dolayı çok fazla yadırgamadım şöhreti. ŞD-Gülben Ergen şıkır şıkır bir kadın, Zerrin fazla duygusal. İkisini karşılaştırınca hangisi ağır basıyor? KI-Çok zor bir soru. Zerrin alanında çok etkili. Gülben de başarılı. Biri yorumcu, diğeri oyuncu. Ayıramam. ŞD-Evli olmasaydınız ve karşınıza Zerrin ile Gülben Ergen aynı anda çıksaydı hangisine aşık olurdunuz? KI-(Sessizlik...) ŞD-Aşk ve evlilik farklı şeyler. İnsan aşık olabilir, ama evlenmez. Sizin evlilikte aradığınız koşullar neler? KI-Kuşkusuz evlilik aşkla bağlantılı. Aşık oluyorsunuz, birlikte olmaya başlıyorsunuz. Birliktelikte kural var. Bence evlilik yapay birşey. Sistemin koyduğu bir kural, bir çerçeve. Zorunluluk. Çıkan yasa evlilik kurumuna bir darbe, aslında gözden geçirmek için bir fırsat. Aşkın bir nebze de olsa devam etmesi için evlilerin birbirlerine özgürlük alanı bırakması gerekiyor. ZÖ-Aşksız bir hayat düşünemiyorum. Ama bu anneye, çiçeğe, hayvana da olabilir. Hayatımın her döneminde o aşkı hissetmeliyim. Bu da benim bu konuya asla mantıklı yaklaşamamam ve bakamamamdan kaynaklanıyor. Karşıma biri çıksa, "Zerrin mantıklı bir evlilik yapmalısın. İşte bu seni taşıyabilecek bir insan. Her bakımdan senden üstün" deseler hiç işim olamaz. Önemli olan aşkta dürüst olabilmek. ŞD-Unutamadığınız aşkınız oldu mu? ZÖ-Şu anda aşığım. Kendi kendimle yaşadığım, kimseyle paylaşmadığım, içimde büyüttüğüm bir aşkım var. Birine anlatırsam büyüsü kaybolacak diye korkuyorum. Şimdiki aşkımı kaybetmek istemiyorum. KI-Tabii, elbette. Aşk çok besleyici birşey. Onsuz olmuyor zaten. Yani bir erkek olarak, buluğ çağıyla beraber depreşen birşey, bir obje bile aşka dönüşebiliyor. ŞD-Sizce ideal aşk var mı? Varsa tarifi nasıl olmalı? KI-Vardır, neden olmasın? İçinizdeki aşk duygusunu doğru deşifre etmişseniz bu ideal aşktır. Ama bu bilgi birikiminize, zamana, hayata bakışınıza göre değişir. Bilgi, hayatı zenginleştiren, dolayısıyla aşkı da zenginleştiren birşeydir. Aşkı manalandırmak isterken tasavvufta olduğu gibi doğadaki bir çiçeğe de dönüşebilir. Leyla-Mecnun, Romeo- Jülyet aşkını kıyısladığınızda Romeo ile Jülyetin sevdası gündelik aşklara daha çok benzer. İki sevgili kavuşamamanın ıstırabıyla hayatlarına son verirler. Leyla ile Mecnunda öyle olmaz. Mecnun çölde inleyerek 7 yıl geçirdikten sonra aşk artık çok farklı bir boyuta geçmiştir. Yani bir kabuk kırılmıştır. Leylaya götürdüklerinde "Kadeh aynı kadeh, ama içindeki şarap çok farklı" der. Bu, duygulara kadar gidebiliyor. Ben "Ulaştım" demiyorum, zaten keşfedilmesi kolay birşey değil. Aşkı tarif etmek için insanın önce kendine yönelmesi gerekiyor. ZÖ-Ben efsane diyeceğim. Bu zamanda ideal aşkın yaşandığına inanmıyorum. O çok eskilerde kalmış birşey gibi geliyor bana. Çünkü muhakkak taraflardan biri daha çok üzülebiliyor. Hiçbir