Balkanlar’dan gelen ‘sıcak ’ hava

20. yılını kutlayan Most Production’ın Harbiye Açıkhava Konserleri son dört senedir olduğu gibi yine Candan Erçetin konserleriyle başladı. Üç gün boyunca birbirinden güzel konser veren Candan Erçetin performansıyla parmak ısırttı.
Erçetin üç gün boyunca dokuz saat sahne performansı, birbirinden şık dört kıyafeti, hit olmuş parçalarından ve Balkan havalarından oluşan bir repertuvarla yaklaşık 15 bin kişiye unutulmaz konserler verdi.
Evet, tam üç gün boyunca Harbiye Açıkhava’ya gidip Candan Erçetin konseri izledim. Üç gün boyunca aynı repertuvar, aynı kıyafetler olmasına rağmen hiç sıkılmadan defalarca dinledim. Üç gün boyunca Açıkhava’ya 15 bine yakın kişi geldi. Değişmeyen şeyler ben, Most ekibi ve muhteşem Candan performansı oldu. Candan Erçetin konserlerinin ilk bölümünde seyirciler of ’lar, ah’lar çekip karanlıktan istifade ederek akan gözyaşlarını gizli gizli mendillerine sildi. Ana bölümde ise yerinde duramayan çıplak ayaklarıyla şarkılarını seslendiren sanatçıya bu kez mendillerini sallayarak eşlik etti.

Açıkhava’da hüzün
Erçetin, konserine eylül ayında çıkarmayı düşündüğü albümünden, söz ve müziği kendisine ait olan “Unutursun”la başladı. Siyahlar içinde seslendirdiği ayrılık şarkısı bir anda Açıkhava’da ölüm sessizliği yaşanmasına neden oldu. Bu sessizliği bozan, seyircinin büyük alkışı oldu. Şarkının ardından seyirciye seslenen Erçetin, “Albümü yetiştiremedim. Yeni albümünden bir parçayla başlamak istedim. Bizim sükunetimiz sizin sessizliğiniz olmasın. Biz sizinle şarkı söylemekten büyük zevk alıyoruz. Sizin de bize eşlik etmenizi bekliyoruz” dedi.
Seyirci konsere yeni yeni ısınıyordu. İlk şarkılarda sadece şarkı sonunda alkışla eşlik ederken, “Ben Kimim”, “Onlar Yanlış Biliyor” şarkılarında Candan Erçetin’e eşlik etmeye başlamaları gecenin ilerleyen saatlerinin nasıl olacağına aslında bir işaretti.
Kısa bir ara vererek sahneyi Yaylı Quartet Grubu’na bırakan Candan Erçetin beyazlar içinde “Sensizlik” parçasıyla döndü.   O dakikadan sonra iyice havaya giren seyirciler Candan Erçetin’e yüksek sesle eşlik etmeye başladı. Sırasıyla seslendirdiği “Yalan”, “Elbette”, “Parçalandım” ve “Sitem” parçaları ile Açıkhava’yı bir hüzün kapladı. Sevdikleri yanında olanlar birbirine sarılıp söylerken yeni ayrılanlar ve konsere yalnız gelmek zorunda olanlar daha da bir buruk söylüyordu aşk parçalarını, gözleri biraz nemli... Gözlerdeki nemin kurumasını istemişti ki, Candan, tekrar kısa bir ara verdi konserine...

Sallasana sallasana mendilini
Aranın ardından Erçetin her zamanki gibi çıplak ayaklarla sahnedeydi.
Son bölüme,  “Söz Vermiştin” parçasıyla başlayıp “Gamsız Hayat”la devam eden Candan Erçetin, konserde, 60’lı yıllara damgasını vurmuş ve günümüzde de sevilerek söylenip dinlenen parçaları peş peşe sıraladı. Sahnede bir an bile durmayan,  dans eden Candan Erçetin biraz soluklanmak için kulise gittiğinde sekiz kişiden oluşan “Asrın Davulcuları” nın davul şovu vardı.
Son bölümde Candan Erçetin’in sahneye Balkanlar ’ın yöresel kıyafetiyle çıkması konserin devamının hareketli geçeceğinin en büyük işaretiydi. Erçetin, “Sevdan Olmasa” ile son bölüme başladı. Hem Arnavutça hem de Türkçe seslendirdiği  “Dünya Durma” ile devam etti.
Candan Erçetin’in elinde mendil sallaması, klarnet ustası Göksu Çavdar’ın adeta klarneti ağlatarak “Sallasana” parçasını çalmasıyla alkış tufanı koptu. Binlerce kişi elinde beyaz mendiller şarkıya eşlik etti. Artık herkes ayaktaydı.

‘Sabaha kadar söylemek isterim’
Gecenin sonunda Erçetin, konserde kendisine eşlik eden yıllardır birlikte çalıştığı başta Nuri Irmak olmak üzere tüm ekibine teşekkür etti. “Konserlerimi konuşarak bitirmek istemem” diyen Erçetin, “Evreşe Yolları” ile konseri bitirdi. Seyircinin tezahüratlarına dayanamayıp sahneye dönen Erçetin, “Ayağa kalkınca gittiniz sandım. Bana kalsa sabaha kadar sizinle şarkı söylemek isterim. Ama kurallar var. Uymamız gerek. Ama size son kez Atatürk ’ün sevdiği parçalardan olan ‘Vardar Ovası’nı söyleyeceğim ” dedi. Dedi ama o parça da son olmadı. Ardından ‘Annem’i seslendiren Erçetin,  “Zeytinyağlı Yiyemem”le veda etti.