Simonlar, polemikler, skandallar ve daha niceleri... Geçen ay da tıpkı önceki aylar gibi bir delinin kabuslarından fırlamış gibiydi
Selamlar sevgili okurlarım. Yine çok tatlısınız. Ben kendi adıma en çok dürüstlüğe önem veririm. Siz? Bence artık buluşmalıyız. Bu akşam durumunuz nasıl? Her neyse. İşimi ve özel hayatımı birbirine karıştırmaktan nefret ederim. Ağustos’un bu son Pazar günü, her zamanki gibi geride bıraktığımız ayın kimi olaylarını analiz edeceğiz. Satır başlarında nefes alıyor, zor satırlarda nefes veriyoruz. Tıpkı Ebru Şallı’yla pilates yapar gibi...
- 2010 Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda organize bir sahtekarlık yapıldığı iddia edildi.
Çünkü 2009 KPSS birincisi dahi 120 soruda ful çekememişti. Oysa bu yıl 500’den fazla aday 120’de 120 yaptı. Bu kimselerin bir kısmının akraba, hatta karı-koca olduğu söylendi. ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan bu yönde bir kanaatleri olmadığını açıkladı.
İşte böyle şeyler bir daha yaşanmasın diye sınavın Popstar Alaturka gibi sözlü şeklinde ve canlı yayında yapılmasını öneriyorum. KPSStar Türkiye. “Evet Mevlüt, niçin kamu personeli olmak istiyorsun?” “Küçükken de elime tarak alır, aynanın karşına geçer kamu personeli taklidi yapardım”
- James Cameron Titanic filmini 3 boyutlu olarak tekrar piyasaya süreceğini duyurdu. Ayrıca Avatar’ın da ek sahnelerle yeniden vizyona gireceği belirtildi.
Türk yapımcısı uyumaz! Bu trende kayıtsız kalmaz. Geçmişte büyük iş yapmış Yeşilçam filmleri neden 3 boyutlu olarak tekrar izleyiciye sunulmasın? Tatar Ramazan! Lütfen düşünün. Kadir İnanır’ın“Taş kesil ülen!!” derken havaya kaldırdığı zumzuğun burnunuzun ucundan geçtiğini hayal edin. Sezercik Aslan Parçası’na ne dersiniz? Ya da Emrah, Boynu Bükükler? Emrah’ın o yıllardaki İngiliz Kraliyet Muhafızı gibi saçlarındaki muzlu şampuan kokusunu alacak kadar yakın olduğunuzu düşleyin...
-Kılıçdaroğlu’na hitaben “Al benim boyum 1.85, tepe tepe kullan” diyen Başbakan’ın, Türkiye Milli Basketbol Takımı’na yaptığı ziyarette sporcuların yanında oldukça kısa kalması gülümselere neden oldu.
Sayın Başbakan’ım, en geç bir hafta içinde Türkiye Jokeyler Derneği’ne yapacağınız sürpriz bir ziyaret bu gülümsemeleri, kıkırdamaları bıçak gibi kesecektir. Saygılarımla.
- Dünyanın en iyi 500 üniversitesi içinde Türkiye’den yalnızca İstanbul Üniversitesi var.
Fatih Ürek, geçen hafta Savaş Ay’a verdiği mülakattaki şu sözleriyle konuyu kapatmıştır: “Üniversite bitirsem siyasete girerdim. Milletvekili, bakan bile olurdum. Bunca tecrübem, bilgim, görgümle süper becerirdim.”
- Yunan PAOK futbol takımının fanatik taraftarları bir internet sitesinde Fenerbahçeli oyunculara fotoşopla dansöz kıyafeti giydirdi.
Bence Fenerbahçe taraftarları da misilleme olarak bir Yunan askerine fotoşop kullanarak püsküllü fes, plili etek ve ponponlu terlik giyd... Aa?
- Haliç’te Yaşayan Simonlar; Dün Devlet Bugün Cemaat.
İçeriği bir yana; Hanefi Avcı’nın yazdığı bu kitabın ismini tam olarak deşifre eden bir kitap yazılsa, orijinalinden daha çok satacağını öngörüyorum. Vakıa isim içeride açıklanmış ama kitabı okumadığı halde sürekli yorum yapan yüzde 95’lik ezici çoğunluk için bahsettiğim ihtiyaç hâlâ devam ediyor.
- Fazıl Say-Cüneyt Özdemir- Sezen Aksu- Ahmet Hakan.
Yurttaşlar bu sonu gelmez polemikten çok sıkıldılar. Artık U2 konserine gitmeyi arzu ettiğini beyan eden Bülent Arınç üzerinden yeni bir polemik başlasın istiyorum. Ne bileyim Önder Sav Arınç’a “Sana U2’yu ilk kim dinletti, kim?! İlk kaseti ben vermedim mi?” desin. Arınç “Ben U2’yu kendim keşfettim, hatta ortaokulda adım Bono Bülent’ti” diye yanıtlasın. Bedri Baykam da işe karışıp “Bono emre muharrer senettir, halk size karşı kenettir” filan gibi şeyler söylesin.
- O şeyler gerçekten satılıyor. Bu çok lokal, yalnızca İstanbullu hemşehrilerimi ilgilendiren bir haber, bunun için özür dilerim ama paylaşmak zorundayım. İstiklal Caddesi boyunca havaya attıkları o mavi fosforlu fırıldaklar var ya, onlar gerçekten de satılıyor. Bir buçuk yıldan sonra ilk defa bir müşteriyi bu şeylerden satın alırken gördüm. O ana dek havada uçuşan bu vınıldakları belediyenin tanzim ettiği bir işaret düzeneği sanıyordum.
- Acun Ilıcalı’nın ‘Dancing with the Stars’ yarışmasının Türk versiyonunu yapacağı duyuruldu. Kadroda Ayşe Arman, Hıncal Uluç ve Güneri Cıvaoğlu gibi isimlerin yer alacağı basına sızdırıldı.
Herkes tango ya da vals yapmasını bekleyecek ama ben Güneri Cıvaoğlu’nu o jilet gibi smokini ve tabanca gibi gülümsemesiyle Hoptek Kolbastı yaparken gözümün önüne getiriyorum. Gözümün önü kamaşıyor.