şey eşit değil. Kadın ya da erkek daha çok sevebiliyor. ŞD-İdeal aşkı kadın mı daha iyi yaşıyor acaba? ZÖ-Bence ikisi birden yaşıyor. İnsan kendi içinde yaşatıyor ve büyütüyor. ŞD-Ölümsüz aşka inanıyor musunuz? ZÖ-Ben her şeye rağmen inanıyorum. KI-Hayır, benim böyle bir iddiam yok. ŞD-Aşıklar biraz delidir. Aşk için yaptığınız en büyük delilik nedir? ZÖ-Ben bu konuda patentliyim. Akrep burcu olduğum için aşkı doyasıya yaşayan bir insanım. Belki kendi içimde yaşatıyorum, büyütüyorum, biçimlendiriyorum. Hem de sınırsızca. İstediğimi yapabilmeliyim aşk adına. ŞD-Peki en son yaptığınız delilik ne? ZÖ-Çok oluyor. Aşık olduğum insan yurtdışına gitmişti, pat diye karşısına çıktım. Odasının kapısını çaldım. KI-Delilik ne demek, bilmiyorum. Bazen hayatı yönlendirendir. Bazen statükoya karşı birşeydir. İki aşık otururlar ve derler ki "Kendimi şuradan atarım." Atarlar da. Buna delilik gözüyle bakmıyorum. Bu anlık birşeydir, karar verir, yaparlar. Bugüne kadar sanırım hiç delilik yapmadım. ŞD-Hiç aldattınız mı? ZÖ-Hayır, aldatmadım. KI-Hayır. Aldatmanın duygusu bile ne olursa olsun insani birşey değil. Yalan, dolanla hayat yürümez. Hele aşk asla. ŞD-Peki aldatıldınız mı? ZÖ-Hayır. KI-Aldatılmadım. Aldatılmadığıma eminim. ŞD-Bir kadında ve bir erkekte sizi etkileyen ilk şey nedir? ZÖ-Gözleri, konuşması, ağırbaşlılığı ve karizması. KI-Ben global bakıyorum. Bir zamanlar fiziki olan şey, zamanla entellektüel kimlik olarak beni etkiliyor. İlk bakışta farkedilen birşey değil bu. Güzelliğe meraklı biriyim. Ama bakıştaki derinlik ve mana da önemli benim için. ŞD-"Aşık olamıyorum" diyenler de var. Onlara bir tavsiyeniz var mı? ZÖ-Tavsiyeyle olacak birşey değil bu. Ruh dünyası ve karakterle alakalı. Yani bir insan birşeyi ne kadar sarfederse, o kadar yanlış ve yalandır diye düşünüyorum. Aşık olmayan bir insanın, insan olduğuna inanmam. Çünkü ben duygusuz yaşayamam. Aşksız yaşarsam bir tarafım eksik olur. Günlerdir açmışım, su içmiyormuşum gibi olur. temel içgüdülerden biri. Sizin elinizde değildir aşka engel olmak, set çekmek. KI-Ben aşık olamıyorum diye birşey kabul edemem. Aşk, dediğim gibi, ŞD-"İlk aşk unutulmaz" derler ya, siz ilk aşkınızı hatırlıyor musunuz? ZÖ-Senin de bildiğin, 7 sene birlikte olduğum bir insan vardı. İzleri yok mu? Yaşananlar unutulmuyor. Ama şu anda yaşadığım aşkı unutamam. Bunun bilincindeyim. Yaşla, yaşanmışlıkla, olgunlukla, görecelilikle alakalı. Ama şu anda yaşadığım, hayatımın son aşkıdır diyebilirim. KI-Neredeyse ilkokul çağlarındaydım. O, kendini unutturacak bir duygu değil. ŞD-"Kaçan kovalanır" düşüncesine siz de katılıyor musunuz? KI-Hayır, böyle birşey çok fazla megalomani varsa düşünülür. Ki bu sağlıklı bir duygu değildir. Ben reddediyorum. ZÖ-Ben de inanmıyorum. Çünkü bu, insanın güvensizliğiyle