Ahahaha. Tek kelimeyle akırğil. Akıl alır gibi değilin kısaltması. Ben böyle bir aldatmaca görmedim! Newsweek’i bu provokasyon dolu haberinden ötürü kınıyorum. Gittim gördüm, Finlandiya’yla Türkiye’yi mukayese ettim. Öyle ahım şahım bir fark yok. Yine de artısıyla eksisiyle komple bir analiz yapmak zorundayım (Ayrıca Newsweek’in bir diğer çarpıcı bulgusuna göre her Türk çocuğu 12 yaşına kadar Finlandiya’ya Fillandiya diyor).
* Birincisi biz bu adamlarla kesin olarak akrabayız. Uçaktan iner inmez her gördüğüm insana Türklere özgü o el hareketini yaptım. Fransa’da falan buna gülümseyerek karşılık verirler. Helsinki’de üç harfliyi gören herkesten “Ooo”, “Şeym on yu” ya da “Bulşit!!” gibi tepkiler aldım. Akrabamız olmayan hiç kimse genetik olarak bu hareketin manasını bilemez.
* Adamlarda dış mihrak yok. Komşulara bak; sağında Rusya, solunda İsveç, gerisi Baltık Denizi... Bunlar mihrak mı Allah aşkına ya? Oysa tam 66 ülkenin Türkiye üzerinde emelleri olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek. Sınırdan İsveç’e doğru bağırdım, “Sizin emeliniz var mı bunlar üzerinde?” dedim, “Yok abi, somon hakkı için” dediler. Eh, öyle anaokulu gibi ülkede dedem de mutlu olur.
* Finleri provoke etmek için bütün ülkeyi baştan başa bir devenin üstünde ve kafamda da fesle gezdim. Bir kişi laf atsın da cevabımı yapıştırayım diye bekledim. Ama hayır! Uygar uygar gülümsemeler, el sallamalar bilmem ne. Türkiye’de buna denk bir terbiyesizlik yapanı sille tokat döverler. Doğrusu da budur, anlamadığını döveceksin! Muhallebi çocukları, hanım evlatları diye haykırdım. Polis, üzerime panzerden tazyikli su sıkana kadar da devam ettim. Deve sersemleyince ara sokaklara doğru kaçıp izimi kaybettirdim.
* Finlandiya’da mi, -ki, -de, -da gibi ekler bitişik yazılıyor. Dolayısıyla baktığınız her yerde cinnet geçirmek zorunda kalmıyorsunuz! Mesela: “Ollipekka”, “Ne kadarda güzelsiniz, sevişelimmi” demek.
* Nokia diye uluslararası marka yapmışsın. Aferin. Peki yoğurt yapabilmiş misin? Fin lokumu? Susma, söyle! Fin hamamı? H.. Tamam onu yapmışsın! Ama kimden kopya çekmişsin? Buna tanıklık yapabilecek bir milyon insan bulabilirim.
* Finlandiya’da bütün tabelalar inanılmayacak derecede yabancı dilde. Bir tane bile Türkçe tabela yok. İşte dilini korumazsan bütün tabelalar böyle Fince olur. Papatya gibisin dostum, beyaz ve Fince.
* Bakın bizde anayasa referandumu otuz senede bir yapılır. Adamlarda ayda bir referandum var. Üstelik öyle evet-hayır gibi net, erkekçe bir tavır da yok. “Evet, hayır, belki, okeys, deeermişim, ööf” gibi bir sürü seçenek var cıvık cıvık.