alakalı. ŞD-Ekonomik krizde böyle bir prodüksiyonu nasıl göze aldın Zerrin? Nasıl gidiyor? ZÖ-Bu konuyla ilgili hep sorular yöneltildi bana. Çünkü bütün arkadaşlarım prodüksiyonlara imza attılar. Ama ben biraz fazla seçici bir insanım. Bir, küçük küçük Zerrincikler olsun istemedim. İki, çok inanmam, beğenmem gerekiyordu. Sonucunu görebildiğim birşeye imza atmalıydım. Ve sevgili Kenan Işıka başından beri çok inandım. Söylemeden geçmek istemiyorum, bu güzel şiirlerimizi şarkı haline getiren ve müziklerini üstlenen bir Atamız var ki kutlamalıyım. Semih Erdoğan arkadaşımız da çok güzel aranje etti. Alışagelmiş bir şiir kaseti olmadı. Tamamiyle sıradışı, fevkalade emek gösterilmiş, gerek şiir seçimleri, gerek Kenan Beyin muhteşem yorumları, artı müzikleriyle çok farklı yerde saklanması gereken bir kaset. ŞD-Birlikte başka projeler düşünüyor musunuz? KI-Benim önceleri dinlediğimde fark etmediğim birşeydi, birileri bunu söyledi. Beraber kaseti dinleyen herkes, ben şiir, Zerrin de şarkı söylediğinde "İki ses ne kadar uyumlu, ne kadar güzel" dedi. Aslında bu çok kolay bulunan birşey değildir. Aynı tondan başlamışız. Duyguyla iki ses birbirinin içine girmiş. Elbette başka prodüksiyonlar da yapabiliriz. ZÖ-Kesinlikle konser düşünüyoruz. Ama çok görkemli olanı bize yakışır. Altyapıları, senfoniyi düşünüyoruz. Bir hayli emek vereceğiz konsere. Alışılagelmiş, sıradan bir konser yakıştıramıyorum ben Kenan Işıka. ŞD-Peki bir aşk dizisi olabilir mi? KI-Zerrinde aslında oyunculuk potansiyeli de var. Şarkılardaki vurgulara baktığınızda, notaya sadakat gösterilerek söylenmediklerini görüyorsunuz. Şarkıyı, "uygun biçimde, düzgün olarak, güzel bir sesle söyleyeyim" diye bir kaygısı yok. Bence ortak bir müzikal oyun olabilir. ŞD-Yani birlikte oynayabilirsiniz? KI-Uzun süre önce sahnede oyunculuğu bıraktım. Oynamam, ama Zerrinin oynayacağı bir oyunu yönetebilirim. ŞD-Zerrin, kıskanç bir insan mısın? ZÖ-Evet, tabii insanına da bağlı. Sevdiğimi kıskanırım. Akrep burcunun çok kıskanç olduğunu söylerler. Ama başka konularda kıskanmadığım için bu anlamda burcuma benzemem. ŞD-Siz ne burcusunuz Kenan Bey? Kıskanç bir insan mısınız? KI-Boğa burcuyum. Kıskançlık denen duyguyu ne yazık ki hiç yaşamadım. ŞD-Eşinizi bile kıskanmadınız mı? KI-Hayır, çünkü çok eminim. ŞD-Peki eşiniz sizi kıskanır mı? KI-Onun da beni kıskanmamasını ve kendinden emin olmasını tercih ederim. ŞD-Zerrin senin bu işten kazancın ne oldu? Ya sizin Kenan Bey? ZÖ-Maddi olarak hiçbir beklentim yoktu zaten. Manevi açıdan prestij getirdi. Maneviyat çok önemli benim dünyamda. Madde çok sonra gelen birşey. Ben de o doyuma ulaştım. KI-Benim de maddi olarak kazanacağım gelmedi aklıma. Zerrin Özerin kasete bu kadar yoğunlaşması, plak şirketiyle sözleşme yapmaması... Benim sözleşmem var, Zerrinin yok. Çok amatörce olması istenildiği için, yapalım da satsın, para kazanalım duygusuna kapılmadı kimse. Bu konuda Zerrin Özerin menfaati söz konusu değil. Benim de öyle birşeyim olmasa üzülmem doğrusu. Şöyle bir derdim var, bu kaset, 10-15 sene raflarda durduktan sonra Ahmet Arifin, Ümit Yaşarın, Nerudanın söylediklerini 2000li yıllarda başka kişilerden işitmek şansına sahip olabilmek adına önemli. Bu kasetin, ben yokken, 20 sene sonra da dinlenmesi çok önemli. ŞD-Sesiniz dışında Kenan Beyle uyum sağladığınız neler var? ZÖ-Dürüstlüğümüz, açık yürekliliğimizde uyuşuyoruz. Duygusal bir insan. Onun yüreğini seviyorum. Bu zamanın insanı değil. Yani hep görmek istediğiniz, ama göremediğiniz bir kişiliğe sahip ve onun dostu olmaktan çok gurur duyuyorum. KI-Zerrin o kadar güzel söyledi ki. Marifet olarak söylemiyorum, ben tiyatrocuyum. İnsanlara baktığımda ifadesinden, tavrından, ağzından çıkan sözden, sözün estetiğinden onları keşfedebiliyorum. Zerrin çok ünlü olduğu için tiyatrodayken de ilgi çekici, farklı biri olarak görüyordum onu. Ama tanıyınca anladım ki benzerlerini çok gördüğümüz sanatçılardan gerçekten farklı. O özel hal, onu sanatçı yapıyor. Zerrin Özeri tanımadan önce onun hakkındaki düşüncelerim, tanıdıktan sonra beni yanıltmadı. O konuda kendimle gurur duyuyorum. ŞD-Peki birşeyler hissetmediniz mi birbirinize karşı? Çok duygusal bir kaset. Şiirler, şarkılar öyle güzel yorumlanmış ki... İki aşık gibisiniz. ZÖ-Ben aşık olduğum zaman dört duvar arasına kapanır, hiçbir yere sığmam. Kenan Işıka aşığım. Nesine? Kültürüne, sanatçılığına, birikimine, insanlığına, yüreğine, başarısına. ŞD-Hafif bir kıvılcım olmuştur. ZÖ-Ben zaten aşığım. KI-Sanatçıları bazen yanlış anlarlar. Rol değildir bu. Sahici olduğu sürece sanatını icra eder. Shakespearein, 400-500 sene önce yazdığı sözleri layıkıyla insanlara taşıyamıyorsanız, bence o işi hiç yapmamamız gerekiyor. O duygu birikimine sahipseniz yapmalısınız. ŞD-Karınıza da böyle şiirler okur musunuz? KI-Çok şiir okuyan bir adam değilim. Eşime, önceki eşime, sevgilime şiir okuduğumu anımsamıyorum. Sohbetin içinde, yeri geldiyse okumuşumdur. ŞD-"Kenan Işık kadınları sesiyle baştan çıkarır" deniyor. KI-Söylentiyse birşey demek istemiyorum. Bunu duyuyorum tabii, ama yanlış yorum yapılıyor. Ses denilen nimet herkeste var. Hepimiz konuşuyoruz. Ama bu konuşma belli bir birikimle oluyor. Yani birikim, kendini sesle ele veriyor. ŞD-Zerrin, Kenan Işık gibi bir sevgilin olsun ister miydin? ZÖ-Hayır. ŞD-Zerrin Özer gibi sevgiliniz olmasını ister miydiniz Kenan Bey? Yazara e-mail: sdudek@simge.com.tr KI-Zerrin Özer yabana atılır biri değil. Ama net olarak söyleyeyim; Zerrin Özerle duygusal bir ilişkinin altyapısı mevcut değil.

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler